-Evden çıkarken asla alınması istenen şey net olarak bilinmez. Çanta almak için çıkılır, 123 mağaza gezdikten sonra ekmek sepeti alarak dönülür...
...
-Girilen mağazalarda mutlaka tüm reyonlar dolaşılır... Çocuk sahibi olunmasa bile çocuk reyonu ziyaret edilir "Aaa ne şekeeer" gibi şirin şeyler söylenir...
...
-Mağazada bulunan tüm askılardaki ürünlere bakılır ve mutlaka dokunulur... Kumaşına bakılır, bazen "Çok güzelmiş ama bana uyan bedeni yok tüh" şeklinde hayıflanılır...
...
-O dokunulan kıyafetlerden 5-10 tanesi alınıp kabinde tek tek denenir... Denenmek için giyilen her ürünle en az 5-10 dakika aynaya bakılır. Sonra bir diğeri denenmek üzere giyilir.
...
-Arada tezgâhtara "Bunun turkuazı var mı", "Bunun nar kırmızısı olanı var mı" gibi sorular sorulur... Oturmayan varsa mutlaka o ürünün bir büyük bedeni ya da küçüğü istenir...
...
-Mağaza personeli onun isteğini yerine getirmeye çalışırken, askıdaki ürünlere dokunulmaya gidilir. Denenen ürünlerden hiçbiri alınmaz...
...
-Alınan bir şey varsa şu mantıklara göre alınmış olur; "-Fiyatı iyi, 2 kilo versem tam süper olur"... "-Çok pahalı ama çok beğendim"... "-Bu fiyata bir daha nasıl alacağım"...
Öğrendim ki;
"-Hiç ayrılmayacak gibi karşılamalı, hiç görmeyecek gibi vedalaşmalı..."
KRAMPON
SEÇİM beyannamesini hazırlayamayan Anavatan Partisi, üç büyüklerin kalan maçlarını yayınlama kararı aldı.
...
TRABZON'a verilmeyen ceza bırakmayan federasyon, bu kez de İbrahim Hacıosmanoğlu'nu tek ayak üstünde durma cezasına çarptırdı...
...
SPOR gazeteleri: Eğri oturup doğru konuşalım, Ronaldinho Türkiye'ye gelmeyecek!..
Kurm4y...
Hattıma tanımlı dakikalarımı lokantalara yemek siparişi vermek için kullanıyorum.
Kim daha yalnız tartışmayalım istersen.
...
Her yaşıyorum diyene inanmayın.
Bazıları aylar, yıllar öncesinde ölen yaşayanlardır...
...
Artık ben de hatunumu horlama sesimle rahatsız edip ona dünyayı dar etmek istiyorum.
Çok mu şey istiyorum dohtor bey?...
...
Gerçek olan şu ki fazla sosyallik gerçek hayatta asosyalliği doğuruyor.
Bir baktım ki benim çocuklar büyümüş.
...
Oğlum ben daha ilkokuldaki hademenin ismini,
Eski mahallede tek sigara aldığım bakkalı bile unutmadım, gelmiş 'unut o kızı' diyor!..
...
Benimle evlenecek hatun çok şanslı. Onun elini sıcak sudan soğuk suya sokturmayacağım.
Her akşam ayaklarımı sıcak suyla yıkayacak.
...
Bir kız telefonla konuşmak için yan odaya geçiyorsa,
düğün hazırlıklarına başlayın derim...
İtirafım var
(...isim: taha ufukacar ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Dünkü itirafı okuyunca aklıma geldi;
Arkadaşlarıyla yolda muhabbete dalan,
Çarptığı cansız mankeni yere düşmeden yakalayıp üstünü başını düzelten
Ve kıpkırmızı bir halde özür üzerine özür dileyen,
Sonra hiçbir şey olmamış gibi konuya geri dönen adamdır Taha Ufukacar...
Gülmeyin çok ciddiyim...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Nostalji...
(...Yeni Kemal Bey Vaatleri)
-Herkes oyunu kullanabilecek, kimsenin maaşına haciz gelmeyecek...
...
- Pi sayısı bundan sonra 3 olacak, kalan 0,14 fakir fukaraya dağıtılacak...
...
-Yumruk yendiğinde 1 demir lira ile tedavi olunabilecek...
...
-Bir gün herkes 15 dakikalığına FLASH TV'de halay başı olacak...
Temel'in babası ölüm döşeğindeymiş...
Ailenin fertleri üzüntü içinde yatağının etrafında toplanmışlar ve baba bir ara Temel'e, "Öbür dünyaya göçmeden sana söyleyeceklerim var" diye mırıldanmış...
"Dursun'un bana on milyar borcu var... Bu parayı ölümümden önce ondan koparamadığın takdirde mezarımda rahat edemeyeceğim..."
Temel "Çok haklı" diye bir koşu parayı alıp gelmiş...
Yaşlı adam devam etmiş, "Yavrum Temel... İdris'e yirmi milyar borcum var... Bunu ödemediğin takdirde, mezarımda rahat yüzü görmeyeceğim..."
Temel etraftakilere bakınmış;
"-Ah zavallı, sayıklamaya başladı..."
Hayat...
Çoğu insan kendilerini mutsuz eden şartlarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar...
Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata şartlanmış durumdalar...
Huzur veriyor gibi görünse de, insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum...
Hayatın keyfi yeni deneyimlerdedir...
Bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük bir keyif olamaz...
Her yeni gün, yepyeni bir güneşin altında doğabilir...
(...Barney Stinson)