Kız kaçırma yöntemleri...

* Kızın dizi oyuncusu olabilecek, reklam filmi çekebilecek, hatta haber sunabilecek güzellikte olmamasına dikkat etmek... * Cep telefonunu Edirne tarafına giden bir otobüse kargo olarak vermek... Kızı Kars tarafına kaçırmak... * Kadın programlarıyla "Bizi haber yapmayın, size üç tane yıkılmış aile portföyü vereceğiz" pazarlığı yapmak... * Şu dönemde kafaya çuvalı geçirmek en riskli şey... Moda olan, bir kuaföre götürüp, gelin adayının saçlarını sarıya boyatmak... * Yakalanınca "Memur Bey, beni kaçıran kız buydu" diye olaydan sıyrılmak, ondan daha medyatik olmak... * Kızı kaçırmadan önce annesini araştırmak... Sadece erkeklerin Semra Hanım türünde annesi olmayabilir... * Market alış verişinden önce resmi işlemleri halletmek... (Ondan sonra kadının kovsanız da gitmemesi...) ayaküstü (Bursalı arkadaşım Fehim Ferik 'in "Özelleştirme" ile ilgili fıkrası... "Temel Ekstra" da diyebiliriz...) ... Temel evini satmak ister... Dursun da, "Alırım ama tek şartla; o da bana, bu evi alacağım kadar borç para verirsen" der... Temel, Dursun' a evi satar ve borç da verir... Az sonra Temel hafiften uyanır gibi olur ve hanımına sorar: -Yav Fadime, cepte para kalmadı; ev de yok... Bu nasıl alış-veriş?... "-Temel ha bu senin yaptığın ev satışı falan değil... Sanki bir çeşit özelleştirme gibi bir şey..." Bir reklam... Beni uyut biberonum elimde, Beni uyut yumuşacık merminle, Bir daha ağlamak yok, ıslanıp uyanmak yok, Yooook... Annecim, bir tanem; Popomdan vuruldum şu ufacık halimle... Hayata dair... İnsan bazen vermeli, almak için... Bir yürek vermeli önce, bir gönül O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için Zaman vermeli, anlayış vermeli İsteklerine gem vermeli... Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli Dürüstlük, vermeli saygılarını vermeli Bazen taviz vermeli prensiplerinden... Bazen sıkılmalı başkası için, İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı Biraz da cesur olmalı adım atmak için Verdikten sonra beklemeli, almak için Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli Bekleyişin hazzını tatmalı Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli İnsan vermeli önce kendisinden Sonradan almak için... - Shakespeare - diyAlog... MUHABİR: Ona nasıl bir ceza verilmesini istiyorsunuz?... ZEYNEP (Kaçırılan kız): Beni unutsun, cezasını bulsun... *** MURAT BAŞARAN: Ben aşiret çocuğuyum, kızdırmayın beni... BORA GENCER: Ben de Selanik çocuğuyum, ne yapalım?... *** MUHABİR: İbrahim Tatlıses'in bir işinize daha engel olduğu söyleniyor... ASENA: Evet... İçten içe açıkça benimle uğraşıyor hâlâ... ...gündemin kırıntıları... Hafif suçtan ceza alanlar, cezalarını evde oturarak çekecekmiş... Evliliği bu kadar aşağılamak olmaz... Evde oturarak ceza ha?... ...gündemin kırıntıları... Trabzonspor'un Gineli futbolcusu Yattara yine karısını dövmüş... Yerli statüsünde oynayabilir... Adam iyice bizden biri oldu... itiraf reyonu (isim: yasemin... şehir: erzurum... yaş: onyedi...) En yakın arkadaşım Süheyla hayatında ilk kez sinemaya gidecek... E tabii geç kalıyor herkes yerini almış, Süheyla ile ablası karanlıkta ordaki görevliyle boş bir yer arıyor... Neyse sonunda buluyorlar, ablası koltuğu açıp bir güzel oturuyor... Süheyla içinden söyleniyor "Şansa bak; bir tek buraya koltuk koymayı unutmuşlar" diye... "Kimseye belli etmeyeyim" diye yere bir güzel çömeliyor ve yere oturduğu belli olmasın diye de kollarını koltuğun kenarlarına koyuyor... Filme ara verildiğinde ışıklar açılıyor, veee gören herkes kahkahalarla Süheyla'ya gülmeye başlıyor... Çünkü arkadaş, ilk defa katlanabilir koltuk görmüş olmanın verdiği cehalet yüzünden tam iki saat dizleri kopa kopa yerde oturmuş... bizimkiler (Küçük küçük notlar...) * Emin ikinci kez kız babası olduğunu öğrenince "Kesin mi" diye sormuş... * Bilgehan kendini Aslan burcu zannediyormuş, "Birşeylerin yanlış olduğunu anlamıştım" demiş... * Röportaj yaptığı âmâlar Faruk Abi' yi arayıp, "Fotoğraflar kötü çıkmış" demiş... * Mustafa Abi altı çikolatadan sonra oruç olduğunu hatırlamış... * Cahit son düzlüğe girdi... Necmettin' in işi uzun... * Yine Mart'ta olabilir... sağdan - soldan (Bolu'daki bir ormanlık alan duyurusu - Süt_liman yolladı...) "-Ormanda doğabilecek bütün kazalardan siz sorumlusunuz..." *** (İstanbul'da bir satılık araç ilanı - Feridun Asya'dan...) "-Satılık Polo... Clima... Eğirbek... - 0533 522 - ..." *** (Necmettin Erim'in gönderdiği bir uyarı levhası...) "-Çalışan yoldur... Lütfen yolun üzerine park etmeyiniz..." *** (Samsun'da bir tekstil firması ilanı - Bülent Genç bildirdi...) "-Agresif olmayan lise mezunu eleman alınacaktır..." temelin yeri Fadime polise evlerinin soyulduğunu haber vermiş... Polis gelip evin perişan durumunu görünce; "-Neden hemen haber vermediniz?... Dolaplar, eşyalar nerede?..." "Ne bileyim memur bey" demiş Fadime; "-Temel'in çoraplarını aradığını zannettim..." *** Temel merdivenden yuvarlanarak ayağını kırmış... Arkadaşları olayı sormuş; "-Yine iyi kurtulmuşsun... En az yirmi basamak vardır o merdivende... Nasıl oldu anlatsana.." Temel anlatmış; "-Birinci basamaktaydım ki, ayağım kaydı..." Bugünün buluşu İlk kez zarf almak için bir gelin arabası konvoyunun önü kesildi... (04.12..1967 - Turan'dan...) Tebeşir Tozu... "Savaşırken ölenleri kahraman yapan, ölümleri değil, ölümlerinin sebepleridir..." (Napolyon) sanatik kritik "Silikon yaptıran kadınlar, dudaklarının eğri büğrü olduğunu görmüyorlar mı?... Şahsen ben erkek olsam görünce midem bulanırdı..." (Hülya Avşar) politik kritik "AB konusunda ortak bir devlet politikası oluşturulursa, Başbakan'ın arkasında, önünde, yanında, sağında, solunda, orada oluruz..." (Deniz Baykal) sportik kritik " Ben Türk futbolunu tanıdığımdan beri Hakan Şükür hep bir numaraydı... Duyguları olmasaydı, dünyanın bir numarası olurdu..." (George Hagi) Şifa Yemek Öğle Menüsü Mercimek Çorba... Etli Patates... Kol Böreği... Komposto...