Bahsedeceğim kitabın yazarı Salzman, araştırma yapmak için kırlara çıktığı rutin günlerinden birinde, çakıl taşları arasında güneşlenen yengeçleri görmüş... Büyükçe olanı baba yengeçmiş; yanında iki tane yavru yengeç varmış... Salzman'ı fark eden baba yengeç, ters ters yürüyerek oradan uzaklaşmak istemiş... Onu gören yavru yengeçler de babayı taklit ederek ters yürüyüşe geçmişler... Bu olay, Salzman'ın beyninde yeni fikir doğurmuş; "-Çocuklar, anne ve babalarından gördükleri şeyleri taklit ediyor ve sonuçta onlara benziyorlar..." Yetişkinleri eğitmede yeterince faydalı olmayan Salzman, yengeç olayından sonra kesin olarak çocuk eğitimine dönmeye karar vermiş... İşte o Salzman, "Kötü Çocuk Yetiştirmenin Yolları"nı kaleme almış... En azından benim sevdiğim gibi maddeler halinde yazılmış kitapta, küçük hikayelerle örnekler var... Hepsini vermek için, bu yarım sayfa yetmeyecek; ama işinize yarayabilecek konulardan bilginiz olsun... Hem de sayfa dolsun... Cesaretsiz ve güvensiz çocuk yetiştirmenin yolları... * Çocuklarınızdan her şeyin en mükemmelini yapmalarını isteyin. * Yaptıkları her işte mutlaka bir hata bulun ve bir daha hata yapmaması için uyarın. * Onları başarılı komşu ya da akraba çocukları ile kıyaslayın. * Herkesin önünde hatalarını yüzüne vurun, utandırın. Beceriksiz ve pısırık çocuk yetiştirmenin yolları... * Yemeğini siz yedirin, elbisesini, ayakkabılarını siz giydirin. * Kendi baslarına iş yapmasına izin vermeyin. * Sizin yardımınız olmadan bir iş beceremeyeceğini söyleyin. Çocuğa aşağılık duygusu tattırmanın yolları... * Dürüstlüğün karın doyurmadığını paranın her kapıyı açtığını, fakirliğin utanç veriri bir hayat olduğunu anlatın. * Babalarının mesleğini beğenmiyorlarsa söylememelerini, gerekirse iyi bir meslek söylemelerini tembih edin. * Kendilerinde ne olursa olsun, hep başkalarında olanın iyi olduğunu vurgulayın. Çocukları inatçı yapmanın yolları * Çocukların her istediğini yerine getirin. * Onları oyuncak ve hediye yağmuruna tutun. * Her işi mutlaka bir ödül karşılığı yaptırın. Çocukları yalana alıştırmanın yolları... * Onlara yerine getiremeyeceğiniz sözler verin. * Başkalarına yalan söyleyerek çocuklarınıza örnek olun. * Küçük bir suç işledikleri ve bunu dürüstlük söyledikleri zaman basın dayağı. Tembel ve sorumsuz çocuk yetiştirmenin yolları... * Onlara görev vermeyin sorumluluk almasınlar. * Hayatta çalışarak kazanmanın en zor iş olduğunu anlatın. * Çalışmadan daha rahat hayatın olduğunu sık sık ifade edin. Sağlıksız çocuk yetiştirmenin yolları... * Onların üstüne titreyin, hastalanmaması için hiçbir yere çıkarmayın. * En küçük bir rahatsızlıkta ilaca sarılın. * Hazır yiyecekler verin, tembel bağırsaklara sahip olsunlar. Kardeşlerine karşı kıskanç yapmanın yolları... * Çocuklardan birini cezalandırırken diğerini ödüllendirin. * Birbirlerine hakaret ettikleri zaman ses çıkarmayın * Kavga ettikleri zaman suçun kimde olduğunu araştırmadan hepsine birden sıra dayağı çekin. Okuldan ve okumaktan soğutmanın yolları... * Çocuğunuza küçük yaşlarda okuma yazma öğretin. * Ders çalışmadığı zaman oyun oynamasına izin vermeyin. * Ona yaşının üstünde bilgi yükleyin. Korkulu rüya görmelerini sağlamanın yolları... * Onlara hortlak ve cadı masalları anlatın. * Sihirbazlardan büyücü ve hortlaklardan bahsedin. * Uyumak istemediği zaman çingenenin kapıyı tıkladığını söyleyin sesler çıkarın. Tebeşir Tozu... "-Hiçbir insana rastlamadım ki, onda öğrenilecek bir şey olmasın..." (A.Vigny) Bugünün buluşu * İlk kez bir sanatçı, alkışla beslendiğini açıkladı... (06.07.1967) kadınlar erkekler Bayan olmak; > Erkeğinden verebildiği güvenin fazlasını istememektir... Bazen yaslanmak yerine, yaslanılacak insan olmaktır... ... Bayan olmak; > Bazen duygulu cümlelere karşılık verebilmektir... Şarkıyı dinlemek değil, şarkıya eşlik edebilmektir... ... Bayan olmak; > Sevgilinin özünden (kalbinin derinliklerinden) gelen sözleri kendi özüne davet edebilmektir... Kalbinin kapılarını açabilmektir sevgiliye... ... Bayan olmak; > Her dokunuşundan çok şey beklemek değildir sevgilinin... Hekim olmadığını hatırlatmaktır... ... Bayan olmak; > Sevgili, hayat yükünü taşırken yanında sıkılmadan yürüyebilmek değildir... Ortak olmaktır yüke bazen... ... Bayan olmak; > Bazen cılız vücuttaki güçlü kalbi bulabilmektir... Belki de hissedebilmek... ... (Mehtap Akkuş'un "Erkek olmak" konulu cevaben Çağrı Mustafa Alkan'ın iğneleri...) Taşlamalar... Haşlamalar... GÜVERCİN Bugün bütün gün evde kaldım... Ne içtiğim sigaradan zevk aldım, Ne de tat vardı çayda, kahvede... Her sabah yemlediğim güvercin, Penceremi tıkladı... Ne karamsarlık kaldı, Ne bıkkınlık, Ne de yalnızlık... (osman.yavuz.inal) temelin yeri İstanbul Boğazı'na üçüncü köprü yapılmış... Köprü İdaresi; açılış kutlamaları çerçevesinde karşıya geçecek ilk araca bir trilyon vermeyi kararlaştırmış... Gazetecilere haber verilmiş ve beklenen araç gelmiş... Temel gişelerden geçmek için durmuş... Görevli büyük bir heyecanla çeki Temel'i uzattıktan sonra gazeteciler etrafını çevirmiş; "-Efendim, bu parayla ne yapacaksınız?..." Temel; Kendime hemen bir ehliyet alacağım... Fadime; Siz ona bakmayın... Sarhoşken ne dediğini bilmez... Dursun: Ben size demedim mi, bu çalıntı arabayla fazla gidemeyiz diye... bizimkiler > G.Saraylı yönetici Bülent Tulun, İsviçre kampında kanalları gezmek için gazetecilerden Gondol konusunda yardım istemiş... Mustafa Abi, "Hangi televizyon kanalına gideceksiniz" diye sormuş... (Bahadır bildirdi)... *** > Ömer Faruk, Raşit'e "Senin telefon numaran kaçtı" diye soruyor... Raşit bir müddet düşündükten sonra telefonu eline alıyor; "-Yav hatırlayamadım şimdi... Sen çaldır beni bakalım..." *** > Harun Abi; Dünya Mimarlık Kongresi'ni takip edecek... Gitmeden önce "Kongre İngilizce yapılacak" diye uyarıyorlar. O da bir tercüman ayarlayıp kongre alanına gidiyor... Ama girişte konuşmaları çeviren kulaklık veriyorlar... Harun Abi de tercüman zayi olmasın diye kulaklığı iade ediyor. *** > Bu da Denizli bölgeden; Soner Abi, "Dün akşam niye işyerine geldin" diye soruyor... Mustafa Abi'nin cevabı; "-Hangi dün akşam?..." Meçka* Engin Bilgisayar tamiri... Evin kapısından çıktığında, üst kattan kucağında bilgisayar kasası ve klavyesi ile inen adama, "Merhaba komşu" dedi... Adam nazik bir şekilde selamını aldı, "Tamire götürüyorum da" diye açıklama yaptı... "Benim bilgisayarın kolonlarında da problem var... Seninkiyle birlikte onu da verir misin" ricasında bulundu... Komşu kabul etti ve yeniden eve girerek kolonlarla birlikte geri döndü... Adamın arabası olmadığı için Engin Abi, "Ben seni bırakayım" teklifinde bulundu... "Beşyol'a atıver... Orada bilgisayarcı bir arkadaşım var" dedi... Beşyol'a atıverip, gazeteye dönüverdi... ... Akşam eve gittiğinde çocuklardan, üst komşusunun evine hırsız girdiğini ve bilgisayarı çaldığını öğrendi... Yenibosna'ya taşındığı ilk haftaydı... Hırsızı komşu diye sahiplendiğini uzun süre kimseye anlatmadı... * Vatansever, toplum adamı, herkesin yardımına koşan, gerçek insan... diyAlog... (NTV - Futbol Aktüel...) ATİLLA GÖKÇE: Veliaht değil, yerine alacak... *** (TRT - Deniz'in Günlüğü...) DENİZ ARCAK: Ben kendimi bildim bileli, son birkaç sene içinde oldu di mi?... *** (SHOW - Ah Kalbim...) MANSUR ARK: Ben tavsiye ediyorum, kimse böyle bir şey yapmasın... S.Ö.Z. der ki; "-Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa... Ve siz üretici firma yerine kendinizi suçluyorsanız fazla iyi niyetlisiniz..." ('Tüketici Hakları' konulu panelde söylediği müthiş S.Ö.Z.leri...) sanatik kritik "-Gördüğüm en güzel kadınlar, köylerde toprakla uğraşan, meyve ve sebze yiyen kadınlar. Botoks yapıp biraz da cildi yumuşatması için krem sürün bakalım ne oluyorlar..." (...Hülya Avşar) politik kritik "-Hükümet bilsin ki, saman altından su yürütmesine izin vermeyeceğiz. Yani birileri saman altından su yürütmeye kalkışırken biz helva dövücüsünün, hık deyicisi olmayacağız..." (...Deniz Baykal) sportik kritik "-Adama göre yer düşüncesi, takımda mutlaka yıldız bir oyuncu olmalı düşüncesi artık Fenerbahçe'de yerini, ihtiyacımızın olduğu yere adam almak düşüncesiyle değiştirmiştir..." (...Aziz Yıldırım)