-Ben hiç anlamıyorum 3-5 günde âşık olup, her şeyi o 3-5 günde tüketip sonra 3-5 gün acı çekip, 3-5 gün sonra da başkasını nasıl seviyorsunuz?...
...
-Bir kızın saçları çok güzelse 1-0 öndedir. Gözlerinin içi gülüyorsa 2-0 öndedir ve bir kız 2-0 önde olduğunun farkındaysa; 3-0 öndedir...
...
-Ankara'nın Bağları şarkısının klibinin Eskişehir'de çekildiğini duyduğumdan beri kimselere güvenemiyorum...
...
-Bakın size bir şey diyeceğim; bu ülkenin en harbi adamı sabah 5'te kalkıp bizim temiz bir güne başlamamız için sokakları süpüren abilerdir...
...
-Prensip olarak çok sağlam bir kazık yemedikçe arkadaşlarımın uyarılarını ciddiye almıyorum, ille o kazık yenecek...
...
-Her şeyi yapacak kadar azimli, hiçbir şey yapamayacak kadar yorgunum. İşte hayatımın özeti bu...
...
-3. sınıfa giden çocuğun elinde bile Iphone 6 var. Ben o yaşta Samsung'u şehir sanıyordum yahu...
...
-Biz fırına ekmek almaya giderken bile bakkal amcanın kalbi kırılmasın diye arka sokaktan dolanan adamlarız, lütfen bizi üzmeyin kızlar...
...
-Halkın yüzde 80'inin AVM'ye karşı olduğu, yüzde 95'inin de AVM'den çıkmadığı bir ülke düşünün.
Welcome to Turkey.
Öğrendim ki; "-İnsan sadece övüleceğini bildiği yerde mütevazı olur..."
Krampon
STOCH'un "Fenerbahçe'ye döneceğim" demesi üzerine, Beşiktaşlı taraftarlar Şampiyonlar Ligi için sokaklara döküldü.
...
ESKİ teknik direktör Aykut Kocaman, İsmail Kartal'ın performansını değerlendirdi; "Ciddi duruşu süper, istifasını geri almakta biraz zayıf..."
...
FİKRET Orman: "Belki yeni stadımızı Lucescu ile açarız, belki rüyamızda şirinleri de görürüz..."
...
BEŞİKTAŞ'ın yeni transferi Tosiç, sağlık kontrolünün ardından sakatlar kervanına katılmak için yola çıktı...
İtirafım var
(...isim: emre batık ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
İnilen minibüste unutulan gözlük rezil, olma durumlarına sebebiyet verebilir...
"Hay Allah gözlük kaldı" diyerek 3-5 arkadaş uzun bir süre giden minibüsün arkasından koşup, yakalayınca da "Abi kusura bakma gözlük kaldı" diyerek derdinizi anlatırsınız...
Kaynar sular şoförün cevabıyla dökülür;
"-Başındaki ne?..."
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Nostalji...
(...My Name İs Kemal)
KEMAL KILIÇDAROĞLU: Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu, ben parayı bulurum...
...
DEVLET BAHÇELİ: Benim adım Devlet... Ben ders almam, ders veririm...
...
KADİR İNANIR: Benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım...
...
VATANDAŞ: Benim adım keriz!.. Ben oyumu veririm...
Genç/Yaşlı...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi neticesinde yaşlıdır.
Cesareti neticesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.
İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir.
Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi, ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Yaşlanmak, bir dağa tırmanmak gibidir...
Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.
Beynimiz, yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
(...William Ewart Gladstone)
Ana Kumanda
(...TV 8 Bay Tahmin)
FİKRET ENGİN: Aykut Kocaman dönemindeki Fenerbahçe çok farklıydı...
MURAT ÖZARI: Evet Kurtlar Vadisi gibiydi... Aykut Hoca Polat Alemdar gibiydi... Yanında Memati vardı, Abdülhey vardı...
???
FİKRET ENGİN: Arı soktuğunda çamur mu yoksa kesme şeker mi daha etkili olur?...
MURAT ÖZARI: Onu bilmiyorum da sivrisinek ısırınca ağzını burnunu kırıyorum, ama karıncaya kıyamıyorum...
???
MURAT ÖZARI: Bir izleyicimiz tüyo istiyor, "Yaz geldi, güneş kremi almam lazım" diyor...
FİKRET ENGİN: Kola sür kardeşim...
Temel bir gün...
İstanbul-Ankara arasını 3 saatte alan hızlı tren sonunda gerçekleşmiş...
İş adamının biri de Ankara'ya gidecek bir toplantı için...
Yetişebilmek için atlamış hızlı trene. Fakat yolda Ankara'daki toplantı için hazırladığı evrakları İstanbul'da unuttuğunu fark etmiş...
Kondüktöre gitmiş ve derdini anlatıp mutlaka inmesi gerektiğini söylemiş...
Binbir yalvarmadan sonra kondüktör adama trenin hızlı tren olduğunu hiçbir yerde durmadığını ama Arifiye'de biraz yavaşladığını anlatmış...
Ve demiş ki:
"-Yalnız trenden atlar atlamaz hızla trenin gidiş yönünde koşman lazım yoksa parçalanırsın..."
Adam çaresiz "Tamam" demiş, Arifiye'ye geldiklerinde de atlamış ve başlamış koşmaya...
Bizim Temel'le Dursun da en arka vagonda seyahat ediyormuş... Camdan bir bakmışlar adamcağızın biri son hız koşuyor...
"-Vah adamcağıza yazık... Herhalde treni kaçırdı yetişmeye çalışıyor" demiş ve adamı tuttuğu gibi tekrar vagona çekmişler...