KRAMPON...

ŞİKE ile sattıkları maçta hat-trick yapan Çatladıkapıspor'un Afrikalı forveti apar topar bir saatçinin yanına çırak olarak verildi... "chapraz8" ... ERNST ve Almeida'dan sonra Yıldırım Demirören de alacakları için Fifa'ya başvurdu... "Lara Gofret" ... ARDA Turan'dan Atletico Madrid'e sitem: "Ben ne zaman kaptan olacağım?" "md10" ... "DERBİNİN İ.B.B.'ye zararı ne kadar?" manşetini gören İ.B.Belediyespor başkanı fenalaştı... "nistelrooy" ... TÜRKİYE Basketbol Federasyonu, basketbola olan ilgiyi canlandırmak için düğmeye bastı: "Bizde de çok acaip şike yapılıyor aslında..." "hayrettin100" ... "YEDİĞİMİZ golü önceden çalışmıştık" diyen Erdoğan Arıca, şike soruşturması kapsamında gözaltına alındı... "atoutlemonde" itiraf reyonu... (...isim: murat kılıçarslan ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor) İhlas Vakfı Öğrenci Yurtlarında çeşitli ülkelerden gelen Türkmen arkadaşlarımız oluyor... Bu arkadaşlarımızın konuştuğu Türkmence Türkçe'ye benzemesine rağmen Afganistan Türkçe'sinde başka bir anlama geliyor... Afganistanlı bir Türkmen arkadaşımız İl Milli Eğitim'e giderek iş bulmak istemiş... Diyaloglarının bir kısmı şöyle gerçekleşiyor: "-Hayırlı günler olsun... Bekarım bana eş bulun..." -Ne eşi oğlum sabah sabah... "-Zaten çok istemem, 2 ay eş bulun yeter..." -Oğlum burası bunun yeri mi?... "-Türkiye'de Milli Eğitim size eş bulacak demişlerdi... Ben de eş istiyorum..." Arkadaş durumu üsteleyince vazifeli arkadaştan temiz bir fıça yemiş. Adamın kendisine niye bu kadar kızdığını anlayamadan yurda geldi akşam. (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Tuzaktan kumanda... (...FOX TV - Su Gibi) SONGÜL KARLI: Telefonda size talip olan biri var... TELEFONDAKİ KADIN: Alo merhabalar... STÜDYODAKİ ADAM: Merhaba... Beyaz mısın?... TELEFONDAKİ KADIN: Buğday tenliyim, niye ki?... STÜDYODAKİ ADAM: Kendi ten rengime yakın biriyle evlenmek istiyorum... Çocuklar açısından... Hayata Dair Eğer biraz daha ömrüm olsa idi; Büyük bir ihtimalle tüm düşündüklerimi söylemezdim; ama tüm söylediklerimi düşünürdüm... Eşyalara değerlerine göre değil de, ne anlama geldiklerine göre değer verirdim... Daha az uyur, daha çok rüya görürdüm. Çünkü gözümüzü ne zaman bir dakika kapatsak ışığı altmış saniye kaybederiz... Başkaları geri dururken, ben yürürdüm... Diğerleri uyurken, ben uyanık kalırdım... Başkaları konuşurken, ben dinlerdim... Güzel çikolatalı bir dondurmayı nasıl da seve seve yerdim. Eğer bir yüreğim varsa, nefretimi buz üstüne yazar ve güneşin çıkmasını beklerdim. Dikenlerin acısını hissetmek için gülleri gözyaşlarımla sulardım, taç yapraklarını kızılca öperdim. Biraz daha ömrüm olsaydı... Tek günümü, sevdiklerime onları ne kadar sevdiğimi söylemeden geçirmezdim... (...Gabriel Garcia Marquez) Temel'in yeri Doktor, günlerdir perhizde olan Temel'i muayene ettikten sonra demiş ki; "-Ateşin biraz düşmüş ama çok zayıfsın... Kaç gündür yemiyorsun?..." -On gündür... "-Kim bilir canın ne yemekler ister... Balık sever misin?..." -Hem de nasıl?... Doktor hemşireye dönmüş; "-Yemeklerden sonra bir kaşık balık yağı vermeyi unutmayın..." Bizimkiler... Halı sahada bileğini burkan Yunus, sakatlıktan sonraki bir hafta boyunca Lasonil yerine kaşıntı ilacını sürmüş... Kaşınan yerlerine de Lasonil'i güzelce yedirmiş... İşin ilginç yanı, iki rahatsızlık da bir hafta içinde geçmiş... (...Olay trafiğe kapalı alanda geçmiştir, lütfen denemeyin...) ... Murat: Daha yeni ilaç içtin, her dakika ilaç mı içilir?... Serdar: Olur mu baksana televizyondaki saat 21.45'i gösteriyor... Diyaloğundan sonra durumu fark eder Serdar; "-Haa... O maçın saatiymiş yahu!..." Bir film diyaloğu "-Güç, öldürmek için her türlü sebebe sahip olup da öldürmemektir..." (...Schindler's List filminden) Söz der ki; "-Parlak fikirler huzursuz insanlardan çıkar..." (...'Yine ne düşünüyorsun' sorusuna cevaben müthiş S.Ö.Z.leri)