SERGEN Yalçın Beşiktaş yönetimine sitem etti; "O kadar emeğimiz geçti, bir atla yan yana heykelimi dikmediniz..." "meddak" ... EVRA; "Eboue, uçaktan bana 'Pis zenciiiii' diye bağırdı..." "SaGu" ... İNGİLTERE'ye giden Galatasaray kafilesinde, bagajında bulundurduğu bol miktardaki çekirdek yüzünden kontrolden geçemeyen ünlü futbolcu kim?... "SaGu" >>> bizimkiler Hasan Hocam erken servisle çıkacak, soruyor etraftakilere; "-Arkadaşlar, bu altı buçuk servisi kaçta?..." *** Valla bunu da yemeğe giderken, önümüzde yürüyen iki arkadaştan duyuyoruz... Biri, "Geçen gördüm de, herif saçları iyice dökmüş..." Diğer onaylıyor; "-Ya onlar sülalece öyle... Enişteleri de kel..." *** İyilik sever Serdar, kendini anlatıyor; "-Ben otobüslerde bile yaşlılara, hamilelere, mağrurlara yer veriyorum..." >>> tuzaktan kumanda (...TV 8 / Bay Tahmin) FİKRET ENGİN: Bir mesaj var, şöyle diyor; Hafta sonu düğünümüz var kravatını verir misin?... MURAT ÖZARI: Kravatımı mı istiyor?... FİKRET ENGİN: Evet seninkini istiyor, hani olmadı eh Fikret Engin de gönderebilir diyor... MURAT ÖZARI: E neredeymiş bakalım, düğün adresini vermiş mi?... FİKRET ENGİN: Yok abi vermemiş adresi... MURAT ÖZARI: Kardeşim adresi vermezsen nasıl yollayalım kravatı?... FİKRET ENGİN: Takılıyor olabilirler abi... >>> itiraf reyonu (...isim: oflaz ...şehir: ankara ...yaş: Elli) Çalıştığım dükkanın merkezi ve bir şubesi bulunuyor birbirlerine yakın yerlerde. Ben duruma göre bazen merkezde, bazen de şubede kalıyorum; toplamda 2 çalışanı var dükkanın. Neyse, şubemizin damının aktığını biliyorduk ve zift ile damdaki çatlak bölgeleri yaptıralım dedim. Dilim tutulaydı da patrona demez olaydım keşke... Bizim buralarda izolasyon için malzeme satan yerler var, bir sabah erkenden gittim ve bir kova zift ve sürmek için fırça aldım ve şubeye gittim. İkinci eleman, yani damı diğer Kamil damdaki yapılacak operasyonu bildiği için şubeyi açmıştı. Ben de dama çıktım ve gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra kovaya bir göz gezdirdim. Kovanın, yanındaki çelik kıskaçlardan açıldığını fark ettim ve hiç durmadan kıskaçlara asıldım, "Gümmmm"... Maalesef kova üzerime patladı ve her yerim zift olmuştu. Sonra, nasıl olsa hemen çıkmaz sonra mazotla silerim diye çatlak yerleri ziftledikten sonra işimi bitirdim. Dışarı çıkamayacak haldeydim; her yerim simsiyah zift içindeydi ve hemen yakın yerdeki giyim mağazasından giysi aldım. Sonrada aşağı komşu esnaftan mazot alıp boynuma ve kollarıma sürdüm. Zifti sildim fakat bütün gün egzosu bozuk araba gibi mazot koktum.... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) >>> Bir Film Diyaloğu "-Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat..." (...Piyanist filminden / Özlem Yaman gönderdi) >>> hayata dair Hayali dünyayı bir arada tutmak için hayatımı yorularak geçirmek istemedim... Tik taklar arasına sıkışmak yerine yıldızlar kadar sade; Kendisini gelgitlere kaptırmış zaman gibi bir hayat yaşamak istedim... ...Ve zaaflarımın içinde oyalanmak yerine; Tam anlamıyla bu hayata uyum sağlamam gerektiğini fark ettim... (...J. Harrison) >>> Temel'in Yeri Kahvede deri ceketli kel, iri-yarı bir azman, Temel'e omuz atınca ani bir gerginlik olmuş... "Bana bak manyak herif" demiş sarışın Temel; "-Senden hiç korkmuyorum, çünkü ben cesur bir aileden geliyorum. Dedem paraşütsüz olarak bir zeplinden atlamış, büyükbabam paraşütsüz 2000 metredeyken balondan atlamış, annem ve babam da yine paraşütsüz olarak pervaneli bir uçaktan aşağı atlamışlardır. Yarın ben de paraşütsüz olarak jetten atlayacağım!..." "Deli misin" demiş azman şaşkınlıkla, "Ölürsün yahu?..." Temel umursamaz tavırla, "Ölürsem öleyim" demiş, "-Zaten kimsem de kalmadı ki!..." >>> söz der ki; "-Tarihi, herkes 'bitti' dedikten sonra başlayanlar yazmıştır..." (...Sadece müthiş S.Ö.Z.leri)