Krampon

OLCAY Şahan kaçırdığı gol pozisyonları için konuştu: "Sabri ve Selçuk abim gibi ekol olmak istiyorum..." "erhantasci.et1" ... "BURAK Yılmaz'a futbolcu demeye utanıyorum" diyen Beşiktaş 2. başkanı Ahmet Nur Çebi, Veli Kavlak için, yeni isim arayışlarına girdiğini borsaya bildirdi. "el gato" ... BURAK Yılmaz: "Veli kardeşimi çok iyi anlıyorum..." "md10" ... POZİSYONU yorumlayan Cüneyt Çakır: "Veli biraz abartmış sanki..." "bonussimao" ... CLUJ-G.Saray maçındaki şike iddiasıyla ilgili olarak "F.Bahçe yaptırmış olabilir" diyen Cluj Başkanı, Mehmet Baransu Özel Ödülü'ne layık görüldü... "dangalf" >> tuzaktan kumanda (...TV 8 / Bay Tahmin) MURAT ÖZARI: Ormanın İngilizcesi neydi yahu?... KAMERAMAN: Forest... MURAT ÖZARI: Hah Forest... Forest Gamp diye bir film vardı; orman adamı... Orman Gampı mı oluyor işte neyse... ... ERSİN DÜZEN: Abi Leyla ile Mecnun'u nasıl izlemezsiniz muhteşem... MURAT ÖZARI: Bilmiyorum izlemedim... ERSİN DÜZEN: Türk te- levizyon tarihinde LM'den öncesi ve sonrası vardır... MURAT ÖZARI: LM mi?... O ne?... ERSİN DÜZEN: LM... Yani Leyla ile Mecnun... MURAT ÖZARI: Ben de Leman Sam sandım LM'yi... ... FİKRET ENGİN: Miami Heat sezona fırtına gibi girdi. Geçen sene Oklohama Thunder'i 4-1 ile geçmişti biliyorsun... MURAT ÖZARI: Onu dedin de aklıma geldi... Geçen gün bir tandır yedim... >> itiraf reyonu (...isim: mehmed yavuz k. ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor) Marmara evleri 1. Kısımda bulunan Dr. Şule Arvas'ın muayenehanesine gittim... Doktor hanıma daha önce başka bir dişçide bayılma raddesine geldiğim için dişçi fobimin olduğunu söyledim... Böyle kurbanlık koyun gibi uzanmışken ve de şefkat dolu bir teselli beklerken bana, "Bizim bu koltuklarımızda zaman zaman yaşanan bir şey; olmaz diye bir şey yok" demesin mi?... Bu da bir teselli şekli tabii, hem de gerçekçi diyerek kendimi avuttum... Dolgu esnasında dolgu yüksekliğini sık sık kontrol ederken dişlerimizle sıkmamız gereken aparatı sık sık ısırttırdı bana... Isırırkenki kuvvetime ve hırsıma hayran kalmadıysa ne olayım... Bilmiyordu ki dişçilere olan hıncımı o aparattan çıkardığımı. Yalnız ben şahidim, doktor hanım malzemeden çalmıyor, dişi doldurdukça dolduruyor... O stresli anımda aklıma bir bilmece geldi, "Kadınların bir saat ağzını açık tuttuğu, fakat konuşamadığı yer neresidir?... Cevap tabii ki dişçi koltuğu!.." Doktor hanıma saygılar... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) >> söz der ki; "-İnsanlar yakın zamanda bir kahramanlığa imza atacaklarını umarak yaşar..." (...Oyuna sonradan girerken mırıldandığı müthiş S.Ö.Z.leri...) >> TEMEL'iN YERi Yeni gelin Fadime ekmek yapmak istiyormuş... Bunun için de su testisini ve hamur teknesini yanına alarak un çuvalının yanına gelmiş... Çuvalın önünde evin dam direği varmış... Fadime, bir elini dam direğinin etrafına sarmış. Diğer elini de un çuvalına batırmış. Her iki elini de unlu olarak çekmek istemiş... Ama arada direk varmış... Fadime bağırarak komşulardan yardım istemiş... Komşular gelmişler, ama bir çare bulamamışlar... Köyün akıllısı Temel'i çağırmışlar... Temel elini alnına koyup düşünmüş ve demiş ki: "-Arkadaşlar, şimdi direği kesersek dam çöker, gelin de ölür... Direği kesip de ölmektense tek kollu olmak iyidir..." Böylece Fadime'nin bir kolunu kesmişler... >> bir film diyaloğu "-Kaybetmeyi öğren... Yoksa kazanmayı bir hak gibi görürsün..." (...La Fille Sur Le Pont filminden)