söz der ki;
"-Aşkın doruğu, aklın çukurudur..."
(...Yine aynı manaya çıkan müthiş S.Ö.Z.'leri)
krampon
ERSAN'ın sakatlığı için yapılan açıklamada Fernandes'in sakatlığını araya sıkıştıran Beşiktaş Sağlık Ekibi'nin Fikret Orman'ın kalp yetmezliğini de aynı açıklamada şifreli olarak belirttiği öğrenildi...
"bütün maykıllar"
...
SADRİ Şener: "Olası bir kötü sonuçta yönetim olarak gerekeni yapacaktık ama lig ikincisine karşı aldığımız beraberlik iyi sonuç..."
"bonussimao"
SCHALKE maçı için Eboue'ye verilen "Hafif temasla kendini atıp hakemden faul bekleme, adam gibi oyna" dersinde 3. güne giriliyor...
"karavega"
hayata dair
Aşk yürüyüşünü tamamlayamamış bir hayat beni hüzünlendirir...
Büyürken yanlışların yerine doğruları koymak istediğinde şunu hatırla: Yapılacak ilk devrim insanın kendi içinde yapacağıdır...
Evet ilk ve en önemli devrim budur...
İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli işlerden biridir...
Yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün...
Onların büyüme biçimini hatırla...
Unutma ki yaprağı gür ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgârda devrilir...
Oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu binbir güçlükle dolaşır.
Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir...
Olayların içinde ve üzerinde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak sunabilir..
Ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin...
(...Susanna Tamaro)
tuzaktan kumanda
(...FOX / Güldür Güldür)
ALİ SUNAL: Kaç yıldır evlisiniz?... Mutlu musunuz?...
SEYİRCİ: 37 yıldır evliyiz ve mutluyuz...
ALİ SUNAL: Bu kadar uzun ve mutlu bir evliliği nasıl başardınız?...
SEYİRCİ: Evlenince söz verdik, tartışma olunca ben uzaklaşıyordum...
ALİ SUNAL: Eee... Hiç tartışma oldu mu?...
SEYİRCİ: 37 yıldır sokaklarda, bahçelerde geziyorum... Mutluyuz yani!..
itiraf reyonu
(...isim: gece-yolcusu ...şehir: amasya ...yaş: hiç bilinmiyor)
Suluova'da mantolama yaparak geçimini sağlayan Celal Usta ikindi vakti aniden rahatsızlanır...
Hastanede görevli olan Nurettin Abi ile acil servise giderler... Serum bağlanır...
Bizim Celal Usta yavaştan yavaştan mayışmaya ve ölümden-kalımdan bahsetmeye başlar...
Evdeki hanımı ve çocukları aklına gelir durumunu haber vermek için...
O anda telefonunun yanında olmadığı, evde unuttuğu aklına gelir...
Ama evdekilere haber vermek ister geç geleceğini söylemek için.
Yanındaki Nurettin Abinin telefonu ile önce yakın arkadaşı Muhammed'i arar, ondan Hikmet'i aramasını, Hikmet'in de telefonu evde kaldığı için evi aramasını söyler...
Bu ana kadar her şey normal gerçekleşir...
Jeton hastaneden çıkınca düşer...
Aslında ilk kendi numarasını arayabilirdi!..
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
bizimkiler
Murat ve Serdar; Baha'ya misafir olacaklar...
Eve yaklaştıklarında;
BAHA: Hadi yaa!.. Anahtarı içerde unutmuşum iyi mi?...
MURAT: Aferin oğlum, gidip bir çilingir bulalım hadi... Hava soğuk zaten...
SERDAR: Abi kredi kartını denesek?... Açar belki?...
BAHA: Bak bunu biz hiç akıl edememiştik... Bonus da kazanırız hem...
bir film diyaloğu
"-Ne kadar değişirsen değiş; yine de yaptığın şeylerin bedelini ödersin..."
Temel, karısı Fadime'ye doğum günü hediyesi olarak bir etek alacakmış...
"Bel ölçüsü nedir" diye sormuş tezgâhtar...
"Bilmem" diye cevap vermiş Temel;
"-Ama ellialtı ekran bir televizyonumuz var, onun önünden geçerken bütün görüntü kayboluyor..."