*Devlet Bahçeli'ye bir partilinin kızının düğünü için gelen "Eşinizle birlikte onurlandırmanızı..." şeklindeki davetiyede, "Müzmin krizi"... *Baba filminin galasına çağırılmadığı için, filmin Türkiye'de gösterimini yasaklayan dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in, "Brando krizi"... *Tayyip Erdoğan'ın davet edilmeden girdiği çadırda, "Kendi karnımızı zor doyuruyoruz" diyen vatandaşın, "Bayram değil, seyran değil krizi..." *Seda Sayan'ın beşinci evliliğini yaptığı Şişli Evlendirme Dairesi'ndeki törene, dördüncü kocasını çağırmadığı, "İstersen şahidin olurum senin krizi"... *Ebru Destan'ın, Özcan Deniz'den habersiz "Ebru & Özcan evleniyor" diye bastırdığı, *Kendi kendine gelin güveyi krizi..." *Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Cenevre'deki Şampiyonlar Ligi ikinci tur eşleşmelerine davet edilmediği halde katıldığı, "Kapıkule krizi"... *Damsız girmenin yasak olduğu, Zorba Taverna'ya "Bir arkadaşa bakıp çıkacağım" bahanesiyle dalıp, içeride kalan, "Coşkun krizi"... (Eski sevgiliden gelen mesaja, alternatif cevaplar) * seni hâlâ seviyorum... -performansına her zaman saygı duymuşumdur zaten... * seni hâlâ özlüyorum... -tütün bas geçer... * nasıl gidiyor hayat?... -senden sonra bayağı bir güzelleşti, sağol... * birbirimizin kalbini kırdık, yeniden biraraya gelip kırık kalpleri onaralım... -benimkinin kaskosu vardı... * dün gece rüyamda seni gördüm... erol bize ne oldu böyle?... -bir dahakine iyi örtün de uyu... * dün seni rüyamda gördüm, bir mesaj atayım dedim... -ancak rüyanda görürsün zaten, öptüm... * senin gibisini bir daha bulamadım... -bunun beni ilgilendiren kısmı nedir?... -mesaj attığınız kişinin ilgi alanı dışındasınız... lütfen daha sonra tekrar denemeyiniz... hadi naş... (ceycey55@hotmail.com) * Cem, eski yıldız futbolcularla yapılan röportajların yer aldığı sayfaya Beşiktaşlı Baba Hakkı'yı önerdi... * Bilgehan rekorlar kitabına giren bayrak konusunu anlamamış, "Kumaş neyse de, buna sopa yapmak için kim bilir kaç ağaç harcanacak?..." * İzmir Yazıişleri'nden Hüseyin Abi, arabasını alalı iki yıl oldu... Ama aracın koltuk poşetleri sökülmemiş ve sıfır kilometrede duruyormuş... * temelin yeri Vantrolok eline geçirdiği kukla ile konuşuyor ve Karadeniz fıkraları anlatıyormuş... Gösteri biraz ilerledikten sonra birden orta sıralardan Temel ayağa kalkmış ve yüksek sesle; "-Afedersiniz..." demiş... Herkes o tarafa dönmüş, Temel devam etmiş; "-Görüyorum ki Karadenizliler'in saf olduğuna dair şakalar yapmaktasınız... Peki söyler misiniz, bu kanıya nereden vardınız?... Tek suçumuz burnumuzun biraz uzun olması mı?... Böyle yaparak en azından burada olan hemşehrilerimi ve beni arkadaşlarımıza karşı gülünç duruma düşürmüyor musunuz?..." Bunun üzerine Vantrolok çok mahcup ve üzgün bir yüz ifadesi ile; "-Şey... Ben özür dilerim... Sadece şaka yapıyordum... Eğer sizi..." Temel Vantrolok'un sözünü kesmiş; "-Ben sizinle konuşmuyorum bayım... O elinizdeki küçük terbiyesiz adamla konuşuyorum... Siz onu savunmayın, bırakın kendisi cevap versin..."