Aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı hak ve yetkileri KÖTÜYE KULLANMAYACAĞIMA, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime ve bilgilerimi İNSANLIK ALEYHİNE kullanmayacağıma, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim SIRLARI SAKLAYACAĞIMA, hocalarıma ve meslektaşlarıma SAYGI GÖSTERECEĞİME, din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının GÖREVİM ve VİCDANIM arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi DÜRÜSTLÜKLE ve ONURLA yapacağıma, NAMUSUM ve ŞEREFİM üzerine yemin ederim... RAKAMLARLA BURÇLAR (En çok kullanılan burç yorumları...) > 20: Elinize yüklü bir para geçecek... > 20: Size uzaktan sürpriz bir paket gelecek... > 20: Mesleğinizle ilgili ani kararlar vereceksiniz... > 20: İnişli çıkışlı duygular yaşayacaksınız... > 20: Önümüzdeki hafta uzun bir yolculuğa çıkacaksınız... ayaküstü Kusura bakmayın üstünden uzun süre geçti ama benim kafa yeni dank etti... Gerçi beni fazla ilgilendirmez ama, insani tepkimi dışa vuramadığımda, içim içimi yiyecek kadar olmasa bile kendimi kötü hissediyorum... Belki yazınca rahatlarım... Beşiktaş'a 5 kırmızı kart vermesine rağmen, Cem Papila'nın bende akıllı, mantıklı, düzgün; diğer yeni ve eski hakemlerin tersine seviyeli - sakin bir imajı vardır... Neden Serhat Ulueren'i tercih eder diye düşünürdüm de, işin içinden çıkamazdım... Öyle ya; hakemliği bırakıp Star'a kapağı atacak deseniz, değil... Bu işin karşılığında maddi imkan sağlayacak deseniz, imkansız... Kendini gündemde tutup en çok konuşulan adam olacak deseniz, zaten öyle... Kendini aklayacak... Peki neden Serhat Ulueren?... Çünkü kendini başkasının yanında bu kadar rahat, bu kadar problemsiz, bu kadar acısız aklayamaz da ondan... Millet Serhat'ın gıcık tarzı yüzünden, karşısındaki Cem Papila'ya sahip çıkmıştır... Hakikaten akıllı adammış... Esprimi de yapıp gideyim; Bence Amerika'yı Türk halkına sevdirmek istiyorsak, Bush'u Telegol'e çıkaralım... Hayata dair... Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum... Genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım... Seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde, Senden nefret ediyorum... Korktukları için entelektüelleşir insanlar, Ümitlerini yitirdikleri için değil... ...Ve korkmakla ümitsiz olmak arasındaki fark bir entelektüeldir... Bizzat insan ırkı üzerine yazarken bile Onlardan uzak kaldığımda kendimi daha iyi hissediyorum... İki santim uzakta olmak bile iyidir, İki mil uzakta olmak harika, İkibin mil uzakta olmaksa mükemmel... - Charles Bukowski - itiraf reyonu (isim: görmemiş... şehir: sakarya... yaş: yirmiiki...) Telefonuma kulaklık alacaktım... Girdim bir telefon bayisine, kulaklık istediğimi söyledim, adam çıkarıp verdi... Denemek istedim ve poşetinden çıkardım kulaklığı, "Aaa kulaklığın tek tarafı yok, bu bozuk herhalde" dedim... Adam manalı bir bakış attı, "Hanımefendi cep telefonu kulaklıkları tek taraflı oluyor zaten..." *** (isim: ömer kalkavan... şehir: kocaeli... yaş: yirmibir...) Arkadaşım, cep telefonundan beni arayarak, bir başka arkadaşımızın telefon numarasını istedi... Ben de "Telefonu kapat, bulunca ben seni ararım" dedim... Yaklaşık 30 saniye sonra aradığımda telefon ulaşılamadı diyordu... Sonra ev telefonundan aradım, "Cep telefonun kapalı" dedim... "Sen bana kapat dedin ya, ben de kapattım" dedi... bizimkiler Dündar Abi elinde iki poşetle eve girer... Bir kiloluk dondurmayı buzluğa koyar, tamirden aldığı çizmeleri ayakkabılığa... Ertesi gün "Dondurmayı yiyelim" diye buzluktan botları çıkarıp, ayakkabılıktaki su olmuş dondurmayı içerler... temelin yeri Temel köyleri gezip inek satın alır yine köylerde veya şehirde satar geçimini temin edermiş... Yine böyle bir köyden satın aldığı ineği Dursun'a satmış... Bir süre sonra Dursun ineğin hasta olduğunu farkedince Temel'e gitmiş; "-Temel bana sattığın inek hasta, gözleri görmüyor" demiş... Temel sinirlenmiş, "-Ula Dursun, ot yiyor mu, yiyor; su içiyor mu, içiyor; süt veriyor mu, veriyor.. Ne yapacaksın görüp görmediğini, gazete mi okutacaksın ineğe?..." *** Hakim Temel'i görünce biraz azarlayıcı bir ses tonuyla, "Yine mi sen Temel?... Seni bir daha karşımda görmek istemediğimi söylememiş miydim" deyince Temel; "-Hakim Bey bunu ben de polislere söyledim, ama dinletemedim ki..." Şifa Yemek Öğle Menüsü Şehriye Çorba... Fırın Tavuk... Pilav... Salata...