Misafir...

Bir "Pazar hikayesi" değil, ama onun tadında yaşanmış bir olay... "TIP Fakültesi'ni yeni yeni bitirmiş, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere, Konya'ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim" diye anlatıyor Prof.Dr. Saffet Solak... Küçük bir beldeymiş gittiği yer, o zamanlar gençmiş ve bekarmış... İlk gece bir eve misafir olmuş... Tren istasyonunun hemen yanında bir evmiş... Akşam yemeğinden sonra çaylar içilmiş, sohbetler edilmiş... Misafirin üzerinde yol yorgunluğu, geldiği yeni yerin yabancılığı varmış... Saatler ilerliyor, ağır bir uyku bastırıyormuş, ama evsahiplerine bir şey diyemiyormuş... Saatler epey ilerlemiş ama yatmaya dair kimsede bir hareket yokmuş... Misafir artık dayanamaz bir halde, evin büyüğü olan hacıanneye sıkılarak sormuş; -Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?... "-Evladım treni bekliyoruz... Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz..." -Trenden sizin bir yakınınız mı inecek?... "-Hayır evladım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok... Ancak burası uzak bir yer... Trenden buraların yabancısı birileri inebilir... Bu saatte, yakınlarda, ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz..." > hayata dair... Okurken başka biri bizim için düşünür... Biz sadece onun yaşadığı zihinsel süreçleri yeniden yaşarız... Bu aynen yazmayı yeni yeni öğrenen bir öğrencinin öğretmeninin yazdığı yazının üzerinden giderek yazmasına benzer... Yani okurken düşünme işinin büyük çoğunluğu bizim için yazar tarafından zaten yapılmıştır... İşte bu yüzdendir ki kendi düşüncelerimizle zihnimiz meşgulken bir kitabı okumaya başladığımızda zihnimiz rahatlar... Okurken kafamız başka bir insanın düşüncelerinin arenası haline gelir... Bundan dolayı aşırı kitap okuyan bir insan tedricen kendi adına düşünme yeteneğini kaybeder, aynen sürekli ata binen birinin sonunda yürümeyi unutması gibi... Nitelikli yazar okunarak nitelikli olunmaz... Yani ikna edicilik, tahayyül, etkileyici karşılaştırmalar, güzel tasvirler, az kelimeyle çok şey anlatma gibi yetenekler varsa vardır... Yani bunlar doğuştan gelen şeylerdir... Çalışmayla geliştirilemez... (...Arthur Schopenhauer) tebeşir tozu "-İlerde yalnız iki şeyle hatırlanırsınız; çözdüğünüz sorunlar, ürettiğiniz sorunlar..." (...Mike Murdock) bugünün buluşu > İlk kez bir cani, eşini çocuklarının gözü önünde bıçakladı... (13.11.1921) bizimkiler... Fıkra gibi bir olay, ama fıkra gibi yazabilecek miyim?... Bizim Şirin Abi'nin abisi mimar... Bir otele ek bina yaparken otel sahibi demiş ki; "-Sabah 09.30'a kadar çekiç sesi duymayacağım... Müşteriler rahatsız olmasın..." O da yanında çalışan kardeşine iletmiş; "-Anladın di mi, saat 09.30'a kadar çekiç sesi yok..." Kardeşi itiraz etmiş; "-Bana demedi ki, sana dedi..." Büyük Berber, kardeşini kolundan tutup patronun yanına götürmüş; "-Patron sana zahmet çalışma saatlerini şuna da söyler misin?..." temelin yeri... Hakim şahitlik yapacak Fadime'nin yaşını sormuş... Fadime demiş ki; "-Ben evlendiğim zaman 20 yaşındaydım, Temel de 40 yaşındaydı...Yani onun tam yarı yaşındaydım... Şimdi, Temel 70 yaşında olduğuna göre, bende 35 yaşındayım..." *** Arkadaşlarının oğluna beygir lakabını taktıklarını duyunca Temel sinirlenmiş, "-Git, arkadaşlarınla konuş, değiştirsinler..." Çocuk akşam gelmiş; -Lakabımı değiştirdim baba... Tay oldu.... "-Ula sen büyür yine beygir olursun..." *** Savaşın en kızgın anıymış... Cephede bombalar patlıyor, mermiler vızır vızır uçuyormuş... Bu arada Temel'i hıçkırık tutmuş... Yanındaki arkadaşına dönmüş; "-Beni korkutsana biraz... Korkut da hıçkırığım geçsin..." tepkili vatandaş... Gazetenizde verilen haberde Polat Alemdar'ın sigarayla bir fotoğrafı yayınlanmış ve çocukların bunlara özendiği belirtilmişti... Şu bilinmelidir ki Polat Alemdar geçen sezonun başından beri dizide sigara içmemektedir... Bu arada marketiniz neden Perşembe ve Cuma günleri kapalı?... (...polat_alemdar43) *** Abi çok mütevazısın yani... Söz Market yazınca 60.000 sonuç çıkıyomuş, bırak da biz bakalım buna... Ona bakarsan Ömer Söztutan yazınca 4.500 sonuç çıkıyor ama Feyzo yazınca 11.500 sonuç çıkıyor... (...Feyzullah_Yalçın) *** Fransa'daki olaylar çıktığı gün arkadaşımla iddiaya girdim... "Olaylara Fransız kaldılar" türünden bir espri yapacağınıza dair... Ama siz dünyadaki olaylara Fransız kalınca ben de, pizzadan oldum... Bilginize... (...Serap_Altın) tuzaktan kumanda... (AZ-TV - Speed Filmi...) SANDRA BULLOCK: Şimdi neydecah?... KEANU REEVES: Dönder dönder, sola dönder... *** (KANAL D - Beyaz Show...) BEYAZ: Kasetin tanıtımını ne zaman yapacaksınız?... GAMZE SAYIN: Ramazan'dan sonra turneye çıkacağız... Ramazan bitti biliyorsunuz... bizim ora... İki Kilisli, Murtaza caddesinde konuşuyormuş... Biri "www.kilisim.com" pankartını gösterek, "Ağe göron mu?... Yeni bir internet cafe açılor..." -Yok la... O internet cafe değil, bir bilgisayar düyeni açılor... Biri cafe açılıyor, diğeri bilgisayar dükkanı açılıyor diye tartışıyorlar... O sırada yanlarından ikisinin de tanıdığı Hüseyin emmi geçiyormuş... Arkadaşı diğerine söylemiş, "-Gel aha Hösün ammiye soralım, o bu işlerden anlar..." -Hösün ammi bu pankart neyin nesi?... Cafe mi açorlar, bilgisayar düyeni mi?... Hüseyin Amca pankartı şöyle bir okumuş ve cevap vermiş, "-Heç biri... Kilisi dünyaya açorlar..." ...gündemin kırıntıları... TSK'nın brövesinden Atatürk resminin kaldırılması da, "Bu hükümet döneminde oldu" diye eleştirilmiş... Ne diyebiliriz ki?... "Bröve yani..." sanatik kritik "-Hülya'nın benim horladığımı açıklaması özel hayata girmiyor da, benim onun horlamasını ispatlamam mı özel hayata giriyor?..." (...Kaya Çilingiroğlu) politik kritik "-Türkiye'nin ne zaman başı derde girse Mehmet Ağar, kurşunlara kendini siper etmiş... Birileri gibi masanın altına girip saklanmadık..." (...Mehmet Ağar) sportik kritik "-Beşiktaş'ta bu kadar az gol atmamam lazımdı... Babam sinirlidir ve çok kızacak bana...Gelene kadar arayı kapatmam lazım..." (...Ailton) > Şifa Yemek İftar Menüsü > Mercimek Çorba... > Etli Kuru Fasulye... > Sade Pirinç Pilavı... > Turşu...