Misafirimiz var...

A -
A +

"İşim olan bir günde veririm" dediğim yazıyı "kitleyeceğim" bugün size... Yani öyle ki; mailden geldiği için karakterleri Türkçe'ye çevirmeye bile zamanım yok... O yüzden internetten taratıp, Türkçe'ye çevrilmişini kopyalayıp yapıştırıyorum... "Bugünlerde internette dolaşan yazı" meslek vicdanı temizleme olaylarına girmiyorum... Benim turnuva maçım var, ahan da size "Bir Japon'un Türkiye hatıraları"... ... Türkler'in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyor. Siz oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya oturmadan kimse sofranın başına geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Televizyonun kumandasını elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyor. Yataklarını veriyor, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. ... Fakat evden çıkıyorsunuz aynı adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü yok geçemezsiniz. Evet Türkler evde öyle, dışarıda böyle, nasıl oluyor bir türlü çözemedim... hayata dair... Belki de bugünkü kadar hiç Duymadık avuçlarımızda Bize özgürlük getiren Kızarmış ellerin sıcaklığını... ... Henüz yitmedi kulaklarımızda daha, Yıpranmış silahlarının uğultusu... Sokaktaki insanlarımızın kolları, Gene açık eskisi gibi kucaklamaya... ... Yüzünüzde bunca gerçek gözyaşları, Kucak açtığında ölülerine toprağımız, Hâlâ sıcak ve yakıcı gözyaşlarımız... Evet, söylüyorum bunu bütün dünyaya... ... Ve bütün yüreğimle haykırıyorum size: Yaralamayın n'olur bu sevdayı... Hayalleri paramparça olan ülkemizde, Bir o kaldırabilir bunca acıyı. (...Jaroslav Seifert) Tuzaktan Kumanda... (...LİG TV - Maraton) ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam bu pozisyonda bir şey var mı sana göre... ERMAN TOROĞLU: Burada ite kaka çekiyorlar... Tita bir anda titanik olmuş... *** (...STAR - Telegol) ZİYA ŞENGÜL: Sana "Laylay Adnan" desek sen kızmaz mısın?.. ADNAN AYBABA: Hoop bi dakka... Ne demek laylay falan, düzgün konuşalım ya lütfen... *** (...LİG TV - Maraton) OĞUZ TONGSİR: Evet sevgili seyirciler tabii siz ekran başından duyamıyorsunuz, hissedemiyorsunuz ama Ergün'ün çok hoş bir parfümü var... ERGÜN PENBE: Evet beğeniyor arkadaşlar... Temel'in yeri... Adam göle düşen kadının karısı olduğunu zannetmiş ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamış; "İmdaaat... Karım göle düştü..." O sırada balık avlayan Temel'i görmüş ve "Lütfen" demiş; "Karımı kurtarırsanız size beşyüz dolar..." Temel hemen atlamış suya, bir iki sert kulaçtan sonra yakalamış kadını, kumsalda bekleyen adamın ayaklarının dibine bırakmış... "Evet" demiş "Yüz doları alayım..." "Ama" demiş adam, "Ben karım zannetmiştim, bu benim kaynanam..." "Hay böyle şansın" diye saymış Temel ve cebinden cüzdanını çıkartmaya çalışırken, "-Ne kadar ödeyeceğim..." bizimkiler... Talip oturduğu sokağı dönerken köşede bir süs köpeğine çarpmış... Hayvana, "Pardon" deyip yürümüş... *** Ali, haber konusu aramaktadır; "-Şu Google hakkında ne kadar bilgi vardır acaba?... Google'a yazıp öğrensek..." *** Engin Abi ayakkabı reyonundan kendine kemer almış... Denemek için eski kemerini çıkarmak yerine, ayakkabılarını çıkarmış... *** Bunu da Özkan anlattı, Faruk bankamatikten para çekmiş... Ve oradan ayrılırken "Kolay gelsin" demiş... sağdan - soldan (...İstanbul - Duvar Yazısı - Özgür Genç) "-DAYAKTAN KORKUSU OLMAYAN BURAYA ÇÖP DÖKEBİLİR..." *** (...Şile - Yüzme Tesisi - Ender Koba) "-DENİZ MEVSİMİNE KADAR YÜZME ÖĞRETİLİR..." *** (...İzmir - Çeşme Yazısı - Fehim Akın) "-DİKKAT BURADAN SU İÇENLER ZEHİRLENİR..." *Meçka Engin... Dört kişi asansörde kalır; Ömer, Yılmaz Abi, Cahit ve Engin Abi... Cahit (Tahmin yürütüyor): Elektrikler gitti galiba... Engin Abi (Telefonun tuşlarını çözüyor): Yok... Telefonlar çalışıyor... Yılmaz Abi (Aynaya bakıyor): Diyafondan seslenelim... Engin Abi (Diyafonun düğmesine basıyor): Sesimi duyan var mı?.. Diyafondaki ses: Evet Abi, duyuyoruz, ne oldu?... Engin Abi: Asansörde kaldık ve buradaki hava dördümüze uzun süre yetmez... Diyafondaki ses (Gülerek): Tamam abi bekleyin geliyoruz... Engin Abi: Burada mı bekleyelim?... * Vatansever, toplum adamı, herkesin yardımına koşan, gerçek insan... kadınlar & erkekler -Genellikle düğünlerde ne kadar para harcanır?... "-Elinde olandan fazla..." ... -İnsan neslinin selameti için delilere evliliği yasaklamalı... "-Ama diğerleri zaten evlenmezler ki... ... -Yarın evlenme yıldönümümüz, bir tavuk keselim mi?... "-Tavuğun bunda ne suçu var?..." ... -Benim kocamın elinden hiçbir iş gelmez, beceriksizdir... "-Benimki de öyle... Düşün ki dikiş dikeceği zaman iğneye ipliği ben geçiriyorum..." ... -Eski kocamın ölümüne çok üzülüyorum... "-Ne kadar üzülsen benim kadar üzülemezsin hayatım..." S.Ö.Z. der ki; "-Nasıl mutlu olunacağını öğrenen kimse, bir daha aynı ortamı bulamayacaktır..." (...Mutluluk gezicidir konulu müthiş S.Ö.Z.leri) 19.04.1994 > İlk kez bir müşteri, aldığı üründe indirim yaptırmak için, "Fiş almasam fiyatı düşürmez misiniz" teklifinde bulundu... ( Mehmet Kahyaoğlu'ndan) tebeşir tozu "-Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin önemi yoktur..." (Peter Drucker) sanatik kritik "-Hakkımda yazılan hiçbir şeye kızmam ama, anneden kalan orijinal vücuduma laf edilmesini kaldıramam... Hiçbir yerimde, bir tek bıçak darbesi dahi yok... Gazeteler konu bulamayınca ya Sibel Can'ın evliliğini, ya Hülya Avşar'ın kumalığını, ya da benim selülitlerimi yazıyor..." (...Gülben Ergen) politik kritik "-Bir anne 9 ay karnında taşır ve çocuk doğar... O çocuğu büyütmek için ana uykusuz geceler geçirir, neler nelere katlanır. Devlet de yıllarca eziyet içerisinde mahvolmanın eşiğinde ama direnerek doğmuştur... Bunu yok farz ederek anlaşma imzalamak bence şerefsizliktir..." (...Rauf Denktaş) sportik kritik "-Ne oldum değil, ne olacağım diye düşünmeli, böbürlenmemeli. F.Bahçe rehavete girdiği için işi zora soktu. Açık ara şampiyon olmaları gerekirdi. Şimdi de tir tir titriyorlar... Zaten F.Bahçe şampiyon oluyor da ne oluyor?... Bu işi Avrupa'nın uzmanlarına bırakmak lazım..." (...Ergun Gürsoy)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.