Nostalji...

A -
A +

Yolsuzluğun yol olduğu dönemlerde bizim bakanlardan biri Fransız meslektaşını evinde ziyarete gitmiş... Duvarlardaki muhteşem tabloları görünce dayanamamış ve sormuş; "-Kardeşim sen maaşınla nasıl böyle güzel şeyler satın alabiliyorsun?..." Fransız bakan onu pencerenin önüne getirmiş; "-Şu önümüzdeki çevre yolunu görüyor musun?..." -Evet. "-İşte onun fiyatı 20 milyon euro iken, 25 milyon euro fatura yazıldı... Tabii farkını da ben aldım..." Altı ay sonra Fransız bakan, Türkiye'ye gelmiş ve bizimkini evinde ziyaret etmiş; Muhteşem bir saray pahalı eşyalarla donatılmış... Sormuş adam tabii; -Kardeşim altı ayda bu kadar zenginlik nereden?... "-Gel şu pencereye... Önümüzde duran çevreyolunu görüyor musun?..." -Yooo... "-Eh işte anladın..." itiraf reyonu... (isim: mfa... şehir: istanbul... yaş: yirmiüç...) Yaşanmış bir olay, (senin bile inanmayacağını düşündüğümden)... Birkaç arkadaş tramvayda giderken, çevresi en geniş olanı gözlerini kapatmış hayal deryasına dalar... "-Şöööyle iki yarım ekmek döner olsa... İçi bol yeşillikli... Yanına da buz gibi bir ayran" diye düşünürken yanındaki kız seslenir, "Birini versene..." Çocuk şöyle bir bakar "Allah Allah" der... ...Ve bir dalış daha yapar, gıda dünyasına yemek rüyasına; "-Şöööyle iki yarım kokoreç olsa... İçi bol baharatlı, yanına da bol köpüklü bir ayran..." Yanındaki yüzsüz kız yine hayale ortak olur, "Birini verir misin?..." Çocuk şaşkın şaşkın bakınırken, etraftaki diğer arkadaşları (birisi kardeşim olur) uyarır; "-Şu elindeki tutacakların birini bırak da kız tutunsun..." (İnanmayan sorabilir; şahit twister: 0555 232 .. ..) (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) bizimkiler Muhabirliği bırakan Dündar Abi fotoğraf makinasını satacak... Sirkeci'ye giden bir arkadaşa vermiş makinayı, "Bir milyardan aç kapıyı, 700'e kadar düşersin" demiş... Arkadaş gitmiş Sirkeci'ye birkaç dükkan gezdikten sonra Dündar Abi'yi aramış... Yalnız dükkan sahibi de konuşmayı duysun diye telefonun sesini dışarı vermiş, Dündar Abi'nin bundan haberi yok... İşte konuşma; -Abi Kenan Bey'e geldim ben... Makinayı inceledi, en fazla 800 verebilirim diyor... "-Ooo süper... Tamam... Kitle gitsin..." (Gözde üniversiteler ve bölümleri...) -Felluce Üniversitesi Direnişçi Yetiştirme Bölümü... -Paris Üniversitesi Sallama Ermeni Tarihi ve Soykırım Edebiyatı Bölümü... -Washington Üniversitesi Kadife Devrim Öğretmenliği... -Bolu ve Erzurum Üniversiteleri Kriz Çıkarma Teknisyenliği... -Kopenhag Üniversitesi Kriter Üretme Mühendisliği... (Bayram Karaca'nın kaleminden...) Atilla Koç'un Ajandası... > Oturum sırasında camların açılmaması için teklif verilecek.... Cereyandan rahatsız oluyor insan... > "Dandini dandini dastana" diye tempo tutan CHP'lilerle yüz-göz olunmayacak... > Benim bu "Turizm Bakanlığı" işini gözü kapalı yaptığım vurgulanacak... > Uyunurken gözü açık gösteren lenslerden takılacak... Lenslerin benim gözlerimle aynı olmasına dikkat edilecek...

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.