Nostalji...

Nostalji... Bush sabah koşusunda köprünün kenarından takılıp aşağıdaki dereye düşmüş... Gizli servis ajanları kurtarmaya gelene kadar dere kenarında balık tutan 3 küçük çocuk Bush'u sudan çıkarmışlar... Bush çocuklara o kadar minnet duymuş ki, ne isterlerse gerçekleştireceğini söylemiş... Birinci çocuk, "Ben Disneyland'a gitmek istiyorum" demiş... Bush, "Sorun değil... Seni Airforce One ile ben götüreceğim" demiş... İkinci çocuk, "Ben yeni çıkan Nike Air Jordan'lardan bir çift istiyorum" demiş... Bush "Michael'in senin için özel imzaladığı bir çifti sana ben getireceğim" demiş... Üçüncü çocuk ise "Ben televizyon ve teyp entegre edilmiş motorlu bir tekerlekli sandalye istiyorum" demiş... Bush buna biraz şaşırmış ve "Sen fiziksel özürlüye benzemiyorsun" demiş... Çocuk Bush'a bakmış, "Seni boğulmaktan kurtardığımı ailem öğrenince olacağım" demiş... Hayata dair... Hepimiz gizliden biraz deliyiz... Herkes aslında yalnızdır... Ve anlaşılmak ister, ama hiçbir zaman bir başkasını tümüyle anlayamayız... Ve hepimiz bizi çok sevene bile bir parça yabancı kalırız... Acımasız olanlar güçsüzlerdir... Sevecenlik yalnızca güçlülerden beklenebilir... Korkuyu bilmeyenler gerçekte yürekli değildir... Çünkü yüreklilik, düşlenebilene karşı koyma gücüdür... İnsanları çocukmuş gibi görürseniz... Onları daha iyi anlayabilirsiniz... Ne denli yaşlı ya da etkileyici olurlarsa olsunlar... Çünkü çoğumuz hiçbir zaman büyümeyiz... Yalnızca boyumuz uzar... Mutluluğa ancak beynimizi ve yüreğimizi gücümüz yettiğince etkinleştirdiğimizde ulaşırız... Hayatın amacı önemli olmaktır... Saygın olmak... Sevmiş olmak... Bir şeyi savunmak... Boşuna yaşamamış olmaktır.... (...Leo Rosten) itiraf reyonu... (...isim: aylin çakmak ...şehir: istanbul ...yaş: yirmidört) İlkokula giderken yan sınıfımızda sosyal yazılısı oluyor ve öğrencilerden biri benim saf arkadaşım... Kağıtta yazan "Komşularımızı yazın" sorusuna bizimki, "Sağda Ayşe teyze, solda Süleyman amca vs." diye cevaplıyor... Okul hayatı da kısa bir süre sonra bitti zaten... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) kadınlar & erkekler (..."Kadınca -Türkçe Sözlük" ) "-Tamam ben suçluyum, özür diliyorum..." (...Çok pişman olacaksın çoook) ... "-Seninle konuşmamız gerek..." (...Kafanın etini yiyeceğim) ... "-Peki... Sen nasıl istersen..." (...Bedelini ödeyeceksin nasıl olsa) ... "-İletişim kurmayı öğrenmelisin..." (...Ben ne dersem onu kabul etmek zorundasın) ... "-Beni seviyor musun..." (...Çok imkansız bir şey isteyeceğim) ... "-Beni ne kadar seviyorsun..." (...Bugün hiç hoşuna gitmeyecek bir şey aldım) ... "-Bir dakikada hazırım..." (...Neden ayakkabını çıkarıp televizyon seyretmiyorsun?... Temel'in yeri... Birbirinden akıllı, yakışıklı, görgülü, başarılı iki genç işadamıdır Temel'le Dursun... Amerika'da iş gezisindelermiş... Beşinci caddede olağanüstü bir süitte kalıyorlar... Öğle yemeğine, mükemmel yemekler yapan ve ortamı harika bir lokantaya gitmişler... Temel'in gözü hep arka masada, bir ara Dursun'a demiş ki: "-La Dursun, arkadaki herif Hamphry Bogart'tır..." Dursun hiç başını kaldırmadan yemeğine devam etmiş; "-Hamphry Bogart öldü, öldü..." Temel'in gözü yine arka masaya takılı kısa bir süre sonra şaşkınlıkla Dursun'un kolunu sarsmış: "-La, herif kımıldayy..." Bizimkiler... (...En önemli bombaların yıldönümleri) > Migros'ta Show marka televizyon gören Engin Abi satıcıya sormuştu; "Bu sadece Show TV'yi mi çekiyor?..." (...2000) > Şirin Abi yaş gününü kutladığı Ercan'a sormuştu, "Bir dahaki doğum günün ne zaman?..." (...1999) > Talip ikinci kez telefon yüzüne kapanınca sinirlenmişti, "Hanımefendi az önce erkek bir beyle konuşuyordum..." (2004) > Tahir Milli Takım'ın maçından not yazdırıyordu, "İlginç bir anekdot daha veriyorum, bütün goller yerli futbolculardan geldi..." (2003) > Necmettin katıldığı bir davette, Petek Dinçöz'e sormuştu, "Kaset çıkarmayı düşünüyor musunuz?..." (2006 Tuzaktan Kumanda (...STAR - Popstar Alaturka) OSMANTAN ERKIR: Altı puan Armağan Çağlayan'dan geldi... ARMAĞAN ÇAĞLAYAN: Bülent Hanım'a da kal geldi... *** (...ATV - İbo Şov) ZİYNET SALİ: Devede de boy var ama eşek önde gidiyor... İBRAHİM TATLISES: Şimdi sen mi eşek oluyorsun, eşek mi sen oluyor?... sanatik kritik "-Dertlerim sadece beni ilgilendirir... Sana ne, kime ne, Ayşe'ye ne, Fatma'ya ne?... Ağlayacak mı benim için, üzülecek mi?... Hayır efendim, göbek atacak... Çünkü bizler, başkasının mutsuzluğuyla mutlu olan kişileriz..." (...Hülya Avşar) politik kritik "-TBMM tavanındaki 16 avize, Türklerin kurduğu 16 imparatorluğu ifade ediyor, biz de oradan geliyoruz... Ey ABD, gelirken de kimseyi kırarak, dökerek, Kızılderili kanı gibi akıtarak değil, şanıyla şerefiyle geldik..." (...Köksal Toptan) sportik kritik "-Kalıbımı basarım bu takım Avrupa Şampiyonası finallerine gidecek... Beni bu kadar ümitli konuşturan şey teknik heyet ve futbolculara olan güvenimdir... Şimdi kafalarını kaldırıp aslanlar gibi rakiplerini yenecekler..." (...Haluk Ulusoy) MMMR'in duvarı... Ders: Futbol... Konu: Milli Mücadele... Hepiniz cezalısınız kaldırın ayakları... Tebeşir Tozu... "-Dünyanın en büyük başarıları, onların imkansız olduğunu anlayacak kadar zeki olmayan kimseler tarafından başarılmıştır..." (...Doug Larson) S.Ö.Z. der ki; "-En büyük iyilik, bir kötülüğe engel olmaktır..." (...Kulaklarda yankılanan müthiş S.Ö.Z.leri) Bugünün buluşu X İlk kez bir futbolcunun mükemmel şutunu, kaleci "aynı güzellikte" çıkardı... (...16.10.1976) yüzünde belli belirsiz yanmalar olur... sıkı sıkıya yumsan da gözlerini, aydınlık görürsün göz kapaklarının içini... işi tırnaklarının ucuyla tutarsın... kimse ekmek vermese de, ömür boyu o günkü mutlulukla besleneceğini zannedersin... otobüsün cam lastiğinden sızan yağmur damlası bile romantik gelir sana... garip iyilikler yaparsın insanlara... onu beklerken yükselen kalbinin ritmi, ayak vuruşlarına yansır... plakalara, dükkan tabelalarına, gazete başlıklarına anlam yüklemeye çalışırsın... su üstünde yüzen sarı yaprağın, mazgala sıkışması bile özgürlüğü anlatır sana... yüzünde belli belirsiz renkler olur... aşk her tonda seni ele verir... kaçamazsın...