Pişmanlık!..
4 Kasım 2007 01:00
Pişmanlık!..
Onu ilk gördüğüm günü asla unutamam, bir rüya gibiydi... Pırıl pırıl parlayan gözleri, sıcacık gülümsemesi ile kendisini tanıyan insanları müthiş etkiliyordu...
Fiziksel güzelliği de büyüleyici olmasına rağmen ben onu her zaman gözle görülmeyen erdemleri nedeni ile hatırlayacağım...
İnsanların dertlerini dert edinir ve onları hiç şikayet etmeden dinlerdi... Mizah anlayışı sayesinde gününüzü şenlendirir ve güç anlarınızda her zaman doğru sözcükleri bulup kendinizi iyi hissetmenizi sağlardı...
Hem kızlar, hem de erkekler ona bir yandan hayranlık, bir yandan da saygı duyarlardı... O ise inanılmayacak kadar mütevazı idi...
...
Söylemeye gerek yok, peşinde birçok erkek vardı... Ben de bunlara dahildim... Bir gün onunla sınıfa kadar yürüdüm... Hatta bir keresinde, sadece o ve ben yemek yedik...
Mutluluktan uçuyordum. Sürekli, "Ah, ne olur onun gibi bir kız arkadaşım olsa" diye düşünüyordum... O zaman başka hiçbir kıza bakmazdım. Ama bu kadar müthiş bir kız elbette ki benden çok daha üstün biri ile beraber olabilirdi, kendime hiç şans tanımıyordum...
Mezun olurken ona "elveda" dedim...
...
Bir yıl sonra, onun en iyi arkadaşı ile karsılaştım... Boğazımda bir yumru ile onun nasıl olduğunu sordum...
"Nihayet seni unutmayı başardı" dedi... "Sen neden söz ediyorsun" diye sordum...
"Sen ona çok zalim davrandın. Hep onunla sınıfa yürüyor ve onunla ilgilenmiş görünüyordun. Birlikte yemek yediğiniz günü hatırlıyor musun?... Ertesi hafta belki ararsın diye telefonun başından ayrılmamıştı... Senin onu arayacağından ve bir randevu isteyeceğinden o kadar emindi ki..."
...
Reddedilmekten deli gibi korktuğum için hiçbir zaman ona duygularımdan söz etmemiştim. Ya onu arasa idim ve o da bana "hayır" dese idi?... Olabilecek en kötü şey ne idi?... Bana "hayır" demesi ve onunla olamamam... Peki şimdi ne oldu?...
Zaten onunla birlikte olamadım... En kötüsü de ne biliyor musunuz?... Büyük bir ihtimalle bana "hayır" demeyecekti...
(...Pazar hikayesini J.Schlatter anlattı)
Temel'in yeri...
Sahilde aylak aylak dolaşan Temel; meşhur şişeye tekmeyi atmış...
...Ve yine o meşhur cin büyükten küçüğe doğru uzanan boyu ile orada;
-Beni kurtardın, dile benden ne dilersen...
"-Kaç tane istekte bulunabilirim..."
-Sen yabancı değilsin 5 olsun...
"-18 yaşında... Sarışın... Yeşil gözlü... Uzun boylu... Kibar bir kızla evlenmek istiyorum..."
-Benim için sorun değil de... Böyle biri seni beğenir mi?...
"-O zaman kibar yerine kör olsun..."
Bizimkiler
ATM'den istediği tutarı yazdıktan sonra, "İşlem yapılmaktadır" uyarısnı, "İşlem yapılamamaktadır" anlayıp, oradan uzaklaşan Talip;
"Lütfen parayı alınız" uyarısını da görmeyecektir... Olan, şu dar günde ek hesaptan çekilen 150 milyona olacaktır...
itiraf reyonu...
(...isim: murat gümüş ...şehir: istanbul ...yaş: ondokuz)
Olay geçen sene olmuştu...
Bir grup zeki arkadaşım, gezmeye gittiği Taksim'de "Beyaz Show" kabini zannettikleri bir yerde uzun süreli şaklabanlıklar yapmıştı...
Oranın bir bankaya ait ATM olduğunu çok sonraları anlamışlardı...
Tamam kabul ediyorum, ben de vardım ama en arkadaydım...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
S.Ö.Z. der ki;
"-Bir zamanlar esaretimiz altındaki küçük zevkler; şimdi esiri olduğumuz büyük alışkanlıklarımız..."
(...'Buna yakılır' diye desteklediği müthiş S.Ö.Z.leri)
Hayata dair...
Kolay şey değildir mutluluk,
çok zordur ve içimizdedir,
başka yerde bulunması imkansızdır...
...
Sağlıklı bir dilenci,
hasta bir kraldan daha mutludur...
Eksiksiz bir sağlıktan
ve kusursuz bir bedenden kaynaklanan,
sakin ve neşeli bir huy,
duru, canlı, nüfuz edici ve doğru kavrayan bir zeka,
ılımlı, yumuşak bir arzu ve bunlara uygun
olarak iyi bir vicdan;
bunlar, yerini hiçbir rütbenin
ya da zenginliğin dolduramayacağı üstünlüklerdir.
...
Dışarıdan bir şeyler kazanabilmek için
içeriden birşeyler yitirmek,
yani şan, şöhret, mevki, şatafat, ün, san kazanmak için, huzurunu, boş zamanını ve bağımsızlığını bütünüyle ya da önemli ölçüde feda etmek büyük bir budalalıktır... (...A.Schopenhauer)
Bugünün buluşu
* İlk kez çok önemli bir maç için, "1-0 olsun, bizim olsun" yorumu yapıldı...
(...04.11.1974- İlhan Dinçer)
Tuzaktan Kumanda
(...SHOW - Buzda Dans)
ZEYNEP MANSUR (Sema Çelebi'ye) "Buzda düşüp bacağımı sakatlayınca bana, 'Sen bacağını değil, beynini zedeledin' dedi...
Ama asıl kendi beyni zedelenmiş... Yüzü estetikten ne hale gelmiş...
Önce aynaya baksın, anneanne...
***
(...KANAL D - Hacıyatmaz)
ATA DEMİRER: Aydın Abi, sizde bir reçete var mı, kilo vermek için?...
AYDIN BOYSAN: Var... Az yemek...
***
(...SHOW - Buzda Dans)
SEMA ÇELEBİ (Hasan Yılmaz'a) Şov programı, saygısızlık programı demek değildir...
Bu hafta kanal kanal gezip fikirlerini söyledin... Seni saygısızlıkla itham ediyorum...
Bunun hesabını ailemdeki erkeklere vereceksin...
Tebeşir Tozu...
"-Okunu hedeften öteye atan okçu; okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı değildir... (...Motnaigne)
MMMR'in duvarı...
Spor barış, dostluk ve kardeşliktir... Bunu anlamayana basacaksın sopayı...
sanatik kritik
"-Türkiye'de şuanda Kurtuluş Savaşı ruhu var... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacı olursa, ben de seve seve askere giderim..."
(...Reyhan Karaca)
politik kritik
"-Dua edin ki, ben geçen dönem gelmedim... Muhalefetime dayanacak parti yok... Ben muhalefet yaptım, Demirel iktidara geldi..." (...Kamer Genç)
sportik kritik
"-Sezon başında '12. haftadaki Gençlerbirliği maçına lider çıkarız' desem bana kimse inanmazdı... Ama şu an namağlup lideriz..." (...Adnan Polat)
ª önemli bir davette, dişinizde maydanoz kalıp kalmadığını kameralı cep telefonunuzla rahatça öğrenebilirsiniz... masanın üzerindeki telefonla hafif gülümseyerek resminizi çekin ve çaktırmadan bakın... ª kırmızı ışığın çabuk yanması için aklınızdan bir sayı tutun, ikiyle çarpıp çıkan sonucu dörde bölün... çünkü dünyada en çok zaman harcanan şey matematiktir... ª çengel bulmacayı hazırlandığının tersine doğru çözün... bulmaca hazırlayanlar, sol üst köşeden başlayıp, sağ alt köşeye doğru bitirirler... ª kül tablasında izmarit biriktirmek, zannedilenin aksine sigara içme isteği uyandırır... çünkü insanlar genelde içgüdüsel olarak temiz olan bir şeyi kirletmek istemez... ª bir şeyi unutmamak için ayağınızın herhangi bir parmağına ip bağlarsanız, daha iyi netice alırsınız... ª evde, televizyon kumandasına sahip olmak için, televizyon kumandasına sahip olmayı önemsemiyormuş gibi yapmanız yeterlidir... ª kapıyı hızla çarparak çıktığınız yere döneceğiniz kesindir, yavaş kapatırsanız şüpheli...