politik kritik

A -
A +

"-Büyükanıt'ın sözleri beni kırdı... Kimsenin beni kırmaya hakkı yoktur... Ben Mehmet Ağar'ım, benim bir duruşum var, bundan vazgeçemem.. Bu ülke için başımı koymuşum... Şimdi de gerilimleri kaldırmaya çalışıyorum..." (...Mehmet Ağar) ------- > sanatik kritik "-Aslında ben kendime pek güvenmeden yetiştim... Mesela mankenlik yapmama rağmen, bir ortamda masadan kalkıp, tuvalete yürümem gerektiğinde; 'Acaba nasılım, kötü mü görünüyorum' diye düşünen biri oldum hep..." (...Çağla Kubat) ------ > sportik kritik "-PSV maçındaki ilk golü nasıl yedim diye düşünmekten yoruldum... Maçı tekrar izlerken ben bile kendimi tanıyamadım... Maçın ıztırabını 24 saat yaşadım... Ama hayat devam ediyordu ve üzerimden o maçtaki sahneleri attım..." (...Mondragon) ------ > S.Ö.Z. der ki; "-İnsanlar mutluluklarını başkasına hissetmemek için çoğu kez bilinçi mutsuz olurlar..." (...Nostaljiye uzaktan bakarken söylediği müthiş S.Ö.Z.leri) ------ > sağdan - soldan (...Afyon - Kamyon Arkası - Rabia) "-ŞOV YAPMA EVLAT... BABA YORGUN..." *** (...Siverek - İnternet Cafe - Mavi Karanlık) "-BURADA SİGARA İÇMEK YASAKTIR... EVET EVET SANA DA..." *** (...Batman - Market - B.Melik Ataç) "-HAKİKİ SASON BALI... GARANTİLİDİR..." *** (...İstanbul - Kamyon Arkası - Hakan Yavuz) "-USUL GEÇ ŞOFÖR UYANMASIN..." ------ > itiraf reyonu... (...isim: fatih ...şehir: Konya ...yaş: yirmi) Babam bir arkadaşının numarasını istedi ve ben de numarayı söylemeye başladım 0532... Karşımda duran kız kardeşim de, "Abi 0532 nerenin alan kodu" diye sordu... Abamla benim koptuğumuz andı, akşama kadar "532" deyip güldük... *** (...isim: mehmed yavuz ...şehir: yalova ...yaş: yirmibeş) Arkadaşla birlikte alış verişe çıktık... Ama çocuğu illallah ettirdi... Herşeye ağlıyor, herşeyi istiyor... Arkadaş da alışmasın diye almıyor... Civardaki yaşlı amca alış verişe son noktayı koyuyor; "-Kızım ağlatma çocuğu, paran yoksa ben vereyim..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) ------ > Tebeşir Tozu... "-Öyle hatıralar vardır ki; anlatırken güzelliği gider..." (...George Sand) ------ > Hayata dair... Kim olacağımı bilememekten ötürü tasalanıyorum... Kim olmak istediğimi de bilmiyorum... Ama seçmek gerektiğini pek iyi biliyorum. Nereye gitmeye karar verirsem beni yalnız oraya ulaştıracak olan güvenli yollarda yürümek istiyorum... Fakat bilmiyorum, ne istemek gerektiğini bilmiyorum. Kendimde bin bir mümkünün var olduğunu hissediyorum. Fakat bunlardan yalnız bir tanesi olmaya rıza gösteremiyorum... ...Ve her an yazdığım her sözün, her yaptığım hareketin, çehremin silinemeyecek yeni bir çizgisini meydana getirdiğini düşündükçe ürküyorum. Öyle bir çehre ki, bir seçime varamadığından, onu cesaretle sınırlayamadığından kararsız, şahsiyetsiz, korkak olarak tespit edilecek... Allahım; yalnız tek bir şey istemeyi ve durmadan onu istemeyi bana ilham et..." (Andre Gide) ------ > Aynı o hesap... Ben hikayeyi bir şeye uyarlamayacağım, ama siz teknik direktör konusunu yazdığımı anlayacaksınız... Amerikalı sadece paraya ve maddiyata dayalı hayatından bıkıp usanınca herşeyi satıp savmış, Hindistan'a gitmiş... Memleketin kuş uçmaz kervan geçmez bir köşesinde yaşayan, şöhretini duyduğu bir gurunun kapısına dayanmış... Yalvarmış, yakarmış ve sonunda eşiği aşmayı başarmış... Guru, otlardan, samanlardan yapılma bir kulübe göstermiş Amerikalı'ya... "Burada inzivaya çekileceksin" demiş; "-Kimseyle görüşmeyeceksin, kimseyle konuşmayacaksın, su ve ekmekle yetinip tefekküre dalacaksın..." On sene geçmiş... Guru, on sene sonra bir gün Amerikalı'yı yanına çağırtmış; "-3 kelime söyleme hakkın var... Seni dinliyorum..." Zar zor konuşmuş Amerikalı: -Karnım çok aç... "Günlük tayinini biraz artırın" demiş guru ve kulübesine geri göndermiş... Bir on sene daha geçmiş... Tekrar yanına çağırtmış: "-3 kelime söyleme hakkın var... Dinliyorum..." -Yatak çok sert... "Altına biraz daha saman ilave edin" demiş, kulübesine geri göndermiş... Bir on sene daha geçmis, guru, bir kez daha yanına getirtmiş Amerikalı'yı; "-3 kelime hakkın var... Dinliyorum..." -Evime gitmek istiyorum... "-Defol git ülen nereye gideceksen... Zaten geldiğinden beri vır vır vır, devamlı şikayet..." ------- > Tuzaktan kumanda... (...ATV - Santra) AHMET ÇAKAR: Bilinçaltına girdim mi ben burda sabaha kadar korku filmi yaparım... *** (...ATV - Santra) AHMET ÇAKAR: Atletizmde 400 metrede dünya rekoru kaç?... KAZIM KANAT: Bilmiyorum, benim gençliğimde... AHMET ÇAKAR: Artı eksi 5 saniyeye razıyım... KAZIM KANAT: Bilmiyorum hocam... AHMET ÇAKAR: Başka sorum yok... *** (...ATV - Santra) AHMET ÇAKAR: Bu Japonlar eğer adamsa çatal bıçak kullansın kardeşim... ------ > Temel'in yeri... Temel Trabzonspor'un maçını seyretmek için stadın gişesine gelmiş... Gişe memuruna sormuş; "-Bilet ne kadar?..." -Beş milyon lira... Temel iki buçuk milyon uzatmış... Gişe memuru: "-Beş milyon dedik ya kardeşim..." Temel: "Ben sadece bizim takımı seyredeceğim" demiş, "Öbür takımı seyretmeyeceğim..." ------ > Bugünün buluşu İlk kez bir televizyon muhabiri bayramda kimsesi olmayan huzurevi sakinlerini ziyaret etti... (...25.10.1975) ------- söz market dış haberler servisi... başlık: belçika polisinin tutanakları (1): "-Hırsızın amacı cinayet işlemekti"... "-Sanık, sorgulamanın sonuna kadar çok kibar bir şekilde sustu"... "-Sözlü ifadesini bizzat kendisi kaleme aldı"... "-İki taşıtın aynı gün birbiriyle çarpıştığı tespit edildi"... "-Adam, şiddetli bir çekiç darbesiyle iki gündür yatağa çivilenmişti"... "-Çocuğun kaybolduğu, eve dönüşünden iki gün sonra tespit edildi"... "-İpte sallanan cesedin suda boğularak öldüğü belirlendi"... "-Polis, fazla yağmur yağdığı için yerlerin karlı olduğunu fark edemedi"... "-Adam bize sürekli yalan söyleyerek tüm gerçekleri anlattı"... "-Sorgulama sırasında sanık sürekli bizi kendi gözleriyle süzüp durdu"... "-Büyük çabalarla ele geçirdiğimiz sanık, suni bacaklarından biri koptuğu halde koşarak kaçtı"... "-İkameti belli olmayan sanığı evinden çıkarken yakaladık"... "-Adam, öldürdüğü kişinin ceset parçalarını buzdolabına tasnif edebilecek kadar soğukkanlı ve bilinçliydi"... "-Kazada anında ölen adam, geçen yıl da aynı tür ölümcül bir kaza geçirmişti"... "-Ceset, birçok kurşun deliğine rağmen, su üzerinde yüzmeyi sürdürüyordu"... "-Bacağından vurulan adam, diğer bacağı ile polise kadar geldi"... "-Polis müdahalesi olmasaydı tecavüz de olmayacaktı"... "-Ceset, katilin kimliğini vermeden öldü"... "-Duvar, süratle arabanın üzerine gidiyordu"... "-Sanık, kendisini dövmemize gerek bile kalmadan itiraflara başladı"...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.