RAKAMLARLA BEŞİKTAŞ

A -
A +

> Beşiktaş'ın "Pancu" için yaptıracağı kaleci forması 3-4 gün içinde piyasaya çıkacaktır... > Formanın üzerinde "Pancu - 3-4 İstanbul hatırası" yazacaktır... > Forma Beşiktaş Store'larda yüzde 34 indirimle satışa sunulacaktır... > 34 aynı zamanda F.Bahçe kalecisi Rüştü'nün forma numarasıdır... > Siyah, beyaz, kırmızı tonlarının bulunduğu formada yüzde 34 mavi kullanılacaktır... > F.Bahçe taraftarının dile getirdiği "Kapıcı babanın garip oğlu Rıza Çalımbay"da da 34 rakam vardır... > ...Ve Beşiktaşlılar, İstanbul'daki "34 plakalı" araçlara gururla bakacaktır... itiraf reyonu... (isim: m.f.a... şehir: istanbul... yaş: yirmiüç...) Bir arkadaşla Üsküdar'a gidiyorduk İETT ile... Ama son duraktan bir önceki durakta indik... 3-5 adım sonra yan taraftaki pastanenin kapısı açıldı ve o müthiş pasta kokusu üzerimize yayıldı... Pastaya olan düşkünlüğüm sebebiyle derin ve sesli bir nefes çekip yanımdaki arkadaşa: "Bu kokuyu özlemişim" dedim... Otobüsten tam bir adım önümüzde inen ve aramızda hâlâ bir adım mesafe bulunan iki kızdan biri dönüp bana ters ters bakınca kendimi aylardır dağlarda kalmış ayı durumunda hissettim... Kızılötesi oldum... (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) bizimkiler (Yaptıkları kahramanca davranışlar...) > Talip'in maça gidecek Emin'in sayfalarını üstlenmesi... > Fehim'in elindeki son poğaçayı Mehmet Emin'le paylaşması... > Alişirin Abi'nin iki gün üst üste gazeteye gelmesi... > Muharrem'in Beşiktaş maçından sonra cep telefonunu açık tutması... > Tahir'in cebindeki son paranın yarısını Engin Abi'ye vermesi... SÖZ'ün gelimi... Sev -ki: Sevdiğin kişinin yokluğunda damarlarında akan kanın her bir zerresi özlemle gelen acıyı öğrensin... Sev -ki: Kalbindeki karanlıklar içinde kaybolan unutulmaya yüz tutmuş bir tohum filizlensin... Sev -ki: Bedenindeki oluşmuş taş (kalp) paha biçilmez bir pırlantaya dönüşsün... Sev -ki: Kapkara bulutları ansızın yaran bir şimşeğin ağaçları heyecanlandırdığı gibi heyecanlansın her yanın... Sev -ki: Çocuğuna yıllardır kavuşamayıp hasret çeken bir ananın yüreği gibi kanasın yüreğin... Sev -ki: Kendini rüzgarların önüne bırakan bembeyaz bir kar tanesi gibi oradan oraya savrulsun hayallerin... Sev -ki: Yüreğin bazen gece gökyüzüne asılan yıldızlar kadar zengin, bazen de bu yıldızlara bekçilik yapan ay kadar yalnız olsun... Sev -ki: Gözlerin üç aylık bir bebeğin gözleri kadar masum, bir kartalın hedefine giderken takındığı tavır gibi kararlı olsun... Sev -ki: Hasadı toplandıktan sonra yalnız kalan bir tarlanın toprağı gibi tane tane kavrulsun yüreğin... Sev -ki: Sahibinin acımadan gece gündüz koşturduğu bir at gibi yorulsun, tükensin bedenin... Sev -ki: Mutluluğun "Birbirlerinden hiç ayrılmaz diye parmakla gösterilen" kumruları bile kıskandırsın... Sev -ki: Acıyı gör, ızdırabı, mutluluğu, sevinci, matemi, aşkı gör... Sev -ki: Sonra hayattan, insanlardan bir şeyler iste... Önce sev ki: sonra sevilmeyi bekle... (Pamukkale Üniversitesi'nden İsa Alp tarafından hazırlanıp servise konulmuştur...) Şifa Yemek Öğle Menüsü... Ezogelin Çorba... Fırında Etli Güveç... Soslu Makarna... Meyve...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.