sağdan - soldan

A -
A +

> OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! * TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... SMS BÜLTENİ... Karadenizliler Ekmek Fırını... Trabzon ekmeği Afyon... Abi reklamın iyisi kötüsü olmaz di mi?... Adres: İkinci küçük sanayi sitesi 24. Ada... Thank you... Belkıs teyzeciğim ameliyat olmuşsun ama bir türlü gelemedim, kusura bakma... Yeğenin Mahmut (Mps)... Aşk bir elma şekeridir...Yersin yersin elinde kazığı kalır... Abi söyle şunlara ya... Kazıklar köyünden PAKI AKI.. sağdan - soldan (...Konya - Apartman İsmi - Yavuz Kurt) "-ADI VAR, İSMİ YOK APARTMANI..." *** (...Çanakkale - Fabrika Bahçesi - Enver Arkın) "-BU BÖLGEDE SİGARA İÇEN, İŞTEN ÇIKARILACAKTIR..." *** (...Ankara - İş Hanı - Zafer Atak) "-YANGIN MERDİVENİ KAPISI - KAPI ANAHTARI NÖBETÇİ MEMUR ODASINDADIR..." *** (...İstanbul - Dil Kursu - Abdullah Çalışkan) "-HAMBURGER DEĞİL, HEMBÖRGIR DİYE OKUNUR DİYEN O UKALA GENÇ NEDEN SİZ OLMAYASINIZ?..." *** (...Manisa - Telekom Şubesi - Emre Yeğin) "-ADSL ALAN HERKESE ÜCRETSİZ MODEM HEDİYE..." *** (...İstanbul - Gelinlik Mağazası - Hasan Çakır) "-GENÇLER... GELİNLİK İÇİN PARA VERMEYİN, SEVGİLİNİZİ KAÇIRIN..." *** (...İzmir - Pide Salonu - Fehim Turan) "-BUGÜN NAZİLLİ PİDE SALONU VE KONYA PİDE SALONU NÖBETÇİDİR..." > Hayata dair... Köylüler konuşurken ıkınıp zorlanmıyorlar, Ancak aydınlar zorlanıyorlar... Bunun sebebi köylüler düşündükleri gibi konuşuyorlar... Bu yüzden düşünceleri ile konuşmaları arasındaki ilişki bozulmuyor... Aydınlar ise başka düşünüp farklı konuşuyorlar... Bu yüzden de konuşmaları ile düşünceleri arasında ilgi kalmıyor Ve bu yüzden de ıkınıp zorlanıyorlar... (...Tolstoy - Hikmetli Sözler - Okutan Yayınları Klasik Dizisi'nden) > Temel'in yeri... Temel kahveye gitmiş bir bardak çay istemiş... Kahveci çayı uzatmış, Temel bir yudum almış ve kalanını garsonun suratına fırlatmış... Kahveci çok kızmış, tam yakasına yapıştığı sırada Temel yalvarmaya başlamış: "-Çok üzgünüm... Bende bir hastalık var; işte böyle, ne zaman kahveye gidip çay istesem, hep içimden bir yudum alıp kalanını garsona fırlatmak geliyor... Çok utanıyorum ama kendime engel olamıyorum, üzgünüm..." Kahveci çok anlayışlıymış, "Üzüldüm" demiş; "-Benim tanıdığım iyi bir psikiyatrist var, annem ve kızkardeşim de ona gidiyorlar, size adresini yazayım onu bir görün, çok iyidir..." Adresi yazıp Temel'e vermiş... Birkaç hafta sonra Temel tekrar kahveye gelmiş ve bir bardak çay istemiş... Kahveci; "-Nasılsınız?... Size söylediğim doktora göründünüz mü" demiş... Temel "Evet evet" dedikten sonra bir yudum alıp yine kalanını kahvecinin suratına fırlatmış... Garson şok olmuş... -Anlaşılan o da işe yaramamış... "Hayır" demiş Temel; "Aksine, bana çok faydası oldu..." -Ama yine bir yudumdan sonrasını suratıma fırlattınız?... "-Evet... Ama artık bundan utanmıyorum..." > Bizimkiler... (...Ömer abi, bir kıyak yap ve aynen yayınla, bahtiyar et beni... Hatta bu kısmını da yayınla) Üniversite yıllarıydı... Derya'lardan biri üniversiteden arkadaşıydı; diğeri ise Almanya'da yaşayan, yaz tatillerini Türkiye'de geçiren gurbetçi bir kızdı... Bu 'Derya'lar, bizim Ömer Faruk'un bu hayatta şu ana kadarki iki kız arkadaşından ikisiydi... İlginçtir, ikisi de aynı döneme denk gelmişti... Almanya'daki gurbetçi Derya ile internette konuşan Ömer Faruk, üniversiteli Derya ile de her okula gittiğinde görüşüyordu. Bir gün gurbetçi Derya, Türkiye'ye geleceğini ve buluşmak istediğini söyledi. Ömer Faruk da telefon numarasını bu gurbetçi kıza verdi ve gelince kendisini aramasını istedi. Kabul etti gurbetçi Derya... (İnternette chat yaptıkları için, birbirlerinin seslerini daha önce hiç duymamışlardı) Aradan kısa bir zaman geçti, bir sabah ansızın telefon çaldı... Hava alanındaki işlemlerini tamamlayan 'koyu sesli' kız: -Merhaba Ömer Faruk, benim Derya... Derya kadar 'Derya'ya sahip olan Ömer Faruk, bunun bilincinde olmaksızın: "-Sesin çok kötü ve iğrenç geliyor... Hasta mısın, neyin var senin?... Dün böyle bırakmamıştım seni..." (...Rezil eden Talip - Yan masadan) > Tebeşir Tozu... "-Eğer bir kişi, milyonlarca yıldızda sadece bir tane bulunan bir çiçeği seviyorsa, o yıldızlara baktığında mutlu olmasına yeter bu..." (...Exupery) >> Bugünün buluşu > İlk kez gezilen bir şehrin nüfus ve rakım yazan tabelasının önünde fotoğraf çekildi... (...23.12.1962 - Mehmet Kahyaoğlu'ndan) > Kadınlar & Erkekler (...Garip ama gerçek olaylar zinciri) Uzmanlar ağlamanın fiziksel ve ruhsal sağlığımız açısından çok yararlı olduğunu belirtiyor... Ağladığımız zaman, vücudumuzdaki stres hormonları gözyaşlarıyla vücuttan uzaklaşıyormuş... Gözyaşları, bünyenin güvenlik subaplarıymış ve duygularınızı saklarsanız bir gün patlama noktasına gelirmiş... *** Yapılan araştırmaya göre, kadın beyni erkeklere oranla mizaha daha yatkınmış... Kadınlar fıkralardaki can alıcı noktayı daha çabuk anlıyormuş, komik olaylara daha çabuk tepki veriyormuş... Kadınlar dil yeteneğini kontrol eden beyindeki 'ön korteks' bölgesinin yanı sıra, takdir ve tatmin duygusunun bulunduğu bölümleri de erkeklerden daha iyi kullanıyormuş... *** Bilim adamları, gerçek ve kusursuz aşka ulaşmak için bir yıl geçmesi gerektiğini savunmuş... Onlara göre, ilişkinin ilk aylarında hissedilenler aşk değilmiş... Bilim adamları, aynı zamanda ilişkinin ilk dönemlerinde samimiyet ve bağlılık duygularının sanıldığının aksine çok da güçlü olmadığını belirlemiş... *** Yapılan öbür araştırma, erkeklerin futbol maçı izlerken kendilerini daha rahat ifade ettiğini ortaya koymuş... Erkeklerin dörtte üçünün, futbol maçı izlerken erkek arkadaşlarını kucaklamaktan çekinmeyeceğini ortaya koymuş... Tepkili vatandaş... Abi geçenlerde arkadaş sana mesaj atıyordu... İlk defa çekmesine rağmen mesaja şunu yazmış; "Abi selam ne olur bari bunu yayınlayın..." Ve mesaja bu şekilde başlayıp sevdiği kişiyi filan eklemiş yolluyor... Ben de sordum "Kaç mesaj yolladın ki" diye... O da dedi ki "Olum bu ilk mesajım... Böyle yazıyorum ki yayınlasınlar..." Siz siz olun bu konularda keklenmeyin... (...mücahit çalışkan) S.Ö.Z. der ki; "-Bilgisayarlar; size başka konularda sağladığı zamanı kısa zamanda gasp eden oyuncaklardır..." (...Bilim kongresinde ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > sanatik kritik "-Bugüne kadar hep sigara söndürür gibi, üst üste sigara içer gibi ilişkiler yaşadım ve benden çok şey aldı... O yüzden kendimle kalıp içimde bir şeylerin sorgusunu yapmak istiyorum..." (...Deniz Seki) > politik kritik "-Müzakerelerin hedefi tam üyeliktir. Bunu unutturmak için, geri adım attırmak için, bize 'lanet olsun buraya' dedirtmek için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bunu yapmayacağız..." (...Abdullah Gül) > sportik kritik "-20 maçtır paraların ödenmediği bir kulüpte nasıl transfer yapalım?... Sözlerim çok iyi anlaşılmıyor galiba para yok, transfer olmaz... Bedava gelecek bir futbolcu varsa onu bilemem..." (...Jean Tigana) > SÖZ MARKET ÇERÇEVE BİLGİSİ: bu bölümdeki yazılar her gün değişir... verdiğiniz abone ücretine dahildir... alt alta dizildiğinde koskoca bir yazı ediyor... okumak veya okumadan geçmek sizin tercihinizdir... daha sonra "yok ben oranın her gün değiştiğini bilmiyordum", yok "efendim ben eski çerçeveyi daha çok beğeniyordum" olmasın... haa çok da iddialı yazıları buraya koymuyoruz açıkçası, ama bazen hiç beklenmedik kişilerden, beklenmedik tepkiler de almıyor değiliz... yarın öbürgün "abi eski çerçeve yazılarını nerden bulurum", "abi geçen kellerle ilgili bir şey varmış" durumu olmasın... hadi bakalım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.