sağdan-soldan...
(...İstanbul-Motosiklet Arkası-Sırrı Gültekin)
"-EĞER Kİ BİR KARDELEN KADAR CESARETİN YOKSA SEVME..."
***
(...İstanbul-Halı Saha-Mustafa Yamanoğlu)
"-BİRİNCİ GELENEKSEL FUTBOL TURNUVASI 15 MAYISTA..."
tebeşir tozu
"-Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme..."
(...Immanuel Kant)
kadınlar&erkekler
Doktor, hastasına dönerek;
-Kendinize çok iyi bakmışsınız beyefendi... Vücudunuz mükemmel... Kaç yaşındasınız?...
"-Yetmişdokuz yaşındayım..."
-İnanılmaz... Sanki daha yeni altmışlı yaşlara gelmiş gibi görünüyorsunuz...
"-Haklısınız... Evlendiğimizde karım ve ben bir anlaşma yaptık... Ne zaman kavga edecek gibi olsak o sakinleşmek için mutfağa gidecek ben de kapının önüne çıkarak bekleyecektim... Ne zaman yatışırsak, bir araya gelecektik..."
-Bunun sizin sağlıklı olmanızla ilgisini anlayamadım?...
"-Sağlığımı uzun süreler açık havada yaşamaya borçluyum..."
tuzaktan kumanda
(...NTV-Yüzde Yüz Futbol)
GÜNTEKİN ONAY: İnsan istiyor ki Maldonado da gitsin şut atsın, orta yapsın... Delgado savunma yapsın, adam kovalasın... Tek taraflı oyuncu olmasın...
RIDVAN DİLMEN: Ama onlar da Real Madrid'e gidiyor işte...
itiraf reyonu...
(...isim: ömer faruk birpınar ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi sekiz)
Gazetede çalışan Mahmut Gültekin'le ilgili bir hatıram... Çocuktuk... Haliç Apartmanı'nda altlı üstlü otururduk... Birbirimizin evine gidip beraber resim çizerdik...
Bir gün Mahmut'un annesi fasulyeli börek yapmış... Önümüze getirdi...
Nefis bir tadı vardı ama ben önümdeki resmi çizdikten sonra yemeyi düşünüyordum... O sırada Mahmut kendi önündeki tabağı bitirdi... Sonra bana ısrar etmeye başladı;
"-Ömer yesene ya..."
Ben de açgözlü olmadığımı göstermek için;
"-Biraz sonra yerim ya" diyordum...
Mahmut ısrarlarını sürdürdü, fakat bir süre sonra soru tipi değişti:
"-Ömer yesene ya, yemiyecek misin yoksa?..."
Ben de mecburen "Yemeyeceğim ya" dedim...
Demez olaydım... Mahmut iki saniye içinde böreği ağzına atmaz mı?...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Tarihten bir yaprak...
Aziz Yıldırım, Galatasaray'ın başarıları için "Tesadüf" dedi...
...Ve artık "Tarih tesadüften ibarettir"...
hayata dair...
Her güne,
Kendi kendime, bütün problemlerimi aynı anda çözmeye çalışmayacağıma ve sizden de bunu yapmanızı beklemeyeceğime söz vererek başlayacağım...
...
Her güne,
Kendim, siz ve içinde yaşadığım dünyaya ilişkin yeni şeyler öğrenmeye çalışarak başlayacağım...
...
Her güne,
Birbirimizi daha iyi tanıyabilmemiz için, size üzüntümün yanı sıra sevincimi de iletmeyi düşünerek başlayacağım...
...
Her güne,
Bir insan olduğumu ve ben kusursuz oluncaya kadar sizin kusursuz olmanızı istemeyeceğime kendime hatırlatarak başlayacağım...
...
Her güne,
Dünyamızdaki güzellikleri daha çok fark etmeye çalışarak başlayacağım...
...
Her güne,
Yeniden seven insan olma sürecine giderek başlayacağım ve sonra neler olacağını izleyeceğim... (...Leo Buscaglia)
S.Ö.Z. der ki;
"-Erkekler elde ettiklerini sever, elde edemediklerine âşık olur... Kadında tam tersi olur..."
(...Uğraşsa daha mükemmel olacak müthiş S.Ö.Z.leri)
Temel'in yeri
Temel işe geç kaldığı için müdürden özür dilemiş;
"-Efendim eşim Fadime öyle zor bir doğum yaptı ki; tahmin bile edemezsiniz..."
Sinirli müdür yumuşamış;
"-Durum böyle olduktan sonra mesele yok..."
Fakat üç gün sonra Temel yine müdürün karşısında;
"-Kusura bakmayın ama Fadime müthiş bir doğum daha yaptı... Tahmin edemezsiniz..."
-Yanılmıyorsam kıymetli eşiniz üç gün önce bir doğum yapmıştı değil mi?...
"-Evet efendim... Eşim devlet hastanesinde ebedir de..."
bizimkiler...
(...İzmir Ofis'ten Sadettin Çal bildiriyor)
Akif Avcı abi ile öğle yemeğinde yemekhanede karşılıklı yemek yiyoruz...
Akif Abi soruyor;
"-Yemek yedikçe istahım kesiliyor neden?..."
kritik
"-Mezarlıkta baba özlemi içinde ağlarken, Emre beni çok mutlu edecek evlenme teklifinde bulundu... Hayatımda ilk kez üzüntü ve sevinci aynı anda yaşadım..." (...Çağla Şikel)
DON CARLONE: Şunu söylememe izin verin; benim bazı batıl inançlarım var...
Eğer oğlum talihsiz bir kazanın kurbanı olursa, bir polis memuru rastlantıyla onu vurursa, ya da hücresinde kendini asarsa, veya başına yıldırım bile düşerse bu odadaki bazı kişileri suçlarım...
(...Godfather filminden) 