Sana sevgiler satın aldım...

A -
A +

> OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! * TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... > SMS BÜLTENİ... Sevgi bağlılıktır, iyi, kötü günde birbirinin yanında olmaktır... 14 yıldır yaşadığımız duyguyu Alper'le ömür boyu yaşarsınız... Gününüz kutlu olsun... Üzüm gözlüme... (...14 Şubat) Abi buradan tüm Türkiye Gazetesi sevenlerine kucak dolusu selamlar... Ve Ankara'daki bi'tanem de sevgiler... (...Vanli ) Zonguldak Kilimli'den İstanbul'un zorlu yollarında mücadele eden sevdam... Söyleyin; sevgilim nerde İstanbul sokaları... Babam hariç herkes duysun; Seni çok seviyorum... (...~) Bir şeyi 40 defa söylersen başına gelirmiş... Bugün de "Senin doğum günün kutlu olsun" yazıyor bak... Seni seviyorum... (...Gülşen) > Sana sevgiler satın aldım... Efendim; en sonunda söyleyeceğim şeyi başından söyleyeyim; "Sevgililer Günü diye bir gün yoktur..." Sıradan bir "Sevginin günü olmaz" tespiti değil bu... Gerçekten seven insan için zaman durmuştur; o gün günlerden ne ise, sevgililer günü odur... Saflığı simgeliyor, sevgiliniz seviyor diye nilüfer peşine düştüğünüz tarih ne ise, o gün sevgililer günüdür... 14 Şubat, belli bir sevgili için bize "işaret edilmiş" bir gün değil... Bir Anneler Günü, bir Babalar Günü "genetizmi" taşımaz... Yani Sevgililer Günü sevgilisi olmayanların ekstra üzüntü yaşayacağı, olanların bir kol boyu daha çok seveceği gün değil... Derdim sevenlerin o gün sevmeyi bırakması, hediye alanların o gün almaktan vazgeçmesi de değil... Demek istediğim; sevgiliyi hatırlamak için, güzel bir gün planlamak için, ya da hediye almak için özel bir güne ihtiyaç yok... Beni üzen; insanoğlunun sahip olduğu en değerli duygu olan sevgi üzerinden çıkar sağlanması... Kısacası Sevgililer Günü, sevgililerin günü değildir... Sevgililer Günü; kalp şeklinde kadife kutular içinde duygu satanların günüdür... Üzeri kalpli boxerlar, kırmızı güller, kalpli yastıklar, love yazan kolyelerle aşkınızı anlatacağınızı iddia edenlerin günü... Sevgililer Günü; "Şu özel güne bir iki güzel şey yazalım" diyen bizim günümüzdür... Sevgililer Günü, sevgileri alıp satanların günüdür... Sevgililer Günü, sevgilileri sevenlerin günüdür... (...yazarın "www.kadinhayat.com"da yayınlanan eseri) > Tebeşir Tozu... "-İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır..." (...Nietzsche) > Kadınlar & Erkekler (...Erkekleri sinir etme formülleri) > Gününün nasıl geçtiğini sorun; dinlemeden mutfağa geçin. > Her fırsatta, 'Ben sana demedim mi' diye sorun... > Suratınızı asın; 'Neyin var ' diye sorduğunda, 'Hiç' deyin... > Onun doğum gününde sizin daha çok işinize yarayacak bir şey alın... > Kendi zevkinize göre her gün evin şekliyle şemaliyle oynayın... > Gelirken "Bir şey lazım mı" sorusuna "Yok" deyin, kapıda "Ekmek almadın mı" diye sorun... > 'Meyve yemek ister misin' diye sorun ve onun kalkıp getirmesini bekleyin. > Maaşını sorun, "Bu kadar para nereye gidiyor" deyin... > Ona sormadan onun için de siparişi verin. > Kendisine ait olmayan siyasi görüşleri ona atfedin... > Kendiniz 10 kilo aldıktan sonra onun 2 kilo alması ile alay edin... Bugünün buluşu > Genelde erkeklerin yaptığı işle ilgili bir kadın yorumda bulununca, "Elinin hamuruyla erkek işine karışma" diye uyarıldı...(...14.02.1932) > Hayata dair... Bernard Shaw'un konuşurken kelimeleri özenle seçmesi yazılarında daha iyi kendini belli edermiş... İngiltere'de basıma giren her yazısının her bir kelimesine bir şilin ücret istermiş... Şayet yazıları Amerika'da basılacaksa fiyatını artırır, kelimesine bir dolar alırmış... Şakacılığıyla tanınan Amerikalı yayıncılardan biri Shaw'a bir dolar yollayarak, "Bana bir kelime gönderin" diyerek sonucu merakla beklemeye başlamış... Yazar gönderilen doları alır, cebine koymuş, kağıda tek kelime yazarak postaya vermiş... Yayıncı heyecanla zarfı açmış... Mektupta yazılı tek kelime varmış: "-Mersi..." > Temel'in yeri... İş adamı yardımcısı Temel'e: -Hafta sonundaki bütün randevularım iptal edildi mi oğlum?... "-Ettim, beyefendi... En çok da Leman Hanım üzüldü... Cumartesi günü onunla evlenecektiniz ya..." *** Dursun, genç Temel'e -Temel al bu kızı... Biluyrum güzel değil ama çok zengindir... Güzellikten sana ne?... Sabah işe git, akşam karanlığı dön... Hafta sonu da seyahata çık... "-İyi, çok iyi de nüfus sayımı olduğu gün ne edeceğim?..." > Bizimkiler... (...Tarihe geçen bombaları) > Engin Abi'nin acemi birliği için Kırklareli yerine Kırıkkale'ye gitmesi (itiraf)... > Fatih'in basın kartını otobüsten inerken de göstermesi (şahitli) > Cem'in tavla sırasında kuruyemiş yemesi, garsondan iki yeni zar istemesi... (yaşanmış) > Talip'in İsmail Y.K.'nın Yeni Karamürsel olduğunu iddia etmesi (abartı) > Ercan'ın çok önemli misafirlere "İsterseniz sarkık çay da var" demesi (şahitli) > Tuzaktan Kumanda... (STV - Mutfak) USTA: Ne zaman ağlamak istesem çok bol soğan doğrarım... SUNUCU: Siz de doğal davranın... Canınız istediğinde ağlayın, istemediğinde ağlamayın... USTA: Ama o zaman çok ağlayıcı bir aşçı derler bana... *** (...STAR - Telegol) HAKAN ŞÜKÜR: Beckham'la aynı takımda olmak doğru olmaz. İki tane yakışıklı aynı takımda... Adamın karizmasını çizmeyelim orada... *** (...STAR - Telegol) ADNAN AYBABA: Ziya Abi, youtube.com diye bir site var... Bize neler yazmışlar neler... Affedersiniz, tövbe tövbe yarabbi, ne sülale kalmış, ne başka bir şey... Ben pazartesi bu siteyi mahkemeye vereceğim... SERHAT ULUREN: Nasıl yapacaksın bunu?... Sonuç çıkacağını sanmıyorum. ADNAN AYBABA: Ronaldo verdi, ben de veririm abi... > SÖZ'ün gelimi... ÖNCE ŞİİR BOZULDU Büyük Harp'de ilk kurşun, Şiirime atıldı. Sevdâsıyla kuruşun, Çoğu şâir satıldı... ... Hedefleri şiirdi, İşgâl ettiler yurdu. Yıkım ekibi girdi, Önce şiiri vurdu. ... Oldu yamalı bohça, Şiir tanınmaz oldu. Edildi paramparça, Önce şiir bozuldu... (...Sefa Koyuncu'nun iğneleri) > S.Ö.Z. der ki; "-Birçok yalnız; bir kalabalık değildir..." (...Sadece ve müthiş S.Ö.Z.leri) > sanatik kritik "-Kamera önü daha güzel diyemem... Ama bir kere denize girip, saçlarını ıslatmazsan yüzmüş olmuyorsun... Bir kez denize ayağımı sokmuşken, tüm bedenimi sokmak zorunda kaldım ve ekrana çıktım... Bu işi yapmak için egonun şişkin, kafanın çatlak olması lazım..." (...Armağan Çağlayan) > politik kritik "-Hepimiz aynı gemideyiz... Bu gemiyi güzel denizlerde layık olduğu şekilde götürmemiz lazım... Türkiye'ye Türklerden başka kimsenin faydası yok... İngilizlerin bir lafı vardır: 'İngilizlerin ne dostu vardır, ne düşmanı, menfaati vardır...' Öyle hareket etmeliyiz..." (...Rahmi Koç) > sportik kritik "-Kariyerimin en güzel ve mutlu günlerinden birini Vestel Manisa maçında yaşadım... Kariyerimin en güzel günlerinden biriydi. Gollerimi Sevgililer Günü için eşim Zeynep'e armağan ediyorum... Daha önce 4 golü sadece çocukken mahalle maçlarında atmıştım..." (...Ümit Karan) > "geçen yıl bu zamanlar" başlıklı "pazar keyfi sunmak şartları": X İki hafta önceden bir nüfus cüzdan sureti, bir ikametgah senedi, bir yeni kaset ile Can Tanrıyar'a müracaat etmek... X En büyüğü beş yaşında çekilmiş; en az birinde burnu akan, sekiz adet çocukluk fotoğrafı bulunmak... X Makyaj yaptığı belli olmayacak kadar makyajla televizyona gelmek, Can gelene kadar arabadan inmemek... X Koridoru yavaş geçmek, Pazar Keyfi çalışanlarına gülücük atmak, onlara "Beni geçen rüküş seçtiniz" diye fırça atmak... X Sunacağı hafta mecburen şık seçileceğinden, verdiği son konserde giyeceği kıyafetleri danışmak... X Evinin kapılarını kameralarımıza açmak, ama bir odayı "Bana özel" diye seyirciye gizemli tutmak... X Evinde çekim yapılırken, Japonya'dan, Afrika'dan, Amerika'dan falan ilginç eşyalar bulundurmak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.