Sever de, döver de...

Bugünlerde ünlülerin evleneceği kızlarda aradığı şartlar ağırlaştı... "Ben iyi kazandibi yapan kızla evlenirim"den tutun da, "Benim evleneceğim kız vurunca duvardan dönmeli" diyene kadar... Bugünkü yazımızın konusu genç kızlara tavsiyeler... Hangi özellikleriniz sizi beğenilen, ya da aranan bir gelin yapacak?... H İsraftan kaçının... Şampuanı ayrı, saç kremini ayrı kullanmayın... H Hiçbir zaman moralinizi bozmayın... "Ev alacaksan tuğladan, kız alacaksan Muğla'dan" sözü, tamamen oy toplamak için söylenmiş bir sözdür... H Çok yetenekli olmalısınız... Bir elinizle çocuğu kontrol etmeye çalışırken, diğeri ile ortalığı toplamalısınız... Diğer ellerinizle de kolay olan diğer (bulaşık, çamaşır, yemek vs...) işleri halledin artık... H Güler yüzlü, tatlı dilli olmanız lazım... Yalnız güler yüzü abartıp, Kibariye gibi kahkaha atarsanız olay kopar... Sakın... H Hafif iri kıyım olmalısınız... Bir iki kapkaççı çantanıza asıldı diye yerlerde sürüklenmemeniz lazım... Kalkıp kovalayabilmelisiniz... H Peşin peşin söyleyeyim; ofsayt, taç, adam adama markaj, ikili mücadele, dripling kelimeleri kulağınıza yabancı geliyorsa, bu işe hiç girmeyin... H Hele hele 3-5-2... 4-4-2... 4-2-4 rakamlarını 90-60-90 kadar bilmiyorsanız hiç yormayın kendinizi... H Öyle eskisi gibi, "Canım çok sıkılıyor, alış veriş yapayım bari" türünden nazlanmalar bitti... Ekmek bile almanız gerekirken, "Yine mi ekmek" diye bir söz duyabilirsiniz, hazır olun... H Eşiniz, telefonla aranızdaki muhabbeti kıskanabilir... O yüzden fazla uzatmamakta fayda var... Yoksa faturasından değil hani... H En çok dikkat etmeniz gereken şeylerin başında ayakkabı sayısı geliyor... Evleneceğiniz adamın başındaki saçları geçmesin... Yangın var... Bu hikayesini yazarak nasıl anlatacağız bilmiyorum ama, bir deneyelim... Celaliye'deki evinde, tarladan gelmiş, yorgun argın bir halde birşeyler atıştırarak, elbiseleri ile atmış kendini koltuğa... Kimse yokmuş evde... "Bir saat uyumadan telefon acı acı çaldı" diyor... "-Buyurun?..." -Yangın var... Yangın... "-Git kardeşim, burası itfaiye değil" diyerek kapatmış telefonu... Arayan adama içinden biraz saydıktan sonra tam açmadığı gözlerini yeniden yummuş... Az sonra telefon yeniden çalmış, Engin Abi fırlamış; "-Buyurun efendim?..." -Kardeşim demin de aradım, yangın var yangın... Az önce içinden saldıklarını dışarıya vuracakken kesilmiş telefon... Uzanmış yine, tam dalacak "Zırrrr..." -Yahu kardeşim, uyuyor musun, yangın var diyoruz... Engin Abi sesteki telaştan olayın işletme olmadığını anlamış ve itfaiyenin numarasını bilmeyen birinin aradığını ve yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmüş... Sormuş; "-Burası itfaiye değil beyefendi... Ama siz adresi verin, ben bildireyim..." Karşıdaki bağırmaya başlamış; -Ne adresi bee?... Sizin evin karşı sokağında telefon ediyorum... Yangın sizin orada... İşte o zaman Engin Abi tam uyanmış, kafayı çevirip bakmış ki, ortalığı duman kaplıyor yavaş yavaş... Hafiften de bir sıcaklık yayılıyor... Bu arada kapıda biriken komşularla söndürüyorlar yangın... Olayı anlattıktan sonra, "Aslında uykum da çok hafiftir" diye tamamlıyor hikayeyi... Temel'in yeri... Temel'le Dursun promosyonlu meşrubat almışlar... Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakmış; "-Tekrar deneyin"... Kapağı kapayıp yeniden açmış ve okumuş; "-Tekrar deneyin"... En sonunda sinirlenen Temel; "-Ula Dursun... Bunlar bizi kandırıyor... İki saattir deniyorum, hâlâ bir şey çıkmadı..." Dursun, Temel'e sormuş; -Hani Fadime'ye para vermeyecektin?... "-Seni bırakıp annemin yanına gidiyorum deyince hemen uçak bileti parasını verdim..." -Neden?... "-Daha hızlı bir yol bilmediğim için..." Temel müdürüne gitmiş; "-Evde boya var... Fadime'ye yardım etmem için bana izin verir misiniz?..." -Veremem... "-Sağolun bana uygun bir çözüm bulacağunuzı biliyordum..." Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyormuş... Küçük Dursun; -Ben çok zekiyimdir... Üç aylıkken yürümeye başlamışım... Ordan Temel atlamış; "-Sen buna zeka mı diyorsun?... Ben üç yaşına kadar kendimi kucakta taşıtmışım..." Kendimin ajandası... H Dört yıl önce Daum için yazdığım şiir silinecek... (Bir Fenerli'ye de satılabilir) H Dün aldığım çocuk bezleri değiştirilecek... (Bariyerli olandan alınacak...) H İyi ki lig bitmeden iki hafta önce Beşiktaş'ı bırakmışım... (Az daha şampiyonluk baklavası almak zorunda kalacaktık) H Köşe günlük olduktan sonra bir okuyucu "Daha sık yazamaz mısınız" diye faks çekti... Gülünecek... H Tüyo konusunda bölgelerden tehdit telefonları alıyorum, koruma istenecek... H Ahmet abiye iyi davranılacak, yazıları makaslıyor... "Pipo; bilge adama düşünme, budalaya ağzını tıkama fırsatı tanır..." (Roxalana)Tebeşir Tozu...