> Hülya Avşar; "Artık horlama sesi olmadan uyuyorum" dedikten sonra siz de benim gibi Feraye Hanım'ın uyku problemini düşündünüz mü?... ... > Özhan Canaydın; basın toplantısında, kağıttaki sert kelimeleri yumuşak ağzına alınca, siz de benim gibi, "Sert olsan ne yazar, adın mülayim" dediniz mi?... ... > Aziz Yıldırım'ın yaptığı "Bir üst düzey yönetici" açıklamalarındaki, "Bir üst düzey yönetici"nin kim olduğunu siz de benim gibi anladınız mı?... ... > Levent Kırca ve Oya Başar'ın boşanma olayına; siz de benim gibi "Kaya Çilingiroğlu ve Hülya Avşar'ın bonus boşanması" gibi esprili bir şekilde yaklaştınız mı?... ... > Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını izlerken siz de benim gibi, "Şimdi 'Bu da böyle biline' diyecek" tahmininde bulunur musunuz?... Genelde tutar mı?... ... > Deniz Baykal, "AKP artık yetiştirme yurtlarına atama yapmayacak" diye Abdullah Gül'e taş atınca; siz de benim gibi Gül'ün "Hayır atamaları CHP Kurultayı yapacak" diyeceğini düşündünüz mü?... Tutmadı mı?... >ayaküstü... Daha önce biri yapmış mıydı bu benzetmeyi, yoksa ben ilk miyim bilmiyorum... Ama kesin olan bir şey var ki; Ahmet Çakar spor programlarının Semra Hanım'ı... Yani Ahmet Bey kaynana olsa Semra Hanım, Semra Hanım spor yorumcusu olsa Ahmet Bey olurdu... "Daldan dala" çok kanal değiştirdiği, ya da Anelka'nın Fenerbahçe ailesine uygun bir gelin olmayacağını iddia ettiği için bu tezi savunmuyorum... Söylediklerinin, söyleniş biçimi olarak söylüyorum... ... Mesela kendileri hakem olsa; kaleye giden yerdeki topa eğilip kafa ile dokunulan golü vermezmiş... Böyle anlamazsınız... Hani küçükken gol olacağı kesin topa; kuyudan su içer gibi çömelip kafaya ile kaleye sokardık ya, hakem Çakar olsa geçersiz sayılacakmış... Niye?... Rakibin onuru ile oynanıyormuş... ... Zaten böyle bir gol ancak mahalle aralarında olur ama, sahada da olsa iptal etmek sana düşer mi?... Hangar gibi kalede başka atacak yer yokmuş gibi beşlikten atılan golü nasıl iptal edemiyorsan, ona da karışamazsın... Zaten futbol; kendi içinde öyle bir gol atan futbolcuya, takıma, camiaya cezasını verir... Yani benim kaleme öyle bir gol atılsa, canımı dişime takıp bunun acısını çıkarırım... (Bakınız: Gökdeniz - Fatih ve G.Saray'ın 100. yılı...) Biz buna "Futbol kendini hafife alanları bünyesinden atar" diyoruz... İşte bu ve bunun gibi yorumları yüzünden Semra Hanım diyorum... Reklam diyorum... Reyting diyorum... Daldan dala diyorum... tuzaktan kumanda... (KANAL D - Beyaz Show...) ZEYNEP DİZDAR: Telefon var galiba... BEYAZ: Evet şu an telefon hattımızda biri var... Siz kimi görmek isterdiniz?... *** BEYAZ: Onuncu yılımızda abartılı bir kutlama yapmayacağız... Annem evde bana bir kiremit pasta yapar... ZEYNEP DİZDAR: Mozaik pasta... gündemin kırıntıları... Süleyman Demirel, 1981 yılında boğulma tehlikesi geçirince yüzme öğrenmiş... Zaten bize de aynı şekilde öğretti... hayata dair... Annem her yerde... Bir gül kokusunda, bir kaplanın gözlerinde, bir kitabın sayfalarında, yediğimiz yemekte, çölün fırtınasında, günbatımının pırıldayan cevherinde, dolunayın kristal ışığında, gün doğumunun tüllerinde... (...Grace Seton-Thompson) S.Ö.Z. der ki; "-Bana yalan söylediğin mi yalan, yalan söylediğini söylediğin mi?..." (...inanın ne demek istediğini kendi bile anlamadığı, ama güzel duran S.Ö.Z.leri...) bir reklam... -Deniz Bey, televizyon seyrediyor musunuz?... "-Seyrediyorum ama hep aynı insanlar... Ben haftanın beş günü Tayyip Erdoğan'ı seyretmek zorunda mıyım?..." -Siz şu anda ne seyretmek istiyorsunuz?... "-Lütfen ben seyirci kalmak istemiyorum, muhalefet etmek istiyorum ... Sıkıldım artık..." -Tam size göre bir kumandamız var, buyurun... "-Bu düğmeye basınca muhalefet mi ediyorum?..." tebeşir tozu "-Kimsenin ıstırabı, olması gerektiğinden fazla değildir..." (...Charles Bukowski) bizimkiler... (*Bizimkiler'in MSN sloganları...) Engin Abi: ASPRİN - Ağrı kesici, ateş düşürücü... ... Dündar Abi: Dışardaysam cevap veremem... ... Mehmet Emin: ANARCHY - Kol geziyor... ... Küçük Hüseyin: Çarşılı_Kartal - Çevrimdışı görünüyor... ... Ayhan Abi: Elveda Ya Şehr-i Ramazan... ... Emin: Kara_Kartal - Bırak gitsin... ... Çağatay: Bir kemiğin ardından giden itler bile gülecek kimsesizliğimize ... Yılmaz Abi: Şampiyon Fener, ya da diğerleri... ... Mehmet Abi: Güçsüzler çekilsin - Semiz bir lig istiyoruz... ... Ercan: İftara kadar uzun oturuyor... temelin yeri... Temel'le Dursun yolda karşılaşmışlar... Dursun sormuş; "-Aaa ne oldu sana böyle?... Bu koltuk değnekleri de neyin nesi?..." Temel anlatmış; "-Sorma araba çarptı..." -Eee şimdi sen koltuk değneği olmadan yürüyemiyor musun?... "-Aslında doktoruma göre yürüyorum... Ama avukatım izin vermiyor..." bugünün buluşu * İlk kez aşağıdan zile basıldığında; yukarıdan "Kim o" sorusuna "Kapı" cevabı verildi... (30.10.1943 - Mecit Mican'dan...) sanatik kritik "-Evlenecekler dikkat etsin, benim de Hülya'nın da nikah şahidi Reha Muhtar'dı..." (...Levent Kırca) politik kritik "-Herkes basiretli tüccar gibi davransın, yanlış hesap piyasadan dönecektir." (...Kemal Unakıtan) sportik kritik "-Aydın insan, ışığı insanların gözüne değil, onun yürüdüğü yola tutan insandır..." (...Şenol Güneş) Şifa Yemek İftar Menüsü > Mercimek Çorba... > Etli Fırın Türlü... > Şehriyeli Pilav... > Cacık...