Son sözleri...
"-Ben de icraatlarımla Guinness'e aday olsam mı Rahşan?..." (Bülent Ecevit - Demirel'e rekorda ortak olmak isteyince...) *** "-Maketini değil, kendisini verirsiniz diye düşünmüştüm..." (Tayyip Erdoğan - Avupa Birliği'ni fazla zorlayınca...) *** "-Ben oyunumu daha iyi sergilemek için, o rolü yaşamalıyım..." (Nurgül Yeşilçay - Bizi Ölüm Ayırır isimli diziye hazırlanırken...) *** "-Ben şu anda formumun zirvesindeyim, hocamdan şans istiyorum..." (Fatih Akyel - Lyon maçında forma beklerken...) *** "-Yüzüncü yılımızda olamadık ama 150'nci yılımızda ipi en önde göğüsleyeceğiz...) (Özhan Canaydın - 149'uncu kuruluş yıldönümünde konuşurken...) *** "-Zorlu Sakarya, Diyarbakır ve Kayseri zaferlerini camiaya armağan ediyorum..." (Del Bosque - Ligdeki üçüncü galibiyetini de son sıradaki takımdan alırken...) bizimkiler * Engin Abi sahurda uyku sersemliği ile zeytin diye oğlunun eşofman düğmesini ağzına atınca, dişini kırmış... * Cem, üzerindeki pantolonun diz bölgesindeki hafif kırışıklığı gidermek için ütüyü basınca bacağını yakmış... * Necmettin, kız istemeye gittiğinde "tuzlu çay" riskine karşılık tepsinin en uzağındaki çayı almaya çalışırken bardakları devirmiş... * Dündar Abi binaya girerken kartı dokundurup açıldığını zannettiği turnikeye takılınca kasık bölgesinde ezilme meydana geldi... Tebeşir Tozu... "Bazen kalp, göze görünmeyeni görür..." (H.J.Brown JR) ...gündemin kırıntıları... Halkın sadece yüzde 20'si internet denen şeyden haberdarmış... Yüzde 80'i; Reha Muhtar'ın "yazılarını kendi yazıyor" sanıyor... Hayata dair... Dil kusurlu olursa, kelimeler düşünceyi anlatamaz... Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler doğru yapılamaz... Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur... Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar... Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, İşin nereye varacağını bilmez... İşte bunu içindir ki; Hiçbir şey dil kadar önemli değildir... - Konfiçyus - diy*Alog... (Özhan Canaydın'ın, G.Saray Lisesi'nde yaptığı konuşmayı muhabir yanlış anlamış, çıkışta soruyor...) MUHABİR: Seyrantepe'nin adının Aslantepe olduğunu açıkladınız... Bunun için valilikten bir karar gerekiyor mu?... ÖZHAN CANAYDIN: Fransız basınından mısın?... *** (Ne Savaş Abi'ye, ne de bize malzeme çıkan röportajda Gizem Özdilli'den sadece bilgi alabiliyoruz...) GİZEM ÖZDİLLİ: Mesela ben bundan önceki erkek arkadaşıma Otomobil Osman denmesinden şikayetçiydim... İnşaat mühendisiydi aslında... SAVAŞ AY: İnşaat Osman deseler kızmaz mıydın?... (Özhan Canaydın'ın, G.Saray Lisesi'nde yaptığı konuşmayı muhabir yanlış anlamış, çıkışta soruyor...) MUHABİR: Seyrantepe'nin adının Aslantepe olduğunu açıkladınız... Bunun için valilikten bir karar gerekiyor mu?... ÖZHAN CANAYDIN: Fransız basınından mısın?... *** (Ne Savaş Abi'ye, ne de bize malzeme çıkan röportajda Gizem Özdilli'den sadece bilgi alabiliyoruz...) GİZEM ÖZDİLLİ: Mesela ben bundan önceki erkek arkadaşıma Otomobil Osman denmesinden şikayetçiydim... İnşaat mühendisiydi aslında... SAVAŞ AY: İnşaat Osman deseler kızmaz mıydın?... * Sezen Aksu'nun gelini olasın, yasak üstüne yasak gele... Sokağa adımını atamayasın... * Bütün şarkıların, kliplerin, filmlerin çalıntı olduğu anlaşıla... Çalmadan nefes bile alamayasın... * Rekor beklediğin G.O.R.A filmini makinist ve ışıkçılardan başka bir kişi bile seyretmeye... * Ben sana daha ne diyeyim; Gizem Özdilli olasın da, "evlilik" lafı ettiğin herkes senden kaça e mi?... temelin yeri Adam lokantadan çıkınca kapının önünde, "park yasağı" için ceza yazan trafik polisi Temel'le burun buruna gelmiş... "Yazma şu cezayı memur bey" demiş adam... Temel umursamadan cezayı yazmaya devam edince adam hakaret etmeye başlamış... Temel adama şöyle bir bakıp, "Aşınmış lastikler" için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış... Adam, "Ne kadar yazarsan yaz bana vız gelir" deyince Temel ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış... Bu sürtüşme 20 dakika kadar devam etmiş, Temel ceza üzerine ceza yazmış... Adam hiç oralı olmamış... Yürümüş, lokantanın karşısındaki otoparka bıraktığı arabasına binip, sürmüş gitmiş... Adam lokantadan çıkınca kapının önünde, "park yasağı" için ceza yazan trafik polisi Temel'le burun buruna gelmiş... "Yazma şu cezayı memur bey" demiş adam... Temel umursamadan cezayı yazmaya devam edince adam hakaret etmeye başlamış... Temel adama şöyle bir bakıp, "Aşınmış lastikler" için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış... Adam, "Ne kadar yazarsan yaz bana vız gelir" deyince Temel ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış... Bu sürtüşme 20 dakika kadar devam etmiş, Temel ceza üzerine ceza yazmış... Adam hiç oralı olmamış... Yürümüş, lokantanın karşısındaki otoparka bıraktığı arabasına binip, sürmüş gitmiş... sağdan - soldan (Kazlıçeşme'deki bir binanın önündeki yazı... Sipahi yolladı...) "-Çöp gününden önce çöp döken 7 aylıktır..." *** (Tekirdağ'da bir benzin istasyonundaki berber camı... Seyfi Aslan bizzat gördü...) "-Hariçten tıraş yapılmaz... Sadece benzin alana tıraş yapılır..." *** (Metronun Y.Bosna durağında asılı olan notu... Bilal Cengiz bildirdi...) "-Yürüyen merdiven... Otomatik çalışır..." *** (Kozyatağı'nda oturan Cemil Aktaş'ların apartmanındaki yazı...) "-Beyler... Lütfen kapıcının işine burnunuzu sokmayın..." sanatik kritik "Ne çamaşır, ne bulaşık, ne ütü, ne toz bitiyor... Evliliğin sonu yok, emekliliği yok, ödülü yok..." (Ebru Cündübeyoğlu) politik kritik "Birçok sorun AB olmadan çözülebilir, ama Türkiye'nin ekonomik sorunu AB'siz çözülmez..." (Kemal Derviş) sportik kritik "Gerçek ortada... Ne kadar giydirmeye çalışırsak çalışalım, yeni kral adayımız çıplak..." (Öcal Uluç) Bugünün buluşu Pet şişeye sıcak su doldurulup yatakta barum (sıcak su torbası) yerine kullanıldı... (18.10.1988 - Selahattin Alpakın'dan...) Şifa Yemek İftar Sofrası Kremalı Sebze Çorba... Etli Kuru Fasulye... Mantı Makarna... Yoğurt...