"-Evet sevgili seyirciler, 'Pembe Pembe Evlerimiz, Boy Boy Çocuklarımız Olsun Mu" isimli bu yeni programımızda..." (...Ebru Akel - Yine başlarken) *** "-Arkadaşlar, lütfen beni Hülya Avşar'la İbrahim Tatlıses'le muhatap etmeyin... Benim sanatımla anılmak istiyorum..." (...Küçük İbo - İşi öğrenince) *** "-Hayatım benim özelimdir... Lütfen bana bu tip sorular sormayın... Ben yüzümle para kazanıyorum, bakın gideyim..." (...Deniz Akkaya - Meclis'te) bizimkiler... (*Bizimkiler'in her gün yaşadıkları...) Fehim, Mehmet konuşması; Mehmet: Alo... Hah şimdi duyuyor musun beni?... Fehim: Hayır hiçbir şey duymuyorum abi... *** Hasan Abi işe geç gelen Bilgehan'ı arıyor; Hasan Abi: Hadi aslanım toplantı başlıyor... Bilgehan: Geliyorum abi, Şirinevler'deyim... Tramvay anonsu: Merter... *** Engin Abi, Hanefi Abi'yi anlatıyor; "-Senin küçük abin var ya... Hah Şafi..." S.Ö.Z. der ki; "-İşin içinde hâlâ aşk varsa; ya karşılıksızdır, ya da bir taraf ağır basıyordur..." (...'Bitse de gitsek' dedirten sıradan ama müthiş S.Ö.Z.leri...) itiraf reyonu... (isim: emrah... şehir: hakkari... yaş: onyedi...) Daha geçen sene lise sondayken İngilizce ve tarih hocamız tahtaya bir sürü şey yazardı... Tabii biz de sınıf olarak çok sıkılmıştık... Daha sonra ben ve benim gibi bir arkadaşın fikriyle yeşil tahtaya sıvı sabunu iyice yaydık... Tahta bir daha tebeşir tutmaz hale geldi... Biz sevinçten, hocalar sinirden çıldırdı... Bir hafta doğru düzgün ders işlememiştik... Bunu bizim yaptığımızı hâlâ bilmiyorlar... Kenan hocam kusura bakma... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temelin yeri... Temel kahveye gitmiş ve bir bardak çay istemiş... Çay gelmiş, Temel bir yudum almış ve kalanını çaycının suratına fırlatmış... Çaycı çok kızmış, tam yakasına yapıştığı sırada Temel yalvarmaya başlamış; "-Çok üzgünüm... Bende bir hastalık var; ne zaman çay istesem, hep içimden bir yudum alıp kalanını çaycının suratına fırlatmak geliyor... Çok utanıyorum ama kendime engel olamıyorum, üzgünüm..." Çaycı çok anlayışlı bir adammış; "Üzüldüm" demiş, "-Buraya takılan iyi bir psikiyatrist var... Size adresini yazayım onu bir görün, çok iyidir..." Adresi yazıp Temel'e vermiş... Altı hafta sonra Temel tekrar kahveye gelmiş ve bir çay istemiş... Çaycı; "Nasılsınız?... Size söylediğim doktora göründünüz mü" diye sormuş... "Evet evet" dedikten sonra bir yudum alıp yine kalanını çaycının suratına fırlatmış... Çaycı şok olmuş... "Anlaşılan o da işe yaramamış" diye çıkışmış... "Hayır" demiş Temel, "Aksine, bana çok faydası oldu..." Çaycı iyice köpürmüş; -Ama yine bir yudumdan sonrasını suratıma fırlattınız... "Evet" demiş Temel, "Ama artık bundan utanmıyorum..." zamane bedduaları... > Kocandan Meclis önünde her gün üç posta dayak yiyesin de içeriye çağırılmayasın... > "Marka oldum" diye ortalıkta gezesin ama, kocan bile o markayı kullanmaya... > Yeni yılı ülkende geçirmek için maçta her türlü pisliği yapasın, ama kart görmeyi beceremeyesin... > Millet Hülya Avşar'ın kara listesinde yer alırken, sen El Kaide'nin listesinde olasın... > Doğum gününü idman tesislerinde Fenerbahçeli futbolcularla birlikte kutlayasın... > El alem "Marka oldum" diye ortalık gezinirken, sen bit pazarında elbise bakarken görüntülenesin... tuzaktan kumanda... (NTV - Yüzde 100 Futbol...) MUHABİR: Gökdeniz hiç "keşke" dedin mi?... GÖKDENİZ KARADENİZ: Demez olur muyum?... "Keşke"ler de insanlar için... *** (LİG TV - Maraton...) ŞANSAL BÜYÜKA: Bu top sonra gidip gol olabilirdi ama hocam... ERMAN TOROĞLU: Yok ya hocam... Amcamın bıyıkları olsa halam olurdu... *** (KANAL D - Televizyon Makinesi...) OKAN BAYÜLGEN: Zehra'nın da mürebbiyesi var değil mi?... HÜLYA AVŞAR: Mürebbiye falan değil, öğretmen... *** (KANAL D - Televizyon Makinesi...) OKAN BAYÜLGEN: Nilgün Belgin'i nasıl buluyorsun Hülya?... HÜLYA AVŞAR: Hayatımda gördüğüm en dişi kadınlardan biri... ...gündemin kırıntıları... Süleyman Demirel, konuşmasını dinlemeyen topluluğa kızmış... Millette nostaljiye saygı diye bir şey kalmamış ki... *** Laboratuar sonuçlarına göre Şırnak'ta içme suyu kirli çıkmış... Suya sabuna dokunmayınca... hayata dair... yaşamayı öğrenmek bizim için geçti çoktan ağlasın gece içinde kalplerimiz yan yana en küçük şarkıyı mutsuzluktur kurtaran her ürperiş borçlu baştan bir hayıflanmaya ve her gitar havası beslenir hıçkırıkla mutlu aşk yok ki dünyada... ... acılara batmamış bir aşk söyle bana yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama inan ki senden artık değil yurt sevgisi de bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına mutlu aşk yok ki dünyada... (...Aragon) tebeşir tozu "-Yeri cebiniz olan şeyi kafanıza tıkmayınız..." (...M.Unamuno) sanatik kritik "-Oturduğum yerde zaten dikkat çeken, güzel bir kız olduğum için, o şımarıklıkla okul falan düşünmemiştim..." (...Hülya Avşar) politik kritik "-Bugünlerde Türkiye'de 'Çılgın Türkler' moda... Çılgın Türkler niye moda?... Çünkü 'Yılgın Türkler' iş başında..." (...Deniz Baykal) sportik kritik "-Bana göre de ben normalim, siz değilsiniz... Çünkü zaten hayatın kendisi komik, onunla zıtlaşmanın alemi yok..." (...Pascal Nouma) bugünün buluşu * İlk kez asansöre binen biri, istem dışı olarak sırıttı... (...6.12.1949 - Yasmin Bayraktar'dan...) *Şifa Yemek Öğle Menüsü > Düğün Çorbası... > Gemici Kuru Fasulye... > Türkmen Pilavı... Yoğurt...