SORUYORUM SİZE: Bir teknik direktörün çağdaş futbol oynatıp oynatmadığı nasıl anlaşılır?... CEVAP VERİYORUM: Bir balo düzenlenir... Baloda bir kadını dansa kaldırıp kaldıramadığına bakılır?... *** SORUYORUM SİZE: "Ayak Topu" futbolun İnönü Stadı'ndaki adı nedir?... CEVAP VERİYORUM: Stres Topu... *** SORUYORUM SİZE: Ergun Gürsoy'un açıklamaları akla hangi fıkramızı getirmiştir?... CEVAP VERİYORUM: Allah gecinden versin de; Bir G.Saraylı öleceğine, bir Fenerli ölsün" fıkrasını... hayata dair... Tek oğlunu kaybeden Çinli bir kadınla ilgili bir hikaye vardır... Üzüntü içindeki kadın bilge adama gider ve, "Ne yaparsam bu acıyı unuturum" diye sorar... Ona birkaç teselli sözü söyleyip, geri yollamak yerine, bilge adam; "-Bana asla acıyı tatmamış bir evden, bir hardal tohumu getir. Onu, senin hayatından acıyı yok etmek için kullanacağız" der... Kadın, hemen o tohumu aramaya başlar... Çok güzel, kocaman bir evin önüne gelir ve kapıyı çalar... "-Asla acıyı yaşamamış bir ev arıyorum... Burası öyle bir yer mi?... Bu benim için çok önemli" diye sorar... Onu içeriye alırlar ve "Sen yanlış yerdesin" diye söze başlarlar... Daha sonra son günlerde başlarından geçen tüm trajik hadiseleri anlatmaya koyulurlar... Kadın, kendi kendine düşünür; "-Bunlar benden daha acılı, bunlara birinin yardımcı olması gerekir..." ...Ve orada kalıp onlara yardımcı olmaya karar verir... Daha sonra başka evler aramayı sürdürür, acısı olmayan. Ama nereye gitse her birinden acı dolu bin bir hikaye duyar. Ancak insanların acılarını azaltabilme işine öylesine kendini kaptırır ki; neredeyse oğlunun acısını ve onu unutturacak olan hardal tohumunu aramayı unutur. Böylece yavaş yavaş acı, onun hayatından çıkar gider.... (...Brian Cavanaugh) tebeşir tozu "-İlham diye bir kavramın varlığı kesin... Önemli olan insanı çalışırken yakalaması..." (...Pablo Picasso) tuzaktan kumanda (KANAL D - Canlı Canlı...) MUHABİR: Yılmaz Morgül bir daha sizinle aynı ortamı paylaşmayacağını söyledi... EBRU DESTAN: Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış... *** (NTV - % 100 Futbol...) GÜNTEKİN ONAY: Burada penaltı var mı hocam?... RIDVAN DİLMEN: Celil'in pozisyonuna "penaltı" verdiyseniz buna da "pen yedi" vermeniz lazım... *** (SHOW - Maraton...) ÖMER GÜVENÇ: Yarından itibaren istifa söylentileri çıkacak yine... RIZA ÇALIMBAY: Bunlar beni hiç enteresan etmiyor... ayaküstü... AA'dan gelen düzeltme şöyle; "Unakıtan'ın tedavisi sürüyor..." başlıklı haberimizin ikinci paragrafında sehven yer alan "enflasyon" ibaresi, "enfeksiyon" olarak düzeltilmiştir... Haberimizi düzelterek yeniden yayınlıyoruz..." Hastalanan Maliye Bakanı olunca; ajanstaki arkadaşlar "enfeksiyon"u "enflasyon" yazıp yollamış... temelin yeri Fadime doğuma girmeden hemen önce hemşireye çocuğunun ismini Temel koyacağını söylemiş... Doğum gerçekleşmiş ve Fadime kendine gelince hemşire çocukla yanına girmiş... Fadime çocuğu kucağına alınca haykırmış; "-Aman Allahım... İkiz mi oldu?..." Hemşire cevaplamış; "-Hayır Fadime Hanım... Soldaki Temel, sağdaki de burnu..." *** Temel'in otelinde bir gece geçiren müşteri, sabahki faturaya isyan etmiş ve Temel'le görüşmüş; -Kalkmışsınız dünyalar kadar televizyon kirası fatura etmişsiniz... Yahu benim odamda bir televizyon yoktu bile... "-Biliyoruz efendim... Zaten biz de televizyon alabilmek için o parayı sizden istiyoruz..." bugünün buluşu * İlk kez "Kapıya başımı çarptım" diye derdini anlatan birine "Kapıya bir şey oldu mu" esprisi yapıldı... (18.10.1948) rakamlarla aşk (Terkedilmeden önce kullanılan son cümleler...) % 1: Ferhat Güzel konserine gidelim mi?... % 3: Biz ayrı dünyaların insanıyız... % 6: Seni sensizken daha çok seviyorum... % 12: Aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor... % 17: Alo tanıyamadım, kimsiniz... % 21: Farkında mısın aşkımız heyecanını yitirdi... % 40: Bugün yine beni istemeye geldiler... S.Ö.Z. der ki; "-Otobüsün ne zaman geleceğini; sigarasının boyuna bakanlar, tarifeye bakanlardan daha iyi tahmin eder..." ('Gitti 15 yeni kuruş daha' diye hayıflandığı müthiş S.Ö:Z.leri...) gündemin kırıntıları Beşiktaş sahaya depremi anlatmak için, "Pakistan halkının acılarını paylaşıyoruz" pankartıyla çıkmış... Gayet iyi anlattılar... Enkazdan çıkmış gibiydiler... sağdan - soldan (Erzurum - Araba Camı - Muharrem Arı...) "-HAVASI SERT, İNSANI MERT ERZURUM: SPEED..." ... (Ankara - Kasap Vitrini - Meryem Kınalı...) "-ÇALIŞANLARIMIZDA VE HAYVANLARIMIZDA HASTALIK YOKTUR..." ... (İstanbul - Minibüs Arkası - Bekir Yıldız...) "-MİRAS DEĞİL BABAM SAĞOLSUN..." bizimkiler... Bilgehan da bizim ulaştırmanın arabası diye holdingin karşısındaki TEN'in arabasına binmiş... Üstelik adam mağazada yöneticiymiş... Atlamış arabaya ve "Abi hemen İnönü'ye çek" demiş... Adam şaşkın şaşkın bakarken de, "Ne o böyle canti gibi giyinmişsiniz... Ulaştırma servisine yeni standartlar mı geldi" diye devam etmiş... sanatik kritik "-Vivaldi ve Mozart'ı dinleyerek kahvaltı yapıyorum... Bendeki bu Oxford'luk oradan geliyor zaten..." (İbrahim Tatlıses) politik kritik "-Sizler bu ülkede sorumluluk almaya değil, bekara karı boşamak mantığıyla tribünlere oynuyorsunuz..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-İlhan Mansız gibi büyük takım formasını çıkaranlar dut yemiş bülbüle, süt dökmüş kediye dönüyor..." (...Erman Toroğlu) Şifa Yemek İftar Menüsü > Mercimek Çorba... > Patlıcan Kebap... > Nohutlu Pilav... > Cacık... (www.sifayemek.com.tr)