söz der ki
"-Hayallerin çoğu içine biraz sabır katılmadığı için gerçekleşmez..."
(...Eh işte, müthiş S.Ö.Z.'leri)
tuzaktan kumanda
SONGÜL KARLI: Yakışıklı bir bey geliyor şimdi... Ne güzel yanmışsınız siz böyle?...
EVLENECEK ADAM: Ben doğuştan zenciyim Songül Hanım...
***
UĞUR ARSLAN: İçeride sohbet odasında bir çay içmek ister misiniz?...
EVLENECEK ADAM: Çay değil ben hanımefendiyle içeride İtalyan Cappucinosu içmek istiyorum...
***
SONGÜL KARLI: Sizce bir erkekte bulunması gereken kriterler nelerdir?...
EVLENECEK KADIN: Valla şöyle kaşlı gözlü biri olsun... Döşü kıllı olsun...
bir film diyaloğu
"-Hikâyeyi değiştiremedikten sonra son sayfada ne yazdığını önceden bilmek, yük olur insana sadece..."
(...Ezel dizisinden)
kadınlar & erkekler
(... "Erkekleri ne zaman bırakmalı" başlıklı Mustafa Yıldız yorumu)
-Her yeni doğan günün, gününüzü güzelleştirdiğini söylemek için aramadı, bırakın gitsin...
-Aradınız telefonu açmadı, bahaneleri dinlemeyin, bırakın gitsin...
-Günlük "Annem"le başlayan kelime sayısı 6'yı geçti, bırakın gitsin...
-Özenerek saçınızı yaptırdınız, ama fark etmedi, bırakın gitsin...
-Makyaj çantanızı karıştırmaya başladı, bırakın gitsin...
-Bir hafta geçti ve sizi ailesiyle tanıştırmadı, bırakın gitsin.
-Daha bir hafta geçti, sizi ailesiyle tanıştırdı, bırakın gitsin...
-Filmi izlerken sizinle beraber ağlamadı mı, bırakın gitsin...
-Film izlerken sizinle ağladı, "Erkekler ağlamaz" bırakın gitsin...
-Hiç ortak zevkiniz yok, ömür ortak zevk edinmekle geçmez bırakın gitsin...
-Öyle çok ortak noktanız var ki, bırakın gitsin. İkiz kardeşe ihtiyacınız yok değil mi?...
itiraf reyonu
(...isim: aslıhan ...şehir: istanbul ...yaş yirmi küsur)
Az önce içeri yeğenim geldi. Ekrana baktı; KAS: 0 - İBB: 0...
"-Aaa, Kastamonu'nun maçını mı veriyorlar?...
Önce tebessüm ettik.. Aradan 5 dakika geçmemişti ki ablam geldi.;
"-Aaa İş Bankası'nın da futbol takımı varmış..."
Varın gerisini siz düşünün...
Konu futbolsa, kız olmak zor...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
temel'in yeri
Temel'le Dursun şehre giderken kestirme olsun diye ıssız bir yolu seçmiş ve burada iki kişi tarafından fena bir şekilde dövülmüş...
Şehre vardıklarında Temel dönmüş, "Dursun" demiş,
"-Akşama evdekilere aynı gün içinde iki kez dayak yediğimizi nasıl açıklayacağız?..."
"İki kez mi" diye şaşkın şaşkın sormuş Dursun...
Temel cevap vermiş;
"-Dönüşte de aynı yoldan geçmeyecek miyiz?..."
hayata dair
Eleman aranıyor...
Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını,
Yüz yüze konuşmanın arkasından konuşmaktan daha etkili olduğunu,
"Günaydın" demenin borç para vermek olmadığını,
"Lütfen", demenin utanılacak bir şey olmadığını,
Yönetici olmanın emir vermek olmadığını,
Saygı duyulacak iş, saygı duyulmayacak iş diye bir ayırımın olmadığını,
Yöneticiye, duymak istediğini söylemenin iyilik olmadığını,
Eğitimin dinlenme olmadığını,
İletişim kurmanın sadece konuşmak olmadığını,
"Özür dilerim" kelimesinin yasak olmadığını,
Hayatta sevinçler kadar hüzünlerin de olduğunu,
Mutluluk maskelerinin satılmadığını bilen...
Kendisi ve bütün dünyayla barışık olan,
Ve tüm bunları çevresine anlatıp aşılayacak kişiler aranmaktadır...
(...Anonim)
bizimkiler
Yemekhaneden çıkarken kimin bu sıralar daha çok kilo aldığını tartışıyoruz...
"Ali aynı, Serdar aynı, Emin'in biraz göbeği çıkmış..."
Fatih tartışmayı büyütüyor,
"-Cahit Abi mi, Emin Abi mi kilolu?..."
Olayın revirde tartılarak son bulması taraftarıyız...
Herkes çıkıyor basküle, Emin çıkarken Ali itiraz ediyor...
"-Olmaz olmaz... Göbeğini içeri çekiyor..."
İğnelik
SİVİL DİKTA
Ma'lûm dediği dedik,
Hukûk sandık ne ola...
Çaldığı dilli düdük,
Teknokratla kol kola!
Akıl almaz gidişi,
Aralıksız hâkime...
Lâkin yarar her işi,
İktidârı tahkime!
Çıktı ağızdan bakla,
Millet zâten biliyor...
Dikta deyince akla,
Halk partisi geliyor!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
