söz der ki
"-Her aşk yarımdır, iyi bir ayrılık görünce tamamlanır..."
(...Altyazı olarak da geçtiği müthiş S.Ö.Z.'leri)
tuzaktan kumanda
(...STAR - Suç ve Ceza)
STÜDYO KONUĞU: Bana ağza alınmayacak şeyler söyledi Serap Hanım...
SERAP EZGÜ: Mikrofonu dondurma yer gibi tut... Dondurmayı böyle mi yiyorsun sen?...
itiraf reyonu...
(...isim: hüseyin koç ...şehir: bilinmiyor
...yaş: hiç bilinmiyor)
Fred Çakmaktaş'ın hani şu kızdığında başından duman çıkaran, dev cüsseli yaratığı sanırım bilmeyenimiz yoktur Taş Devri çizgi filminden. Komşumuzun kızı okula yeni başlamıştır henüz. muayene olmak için memleketten gelen amcamı görünce anneme Aynı Frenkeyştayn'a benziyor der. Annem de lafı amcama yetiştirir. Amcam da Frenkeyştayn'ı Amerikan film yıldızı zannetmiş olacak ki böbürlenerek bizi kahkahaya boğacak şu cümleyi söyler: Beni zaten herkes ona benzetir.
(omer.soztutan@tg.com.tr-itiraf edin, rezil edelim...)
bizimkiler
İzmir Ofisten Hüseyin İçağa abi bir elinde çay bir elinde su bardağı ile ofise giriyor...
Çekmeceden aldığı aspirini su yerine çayın içine koyması ve çayın 100 milyon baloncuk oluşturması görülmeye değerdi...
Geçmiş olsun Hüseyin abi, şifa niyetine aspirinli çay...
...
Geçen gün Hasan Felek abinin kaşık muhabbetine gülen Mehmet Ali ile Mustafa Boyla abi bu sefer kendileri gülünç duruma düştüler:
Pazartesi günü kuru fasulyenin yanında verilecek olan salataya zeytinyağı katalım diye yanlarına aldıkları zeytinyağı, salata yerine çıkan turşudan dolayı ellerinde kalmış...
Biraz komik duruma düşmeleri yemekhanede gülüşmelere sebep oldu.
''Gülme arkadaşına gelir başına'' diye boşuna dememiş atalarımız...
temel'in yeri
Kamyonun şoförü Dursun, muavini de Temel'miş...
Bir gün kamyona 6 metre yüksekliğinde yük yükleyip yola çıkmışlar...
Bir süre sonra yüksekliği 5 metre olan bir köprünün altından geçeceklermiş...
Muavin Temel sağa sola bakınmış, şoför Dursun'a seslenmiş;
"-Trafik polisi yok, geç abi..."
bir film diyaloğu
"-Hikâyeyi değiştiremedikten sonra son sayfada ne yazdığını önceden bilmek, yük olur insana sadece..."
(...Ezel dizisinden)
hayata dair
Dalları dağınık selvi ağacının altındaki boş banka oturdum, niyetim okumaktı....
Kaşlarım çatık, hayata küskündüm. Çünkü dünya beni üzmeye niyetliydi....
Sanki tüm bunlar günü mahvetmeye yetmezmiş gibi bir küçük çocuk çıkageldi.
Başı öne eğik önümde durdu... Ve heyecan içinde "Bak ben ne buldum" dedi...
Elinde zavallı bir çiçek duruyordu. Yaprakları susuzluk ve ışıksızlıktan solgun...
Çiçeği almamı istiyordu ki bir an önce oyununa dönsün...
Yapmacık bir şekilde gülümsedim ve yana doğru kaydım. Oysa uzaklaşacağına yanıma oturdu.
Çiçeği burnuna götürüp kokladı ve abartılı bir şaşkınlıkla: "Çok güzel kokuyor ve çok da güzel... Ben onun için bunu size kopardım" dedi
Bana uzattığı bitki ölüyordu ya da ölmüştü.
Ne parlak bir turuncu, sarı ne de kırmızıydı. Ama onu almazsam çekip gitmeyecekti...
Elimi almak için uzattım ve dedim ki: "Tam istediğim gibi".
Ama o ne yaptı?... Çiçeği bana vereceğine, havaya uzattı...
İşte o an anladım ki; çiçek veren bu çocuk: bir KÖRDÜ...
Sesim titriyordu, gözyaşım güneşte parlıyordu. Ona "En güzel çiçeği" bana verdiği için teşekkür ettim.
"Bir şey değil" dedi... Tekrar oynamaya koşarken, günümü nasıl altüst ettiğini bilmeden!
Orada durdum ve o ağacın altındaki o çaresiz kadını nasıl gördüğünü düşündüm...
O umutsuz, kötü durumumu nasıl bilmişti?
Kör bir çocuğun gözlerinden görebilmiştim en sonunda, suçun dünyada değil bende olduğunu. Tüm zamanlar boyunca KÖR olan bendim...
Şimdi artık hayattaki güzellikleri görmek ve her saniye için teşekkür etmek, yapmam gerekendi...
O solmuş çiçeği alıp burnuma götürdüm ve nefis kokusuyla içimi doldurdum...
Baktım çocuk elinde başka ölü bir çiçekle yaşlı bir adamın hayatını değiştirmek için gitmekte...
(...Cherly Costello Forsey)
İğnelik
BARIŞ GONGU
Anlaşılmaz bir yarış,
Boşa pil bitiriyor...
Faydası yok bir karış,
Ülke güç yitiriyor!
Karar kılıp dirlikte,
Gör sen de gördüğümü...
El verelim birlikte,
Çözelim kördüğümü!
Barış gongu vurulsun,
Bitsin artık bu çalım...
Dalgalanma durulsun,
Şöyle bir açılalım!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
