söz der ki

söz der ki "-Sabır; acıya dayanma gücü bittikten sonra başlayan süreye denir..." (...'Yeter artık" dedirten, ama yine de müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda MALİ: Bu sorudaki kelime bir hayvan... YARIŞMACI: Çobanaldatan Mehmet Ali Bey... MALİ: Daha önce duydunuz mu? YARIŞMACI: İlk defa duydum Mehmet Ali Bey. MALİ: Bu bir kuş. YARIŞMACI: Ne insanlara ne hayvanlara güven oluyor... nostalji Ülkelerin birinde her türlü ulusal gelişime engel olan, önlerine gelen her teklife "Hayır" diyen bir muhalefet varmış... Günlerden bir gün ilgili partinin ilgisiz milletvekilleri uçakla parti genel kongresine giderken topyekûn kaçırılıvermiş... Kaçıranlar hükümetten oldukça yüklü bir fidye istemişler... Ödenmemesi hâlinde her saat başında milletvekillerinden birini serbest bırakmakla tehdit etmişler... SÖZ'ün gelimi... (...Ümit Ertekin'den "Etme" yorumu) Duydum ki bizi üzmeye azmediyorsun, etme. Başka bir yasaya, başka bir anayasaya meylediyorsun, etme. ... Sen "Hayır"sızların dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme ... Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Birlikte yürüdüğümüz yollara nazar ediyorsun etme ... Ey 12 Eylül'ler görmüş, harap olmuş senin için Bizi öyle harap öyle altüst ediyorsun etme ... Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını bir kelime ile terk ediyorsun etme ... Sen "Hayır" diyecek olursan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme ... Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme ... Darbelerle başa çıkacak gücün yoksa eğer Sandığı ne diye "Hayır" ediyorsun etme bir film diyaloğu -Güvercinleri sevdiğini bilmiyordum... "-Konuşmayan her şeyi severim..." (...Sleepers filminden) temel'in yeri İki asker arkadaşı Temel'le Dursun, şehrin büyük marketinde karşılaşmış... Birbirlerinin hatırını sorduktan sonra Dursun, Temel'e karısının nasıl olduğunu sormuş... "Sorma... Fadime öldü" demiş Temel; "-Bahçeden öğle yemeği için kabak toplarken bir kalp krizi geçirdi sebzelerin üzerine düşüp öldü..." - Çok üzüldüm Temel... Peki, ne yaptınız?... "-Ne yapacaksın işte, ben de alelacele buraya geldim.. Bari konserve alayım da öğleye taze fasulye pişireyim diye..." hayata dair Dikkatinizi gerçekten sizi ilgilendiren şeyler üzerine odaklayın... Ve başkalarının işlerinin sizi ilgilendirmediği konusunda açık bir görüşe sahip olun... Eğer bunu uygularsanız, baskı altına girmezsiniz ve kimse sizi etkileyip geriye döndüremez... Gerçekten özgür ve etkin olursunuz... Çabalarınız iyi şekilde yönlenir ve başkalarının hatasını bularak ya da onlarla zıtlaşarak çabalarınızı aptalca ziyan etmezsiniz... Neyin gerçekten sizi ilgilendirdiğini bilir ve bu bilinçle düzenli bir şekilde hareket edersiniz... İradeniz dışında hiçbir şey yaptırılmaz hâle gelirsiniz... Ötekiler sizi incitmez, düşmanlıklara çekilemezsiniz ve acı çekmezsiniz... Eğer amacınız bu ilkelerle yaşamaksa bunun kolay olduğunu aklınızda tutun... Bazı şeylerden bütünüyle vazgeçmelisiniz ve şimdilik bazılarından vazgeçmeyi bir sonraki zamana bırakmalısınız... Mutluluk ve özgürlüğe erişmek istiyorsanız; Zenginlik ve güç peşinde koşmaktan vazgeçmelisiniz... (...Epiktetos) bizimkiler Eve, oldukça sinirli gelen Cem; balkona oturduğunda havalanmaları için oraya konulmuş papağanlarından birisi onu görünce sağlam bir papağan gaklaması yapmış. Cem de biraz rahatlarım düşüncesiyle aynı şekilde cevap vermiş, papağan da cevabı geciktirmeyince bir inatlaşma başlamış aralarında ve yaklaşık yarım saat devam etmiş gaklama... Biraz olsun rahatlamak peşinde olan Cem iyice gerilmiş ve "Burası benim evim kardeşim, kimse benimle inatlaşamaz" deyip açmış kafesin kapağını... Hâlâ evdekilere mantıklı bir açıklama yapamamış papağanların akıbetiyle ilgili... kadınlar & erkekler (...Emel_Ce'nin tespiti) "-Yağmur yağdığı zaman kadın çamaşırlarının ıslanacağını düşünür; erkek arabasının pisleneceğini..."