söz der ki
söz der ki "-Hayat üç bölümdür: Dünyayı değiştireceğini sandığın, dünyanın değişmeyeceğine inandığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun..." (...Puzzle'ı tamamlamayı beceremeyince ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...KANALTÜRK / Telegol) Ahmet Çakar, dünya futbolundan örnekler verirken; "-Beyler; Raul futbolcu falan değildir, yemişim ben Raul'u..." ... Erman Toroğlu, matematiğe yeni bir soluk getiriyor; "-Fenerbahçe çok çözümsüzlü denklem..." itiraf reyonu (...isim: m.kaya ...şehir: istanbul ...yaş: yirmibeş) İşyerinde çalışırken, bir ara boş bulunup "Fatmagül'ün Suçu Ne" film ismini, "Ayşegül'ün Suçu Ne" diye anons etmek, yeterince rezillik değilse bile; O sırada satış sorumlumuz Ayşegül Hanım'la göz göze gelmek büyük rezilliktir... O günden beri yüzüne bakamıyorum desem yeridir... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) kadınlar&erkekler (..."Evlenecek kadında aranacak şartlar" Ogame'den) -Eğitimli olmalı, mesela kütüphanecilik, işletme, iktisat, diyetisyen... -Erkekten az kazanmalı, (misal ben bin lira kazanıyorsam o da 700 olsun) -Aşiretten bir kız olsun, oturmayı kalkmayı, büyüklerine hürmet etmeyi bilsin. -Her şeye peki demesin ama orta noktada buluşmayı da bilsin... -Anne vasıflarına sahip olsun şefkat göstermeyi bilsin (Kendini hazır hissedince de anne olsun) -Acımızdan ölmeyecek kadar yemek pişirmeyi bilsin yeter (misal yumurta, pilav, makarna) -Hanım hanımcık giyinsin. (öyle göbeği açık gömlek tişört olayı bize ters) -Dinlemeyi bilsin, aynı zamanda kendini dinlettirsin, benimle ağlasın benimle gülsün. -Damak zevkimiz birbirine yakın olsun. Yemeğe çıktığımızda birimiz aç kalmasın -Yapmacık/yalancı olmasın, sevdiğine sevdim, sevmediğine sevmedim diyebilsin. -Ailesi çok zengin olmasın ama bize muhtaç durumda da olmasın. -Kitap okusun, bize de döve döve okutsun. Entelektüel birikimi olsun ama entel olmasın. -Öyle kulağına göbeğine metal şeyler takmasın, hiç bir yerinde dövme olmasın, metal müzik dinlemesin. -Yoga, solaryum, fitness gibi işlerle uğraşmasın ama kuaföre gitsin. temel'in yeri TRAFİK POLİSİ: Beyefendi hız sınırını aştınız, radara yakalandınız... TEMEL: Helal olsun radara... Bu kadar hızlı gitmeme rağmen beni yakaladı ha... *** HIRSIZ TEMEL: Hay Allah ne çabuk haber alıp beni yakaladınız... POLİS: Biz yakalamadık... Burası zaten polis karakolu... *** POLİS: Azami hızın 50 kilometre olduğunu gösteren levhayı görmedin mi?... TEMEL: Ne yani; saatte 180'le giderken bir de yazı okumamı beklemiyorsun değil mi?... hayata dair Bir keresinde bana çok yakın bir arkadaşım olmuştu... Bir yüzme havuzunun kenarında otururken avuçlarından birisini biraz su ile doldurdu ve bana uzatıp şunu söyledi: Elimde tuttuğum bu suyu görüyor musun?... Bu "sevgi"yi sembolize ediyor... Ben bunu şöyle görüyorum: Elini özenle açık tutar ve suyun orada kalmasına izin verirsen, her zaman orada kalacak... Ancak, parmaklarını kapamaya kalkar ve sahip olmaya çalışırsan bulduğu ilk aralıktan akacak... İnsanların sevgi ile karşılaştıklarında yaptıkları en büyük hata bu... Buna sahip olmaya çalışırlar, talep ederler, beklerler... Ve aynen elinizi kapadığınızda elinizden dökülen su gibi sevgi, aşk da sizden kaçar... Çünkü sevgi özgür olmalıdır, onun doğasını değiştiremezsiniz... Eğer sevdiğiniz insanlar varsa, onların özgür birer varlık olmalarına izin verin... Verin ama beklentiye girmeyin... Tavsiyede bulunun ama emretmeyin... "Verir misin" deyin ama hiç bir zaman talep etmeyin... Bu, gerçek sevginin sırrıdır... (...S.Vivekananda) bir film diyaloğu "-Gerçek kaybeden, kazanmayan değildir. Gerçek kaybeden; kaybetmekten o kadar korkar ki kazanmayı denemez bile..." (...Little Miss Sunshine filminden) bizimkiler Salih İzmit'ten İstanbul'a otobüsle dönecek... Bilet almak için yazıhaneye giriyor, sorumlu adam olduğu yerde mışıl mışıl uyuyor... Bir sesleniyor, iki sesleniyor, adam duymuyor... Bakıyor olmayacak, uyuyan adama, "Neyse ben sonra gelirim" deyip yazıhaneden çıkıyor...