krampon
HER SENE transfer sezonunda Fenerbahçe'ye göz kırpan Cardozo, spor gazetelerine açıklama yaptı: "Tikim var kardeşim..."
...
ELEŞTİRİLERE "Topu görseler karpuz zannederler" diye cevap veren Sabri; tıp, magazin ve spor dünyasını kendi içinde dörde bölmeyi başardı...
...
SİNDİRİM sorunu sebebiyle hastaneye kaldırılan San Marino kalecisi doktora sordu: "Acaba yediğim bir şey mi dokundu?..."
...
SOLUĞU Hürrem Sultan'ın yanında alan Aykut Kocaman'ın tükenmişlik sendromuna yakalanmış olmasından şüphe ediliyor...
"bruşli"
kadınlar&erkekler
(...Emma Goldman'dan evliliğe bakış)
Evlilik öncelikle bir ekonomik düzenleme, bir sigorta anlaşmasıdır...
Sıradan bir hayat sigortasından tek farkı, herhangi bir poliçeden daha bağlayıcı oluşu ve daha fazla titizlik gerektirmesidir...
Başka türlü yatırımlara kıyasla geri dönüşü, getirisi, ciddi derecede cüzi kalır...
Sigorta poliçesi ödemeleri lira ve kuruş olarak yapılır...
Oysa evlilikte, ikramiyesi sadece koca olduğu halde kadın bunun karşılığını kendi adı, özel hayatı, özsaygısı ve 'Ölüm onları ayırıncaya kadar' fiilen bütün ömrüyle öder...
Kaldı ki evlilik sigortası, kadını hem bireysel hem de toplumsal düzeyde hayat boyu bağımlılığa, asalaklığa ve tam anlamıyla işlevsizliğe mahkûm etmektedir...
Erkek de kendi payına düşen bedeli öder, ancak onun alanı çok daha geniştir...
Evliliğin kadını bağladığı denli kısıtlayıcı olmayan türdedir...
Erkek, kelepçeleri daha ziyade ekonomik alanda hisseder...
tuzaktan kumanda
SUNUCU: Spor yazarları bu işi bilmiyorlar mı diyorsun?...
ÜMİT ÖZAT: Bilen de var bilmeyen de... Farabi demiş ki; "Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam, başım göğe erer..."
SİNAN ENGİN: Fahri Abi kim?...
hayata dair
İnsan bu dünyada otuz yıl yaşamışsa eğer;
Ve benim gibi hep yalnız başına savaşmak zorunda kalmışsa,
O zaman beklenmeyen olaylara karşı bağışıklık kazanıyor ve bunlar yüzünden çok sarsılmıyor...
(...Franz Kafka)
itiraf reyonu...
(...isim: nedim ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
Aynı gün içinde yaşanan şöyle olaylardır;
YENGEM: Bölümün neydi senin?...
BEN: Metalurji...
YENGEM: Meteoroloji?...
BEN: Yok metalurji yenge...
YENGEM: Mitoloji mi?...
DAYIM: Yahu hurdacı hanım hurdacı!..
...
Bastığım katta asansör durunca aşağı mı, yukarı mı gittiğini anlamak için;
BEN: Pardon, asansör aşağı iniyor mu?...
ASANSÖRDEKİ AMCA: Yok, ilerden sağa döneceğiz biz...
...
Yurtta kalırken arkadaşlar uyandırmaya çalışıyor beni;
HİLMİ: Oğlum deprem oluyo kalk...
BEN: Mrrrr...
HİLMİ: Kime diyorum, sallanıyoruz len...
BEN: Yav yat len, bu saatte deprem mi olurmuş?...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Temel'in yeri
Fadime Teyze ile Hatice Teyze şehirler arası otobüste şoför Temel'in tam arkasındaki koltukta yolculuklarını bitirmişti...
Trabzon'da otobüsten inerken Fadime Teyze, şoför Temel'den özür diledi:
"-Oğlum, çok konuştuk, seni de uyutmadık kusura bakma..."
bizimkiler
Hasan Hocam sigara içenlere ders olsun diye, revirde gördüğü "Sigara içenin ciğeri" ve "İçmeyenin ciğeri" fotoğraflarını anlatıyor...
Olaya Serdar'ca yorum;
"-Abi ben de gördüm onu... Siyah olan bir zencinin ciğeridir..."
...gündemin kırıntıları...
Futbolumuz mafyanın elinden bir türlü kurtulamıyormuş...
Futbolun "Anavatanı" İngiltere olabilir... Ama "baba" vatanı kesin Türkiye...
Bir film diyaloğu
(...Olympus Has Fallen filminden)
"-Kore'de bir laf vardır; Bir şeyi 100 kere görmek, bir kere yaşamak kadar iyi değildir..."