SÖZ'ün gelimi...

A -
A +

(25. Yüzyıl Türk Uyarı Levhaları...) * Kurbanlık sibernetik organizmalarınızın titanyum kaplamalarını Türk Hava Kurumu'na bağışlayınız... * Buraya uranyum döken eşektir... * Türbeye chip, süper iletken materyal, fiber optik kablo bağlamayınız... * Buraya çöp dökeni döverim (Terminatör)... * Silikon bazlı, display özellikli kaldırım taşlarının değişmesinden dolayı verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz... (Çemişgezek Büyükşehir Belediyesi) * Galaktik yol... İndirme bindirme yapılmaz... * Oy kullananlar; lütfen parmaklarınızı radyasyonlu sıvıya istenmeden batırınız... * Galaktik yolculuklarda lütfen ışın silahınızı görevli androidlere veriniz... * Bina içi ısınlama kabini 4 kişiliktir... 12 yaşından küçüklerin yalnız binmesi yasaktır... * Süpersonik atomik lazer güç üniteli testereyle odun kesilir... * Lütfen yerlere chip atmayınız... * Seyir halindeyken flimobil tuvalet deposunu boşaltmak yasaktır... * Van kedisi ve sivas kangal köpeğinin klon cihazına sokulması yasaktır.. * Telepati hattında frekansların sağlıklı işlemesi için yüksek sesle konuşmayınız, geğirmeyiniz... * Işınlanma odasına evcil hayvanla girmek yasaktır... * Galaksi hava boşluğunda sollama yapmayınız... * Dikkat... Azami hız 30 ışık yılı... * Trafik uyarı simgelerini ışın tabancasıyla yakmayınız... * Lütfen jüpiter ayılarına kabuklu yemiş atmayın... * Kapalı yerlerde uranyum ve uranyum ürünlerinin kullanılması TCK "xyzkl" numaralı yasası gereği yasaktır... Tebeşir Tozu... "Her beşik içindekine sorar "Nereden?..." ve her kefen içindekine sorar "Nereye?..." (Ingersoll) Hayata dair... Yıllar önce, bir ayakkabı şirketinin sahibi pazar araştırması yapmak üzere Afrika'ya aralıklı olarak iki pazarlamacı gönderdi... Birinci pazarlamacı araştırmasını bitirdikten sonra patronunu arayıp şöyle dedi; "-Burada bizim için hiçbir fırsat yok, çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor..." Birkaç ay sonra giden ikinci pazarlamacı ise patronunu arayıp heyecanla; "-Afrika'da inanılmaz fırsatlar var... Burada hiç kimsenin ayakkabısı yok" dedi... "Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir..." - Walter Lipmann - diyAlog... (SHOW TV - Biz Bize...) KARISINI DÖNMEYE İKNA EDEN ADAM: Ben senin için milli servetimi harcadım... SERAP EZGÜ: Pardon siz milli servet mi dediniz... KARISINI DÖNMEYE İKNA EDEN ADAM: Benim servetim milli servet sayılır... NNN (KANAL D - Canlı Canlı...) MUHABİR: Hangi çekmeceyi açsam kablolar çıkıyor... ESRA BALAMİR: Ben çok tekniksel bir kadın olduğum için... S.Ö.Z der ki; "-Rüzgarlı havada sigara yakarken; kibriti bol olanla, tek olanın duygusu bir değildir..." (Yine dedi diyeceğini dedirten müthiş S.Ö.Z.leri...) sağdan - soldan... (Ankara - Duyuru Panosu - Bahadır Çöl...) "-ALLAH RIZASI İÇİN KİRALIK DAİRE ARANIYOR..." *** (İstanbul - Ücret Tabelası - Hakan Yavuz...) "-HİÇ GÖREMEYECEĞİNİZ MANZARA DÜRBÜNLE 30 YKR..." *** (İstanbul - Kola Şişesi - Çağatay Yılmaz...) "-2,5 LİTRE FEVZİ KOLA 1 MİLYON..." *** (Bursa - Mağaza Etiketi - Hasan Konak...) "-% 100 PAMUK, ANNE İŞİ YELEK..." *** (İstanbul - Kamyon Arkası - Hakan Yavuz...) "-ASLANLARA SÖZ VERDİM... ÇAKALLARA YEM OLMAM..." bizimkiler Askerden gelen Göksel'e kalan maaşını alması için tebligat yollamışlar... Taksi tutup postaneye gitmiş... Ancak para, onun gittiği postaneye bir minibüs uzaklıktaki Yıldırım postanesindeymiş... Binmiş minibüse gitmiş oraya... Postaneden, "Nüfus cüzdan fotokopisini çektir gel" demişler... 1 milyona fotokopi çektirip gitmiş... 3,5 milyon liralık maaşı almak için 17 milyon harcamış... *** Dündar Abi gıda haberi yazıyor... İşte haberde diyor ki; "Hangi besin ne kadar saklanır?..." Altında da "Sığır eti şu kadar, koyun eti o kadar, SAKATAT bu kadar..." Dündar Abi, haber elinde bağırıyor; "-Ya beyler, bu sakat at, sağlam attan daha mı çok saklanır?... *** Dün Bursa'dan gelen Fehim Ferik'e Tahir teklifte bulunuyor; "-Fehim bugün gel bizde kal... Yakında ben de Bursa'ya geleceğim sizde kalırım... Barter yapalım..." Bugünün buluşu * İlk kez gözü seğiren birine "misafir gelecek" dediler. (18.06.1966) temelin yeri Temel lokantada bir köpekle oturuyormuş... Kadın yanına gelip sormuş; -Köpeğiniz ısırır mı?... "-Hayır..." Bir süre sonra köpek gidip kadını ısırmış... Ve Temel'e dönüp bağırmış; -Hani köpeğin ısırmıyordu?... "-Isırmaz ki... Benim köpeğim evde, bu Dursun'un köpeği..." HHH Temel ve Fadime'nin oğlu Dursun çon inatçıymış... Ne denirse tersini yapıyormuş... Meselâ arabayla bir yere gidiyorlar, Temel ancak "Emniyet kemerini takma yavrum" derse çocuk emniyet kemerini takıyormuş... Dursun yemek yiyecek, Fadime "Yemeğini yeme yavrum" diyormuş... Dursun hemen yiyormuş yemeğini... Bu olay hep devam etmiş... Yemeğini yeme, sütünü içme... Böyle giderken Fadime yine "Yemeğini yeme" demiş... Dursun sonunda sinilenmiş: "-Yahu biçim ailesiniz be... Başkaları çocuğuna 'yemeğini ye' der, siz benim aç kalmamı istiyorsunuz, yazıklar olsun..." sanatik kritik "-Türkiye'de herkes göbek atarak eğlendiğini zannediyor. Daha romantik daha sıcak, daha soft şeylerden zevk almıyor..." (...Cihan Ünal) politik kritik "-Batı'da cambaz ipteyken aşağıdan izleyenler 'Ha geçti, ha geçecek' derler... Bizim memlekette de 'Ha düştü ha düşecek' derler..." (...Süleyman Demirel) sportik kritik "-Dünyanın her yerinde Ribery'nin yaptığı gibi sahtekârlar var... Dönerse sokağa atacak değiliz, cahildir deyip, devam edeceğiz..." (...Ergun Gürsoy) Şifa Yemek Öğle Menüsü Yayla Çorbası... Etli Fırın Güveç... Soslu Makarna... Meyve... (www.sifayemek.com.tr)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.