SÖZ'ün gelimi................ Yarim Osmanlı!
Seyahat edebilmek isterdim...
Şanı büyük ceddimin vaktiyle hiçbir huzursuzluk, tatsızlık olmadan 72 ayrı milleti idare ettiği, dinleri ayrı, dilleri ayrı, ırkları ayrı insanların bir arada yaşadığı beldelerin hepsini görmek;
Ceddimin kokusunu, maneviyatını hücrelerime kadar çekmek isterdim...
Bilmem ömrüm vefa eder miydi ama o mübarek şahsiyetlerin bıraktığı eserleri görmek, yaptıklarını gelecek nesillere dilimin döndüğünce anlatmak isterdim.
Her ne kadar "yüksek medeniyet sahibi" batılı devletler buralara sahip olduktan sonra yakıp yıktıysa da Balkanları görmek isterdim...
Önce Bosna Hersek'e gidip Mostar Köprüsü'nü ve şanı kıtaları aşmış, Peygamber Efendimiz'in övgüsüne mazhar olmuş ceddimin orada kurmuş olduğu şehirleri, oralarda şu an bir avuç toprağı paylaşamayan insanların Osmanlıyı özleyen yüzlerini görüp Makedonya'ya geçmek isterdim.
Üsküp'ü görüp, dedikleri gibi "Evliyalar diyarı", yeşilin başkenti Bursa kokusunu hissetmek isterdim...
Çok Arnavut arkadaşım oldu benim... Bursa'da çocukluğumun geçtiği mahallenin neredeyse yüzde 80'i Arnavut'tur.
Onlardan duyduklarımı, Arnavutluk'u görmek isterim.
Bulgar ellerini bir görmek, esas atalarının Türk olduğunu tarih kitaplarından bildiğimiz Bulgar insanlarını ceddimin nakış nakış işlediği o güzelim beldelerdeki camileri, yolları köprüleri görmek isterim.
Oralardan çıkıp Orta Doğu illerine, Arap memleketlerine adı güzel, kendi güzel, yaratılmışların en güzelinin yaşadığı toprakları, ayak bastığı sokakları görüp yüz sürmek isterdim.
Medine-i Münevvere'yi, Mekke-i Mükerreme'yi, Hicaz'ı, Yemen'i görüp o mübarek insanın kokusuyla kanımın dolaştığı her hücremin o kokuyla bezenmesini isterdim.
Cezayir'i, Fas'ı, Tunus'u, Mısır'ı, Filistin'i, Irak'ı, Kuveyt'i görmek, orada yaşamış evliyaları ziyaret etmek, ceddimin onların şanlarına yaraşacak şekilde onlara olan sevgilerini, hürmetlerini göstermek maksadıyla yaptıkları türbeleri görmek isterdim.
Efendim gördünüz, ben sayarak bitiremedim. Üstelik hak ettikleri değeri verecek şeyler de yazamadım.
Unutmadan varın siz düşünün şimdiki halimizi ve Osmanlının büyüklüğünü...
Osmanlı, bu adını sayarken yorulduğum kentlerin hepsini 600 sene idare etti.
Şu an bir karış toprak parçasını idare edemiyoruz... Her yeni güne bir sürü problem ile uyanıyoruz.
Hasılı bilmem ömrüm vefa eder mi ama adını sayarken yorulduğum ve çoğunu sayamadığım ceddimin şanına yakışır, yaraşır şekilde süslediği, 600 yıldan fazla huzurla yaşanan toprakları, şu anki durumunu ceddimin büyüklüğünü ve onlara yaraşır evlat olmak isterdim.
(...Recep Tamir'in özlemi)
itiraf reyonu...
(...isim: hakan duru ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Geçtiğimiz günlerde elektrikler kesilmişti evimizde...
Lavaboya girmem gerekiyordu, elime bir mum alıp girdim...
Çıkarken ışığı kapatmamız için oraya yerleştirilmiş olan küçük düğmeye defalarca bastım...
Ama bir türlü mum sönmüyordu...
Neden sonra hatırladım mumun üfleyerek söndürülen bir nesne olduğunu...
tebeşir tozu
"-Deneyimler, en iyi öğretmenlerdir... Yalnız okul masrafları biraz çoktur..."
(...Carlyle)
bizimkiler...
(...Dışarıdaki Bizimkiler'den)
Elimde (evimden getirdiğim) Türkiye gazetesi ile bir gazete bayisine gittim...
Verdiğimiz ilana bakmak için Yeni Asır gazetesi alacaktım.
Gazete alıp parasını verirken, büfeci elimdeki Türkiye gazetesi'ni fark etti...
Yanlış anlaşılmasın diye birden "Türkiye benim" dedim...
Büfeci de bana; "Nereden senin oluyormuş" deyince rengim attı...
Devamında, "Türkiye hepimizin kardeşim" esprisini patlatınca o kadar rahatladım ki anlatamam...
(...Alper Çetin)
Bir yaş daha büyütenler
Fransa'da 260 nüfuslu küçük bir köy olan Sarpourenx'un belediye başkanı, köyün sakinlerine "Ölmeyin, ölenler sertçe cezalandırılacak" tehdidinde bulundu.
Belediye başkanı Lalanne, mezarlıkta yer kalmadığı için Sarpourenx'da gömülmek isteyenlerin "Ölmelerinin yasaklandığını" açıkladı.
Lalanne, "Yasaya uyulmaması durumunda suçlular sert bir biçimde cezalandırılacak" derken, konunun ciddiyetine ilişkin olarak da, "Bu bazıları için komik bir şey olabilir ama benim için değil" yorumunu yapmakla yetindi.
hayata dair...
Gözlerinin eğrisi dolanıyor yüreğime,
Bir dans, bir dinginlik çemberi...
Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli,
Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan,
Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni...
...
Rüzgârın sazları, kokulu gülücükler
Işık dünyasını saran kanatlar
Gökyüzü ve deniz yüklü gemiler
Gürültü avcıları ve renk kaynakları...
...
Tanların kuluçkaya yattığında doğan kokular
Yıldızların samanı üzerinde yatan
Saflığa bağımlı gün gibi tıpkı
Dünya da bağımlıdır senin tertemiz gözlerine
Ve akar bütün kanım bakışlarında senin
(...P.Eluard)
S.Ö.Z. der ki;
"-Kıskançlık; sevgi ayakkabısındaki taştır..."
(...Sanki boşa gittiğini düşündüğü müthiş S.Ö.Z.leri)
*iğnelik... ZAFER
Teşekkürler ecdâda,
Şeref şân bıraktılar...
Emsâlsiz bu dünyada,
Bir vatan bıraktılar!
Günümüzün seferi,
Üretimde seferdir!
Çağımızın zaferi,
Teknolojik zaferdir!
Görevimiz bayrağı,
Yükseklere taşımak...
Aydınlatmak bu çağı,
Güneş gibi ışımak!
(...Sefa Koyuncu)
Temel'in yeri
Temel benzin almış, ödemesini yapıp faturasını aldıktan sonra arabasına dönmüş...
Arabanın direksiyonunu yerinde göremeyince çığlığı basmış;
"-Koşun, yetişin! Hırsızlar arabamın direksiyonunu, vitesini, her şeyini çalmışlar..."
Bir görevli gelmiş, Temel'e bakmış, "Beyefendi, her şeyiniz yerli yerinde, sakin olun" demiş;
"-Sadece siz arka koltukta oturuyorsunuz şu an..."
tuzaktan kumanda
(...SHOW TV-Benim Annem Dans Edemez)
SUNUCU: Sema Hanım'ın yorumlarını alıyoruz şimdi?...
SEMA ÇELEBİ: Şimdi Ali Bey'in bambaşka bir mesleği de var... Kendisi kuryeci...
kritik
"-Ergenekon olayının daha ne olduğunu anlamış değilim... İddianamede işkenceci olarak ismimin geçtiğini öğrenince gülesim geldi..." (...Fatih Ürek)
"-Kötüden kurtulmak için kötü olma, kötüden kurtulmak için herkesten iyi ol..."
(...Gazap Ateşi filminden) 