
(..."Trakya Sözlüğü"
Yakup Sevinç'ten)
Kavak atmak: Takla atmak.
Aykırlamak: Bir istikamete yönelmek...
Kırırım seni kızan: Yine düverim seni.
Su singili: Uzun boylu.
Tırıldamak: Kafa şişirmek.
Şlipka: Çok ince ve can yakan sopa.
Çümek: Havaya zıplamak
Mikiri bacaklı: Çarpık bacaklı.
Aynaşmak: Alay etmek.
Kuvalak: Gösteriş budalası...
Kamandırmak: Gaza getirmek, canlandırmak
Spırtın: Fiziki şiddet, dayak.
Süpüttürmek: Hızlıca yemek, hızlıca kaçmak.
Kalgımak: Zıplamak...
Kollermek: Serbest bırakmak, salmak .
Kopuşmak: Hızlıca aksiyon mahalline yönelmek
temel'in yeri
Temel ördeğini "Yem yemiyor" şikayeti ile veterinere götürmüş...
"-Zamanla ördeklerin
üst gagaları uzayıp alt gaganın üzerine çıkar, bu da onların yiyeceklerini yerden almalarını zorlaştırır" demiş veteriner,
"-Üst gagayı çok dikkatli olarak bir eğe yardımı ile törpülemeli ve alt gagayla eşit olmasını sağlamalısınız... Ama dikkat edin, çok törpülerseniz su içerken üst gagada bulunan burun deliklerine su kaçar ve hayvan ölebilir..."
Aradan bir hafta geçince veteriner Temel'i yolda görmüş ve sormuş "Ördek nasıl" diye..
"Öldü" demiş Temel...
"-Tüh... Size üst gagayı çok fazla törpülemeyin diye tembih etmiştim..."
"-Yok, yok doktor, ondan değil" demiş Temel;
"-Ördeği atölyede
mengeneden söktüğümde
zaten ölmüştü..."
bizimkiler
Mehmet Abi'nin oğlu arabalara çok düşkün...
Sürekli araba lafı edince babası onu teselli ediyor;
"-Oğlum bir gün zengin olayım, otomatik frenli araba alacağım..."
söz der ki
"-Gerçek körlük; kalbin bulanık
görmeye başlamasıyla başlar..."
(...Ettiğine kendisinin de şaştığı
müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...STAR - Ertem
Şener İncileri)
"-Reyes, smokiniyle maça çıksa yine de gol atar. Öyle bir görüntü veriyor..."
"-Kabahat kesinlikle kendisinde değil, orada olmasına izin verenlerde..."
"-İtalyan attı, Hollandalı kaçırdı, İspanyol vurdu, İsrailli koştu, Danimarkalı sert girdi, Arjantinli çalım attı, Yunanlı ısınıyor..."
"-Liverpool arkaya mı yaslandı yoksa Atletico Madrid mi yasladı?..."
kadınlar&erkekler
(..."Kadınlar ve yaşları"
Barış Emre Gönül'den)
5 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve gerçek bir "Kraliçe" görür...
10 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve gerçek bir "Sinderella" görür...
15 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve "Çirkin" bir kız görür...
20 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve çok zayıf veya çok şişman, çok kısa veya uzun, çok düz veya çok yuvarlak hatlı bir kız görür...
30 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve bütün kusurlarını görür ama aldırmaz...
40 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve güzelliğini sürdürdüğünü görür...
50 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve dışını değil içini görür...
60 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve artık aynaya bakmayan insanları hatırlayıp, dünyayı fethetmeye gider.
70 YAŞ: Aynada kendisine bakar ve bilge, yetenekli ve hayatından memnun birini görür.
80 YAŞ: Artık aynaya bakmaya zahmet etmez...
bir film diyaloğu
"-Rüzgarı yüzünde hissetmedikten sonra kanatların olsa neye yarar?..."
(...City Of Angels filminden)
İğnelik
> BAYKAL KUYRUĞU
Mevcut Anayasa'dan,
Şikâyet edene bak...
Fırsat geldiği zamân,
Yan çizdi giderayak!
Darbesiz demokrasi,
Kapatma kaldı lâfta...
Sözde barış partisi,
Baykal'la aynı safta!
Sol ana muhâlefet,
Başına buyruk oldu...
Milliyetçi de hayret,
Baykal'a kuyruk oldu!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
