(..."Uydurma Haber Ajansı"ndan En-Joy bildiriyor) Geçtiğimiz sene Beşiktaş maçında penaltı öncesi penaltı noktasında çukur kazıp uzun süre sporseverlerin gündeminden düşmeyen Bilica, geçtiğimiz haftalarda da Trabzonspor maçında rakip takım kalecisinin arkasına geçip ne idüğü belirsiz hareketler yapmıştı. Ayrıca geçen sene yapılan Antalyaspor maçında kendi takımının ceza sahasına çiviler atıp topun patlamasına, Manisaspor maçında da rakip kalecinin şortuna akrep atarak maçın 5 dakika duraklamasına sebep olmuştu. Tüm bu hareketlerin sırrı henüz futbol otoriteleri tarafından çözülememişken, ünlü spor muhabiri Mülayim Ters, Bilica'nın bir sonraki hedefinin ne olduğunu öğrendi. Mülayim Ters kamuoyuna yaptığı açıklamada, "Üç, bilemedin beş maç içerisinde Bilica orta hakemin kartlarına müdahale edecek. Bilica hakemin soyunma odasına girip sarı kartın bir yüzünü kırmızı, kırmızı kartın bir yüzünü sarı ile boyayacak. Hakem sarı kart gösterince oyuncu atıldığını zannedecek, kırmızı gösterince sahadan çıkmayacak. Brezilyalı stoper yardımcı hakemlerin bayraklarını ise yarıya indirecek. Hakemlerin kendi aralarında iletişim kurmasını sağlayan telsiz hattını taksicilerin frekansına bağlayacak. Aldığım duyumlar çok ciddi, umarım kulüp yetkilileri bunun için önceden bir tedbir alırlar" dedi. bir görüş... Tavuk, çayırda otlayan ineğe gitmiş: "Merhaba inek hanım!" İnek, tavuğun kendisine, merhaba demesini yadırgamış: "Hayrola?" "Size, ortaklık teklif etsem, ne dersiniz?" İnek, ne kadar inek olsa da, bir işi reddedecek kadar inek olmadığından, inekleşmemiş: "Söyle bakalım, ne iş bu?" "Sizinle sucuklu yumurta yapalım, insanlar sucuklu yumurtaya bayılır!" İneğin aklı yatmış, tavuk ortaklık şartlarını sıralamış: "Bana münasip bir yerde folluk gösterin, gidip yumurtalarımı folluğa doldurayım!" Birkaç gün sonra, tavuk, bir küfe yumurtayla çıkagelmiş, inek memnun, yalnız tavuğun yanındaki eli bıçaklı adamı gözü tutmamış: "Ortak, bu adam kim? "Kasap, sucuklu yumurta için... Sizi kesecek, sucuk yapacak, benim de yumurtalarım var, ortaklık tamam!" İnek ayılır gibi olmuş: "Bu ortaklık benim canıma mal olacak galiba!" "Maalesef... Amacımız, insanlara bol, lezzetli ve şişmanlatmayan sucuklu yumurta yedirmek, değil mi? Hadi, lütfen kendinizi sayın kasaba teslim ediniz!" Kalkınmış ülkeler, "kalkınmakta olan" (=kibarcası) ülkeler ve bu ülkelerin "bazı" yöneticileri arasındaki, ekonomik iş birliği bu mudur acaba? (...G.Tokcan) itiraf reyonu (...isim: yakup sevinç ...şehir: tekirdağ ...yaş: on sekiz) Bir vesileyle tanıştığınız çocuk, hangi okulda okuduğunuzu sorar... Okulunuzun ismini söylersiniz, "Haa biliyorum o okulu... Edebiyat hocasını tanıyor musun" diye ekler... Başlarsınız anlatmaya; "-Emine Hanım... Çok despot bir kadın... Sürekli car car konuşur... Vs..." Biliyorum diye başıyla onaylar, "Annem olur kendisi" diye noktayı koyar... Rezil olup, yerin dibine geçersiniz... O kadar ki; benim utancımı bile kapatmaya çalışır; "-Dert etme... O evde de car car konuşur"... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Bir film diyaloğu "-Hayallerini gerçekleştirebilen insanlara zengin derim ben..." (...The Portrait of a Lady filminden) temel'in yeri... Kekeme Temel havacı olarak askerliğini yapıyor ve paraşüt eğitimi alıyormuş... Bir gün kuleden paraşütle atlamak için komutan herkesi toplamış ve sırayla kuleye çıkıp atlamalarını ve içinden 10'a kadar sayıp paraşütü açmalarını emretmiş... Herkes sırayla atlayıp ve 10'a kadar sayıp paraşütü açıp yere inmeye başlamış... Sıra Temel'e gelmiş, kuleye çıkmış ve paraşütle atlayıp direkt yere çakılmış... Komutan hemen yanına koşmuş; "-Ula Temel ne oldu?... Neden açmadın paraşütünü 10'da?..." Temel "Ye.. Ye.. Yee..Yeee..di..." kadınlar & erkekler (..."Kadın Atasözleri" Yaşar Bayrak'tan) -Kadın kendi başına ne gül goncasıdır ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur. -Kadınların gözleri keskin zekâları uyanık düşünceleri vesveseli olur... -Kadınlarda feci olan şey; ne onlarla ne de onlarsız yaşanabilmesidir... -En mükemmel kadın; çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır... -Kadınlar kendilerini sevenler için değil onlara hükmedenler için can verirler... -Güzel bir kadın gözü, iyi bir kadınsa gönlü okşar. -Bir kadının güzelliği ancak sevmeye başladığı zaman meydana çıkar. -Kadın kocasının delikanlılıkta sevgilisi olgun çağda arkadaşı ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. -İnsan gerçekten bir kadını severse onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder. hayata dair... Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin... Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz... Bütün mesele hazır olmakta... ... Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, Erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun... (...Shakespeare) söz der ki "-Kötü alışkanlıklar toplara benzer... Er-geç dönüp suratınıza çarpar..." (...Dersin sonlarına doğru ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) gündemin kırıntıları... Uzmanlar boz ayıların insanlarla olan pek çok benzerliklerini belirlemişler... -Boz ayılar insanlar gibi ayağa kalkabilirler. -İnsanlar gibi tabanlarına basarak yürüyebilirler. -Yavrularını insanlar gibi oturarak, kucaklayarak emzirirler. -İnsanlar gibi boz ayılar da et yerler, meyve yerler, bal yerler. -Hatta bazı insanlar gibi haklarında kanıtlanmış hiçbir suç olmadan demir parmaklıklar arkasına konulurlar. Bunca benzerlikten sonra, ne de olsa "ayı" oldukları için yemek konusunda insanlardan ayrıldıkları noktalar da vardır: Kimsenin hakkını yemezler...