SÖZ'ün gelimi...

Bir G.Saraylının not defteri... *En iyi kadromuzla, en istekli halimizle dahi yeniliyoruz. Dibe vurmuşken Kadıköy'e gitmek bizim için bir avantaj olabilir. Yaptığımız totemin temel nedeni budur. Bu totem bizim en kıymetli hazinemizdir. ... *Fenerbahçe camiası 'pota koyalım' moduna girmiş durumda. Unutuyorlar ki en son biz bu moda girdiğimizde 'Johnson' bebek şampuanı gözümüzü yakmıştı. ... *Bu maçta avantajlı olan biziz. Yenersek Fener'in yoluna taş koymuş, kötü gidişata dur demiş olacağız. Yenilirsek Fenerbahçe şampiyon olmuş gibi sevinecek ve -yine- şampiyon olmaları gerektiğini unutacak. ... *Fenerli heyecanlı abiler o kadar fark atmaya şartlandı ki 2-3 tane atarlarsa onları kesmeyecek, sinirden ya sahaya madde atacak, ya da tribünleri yakacaklar, sahaları kapanacak. ... * Ezeli rakibimiz Niang'a çok güveniyor ama bizim en ufak bir korkumuz yok. Şunu unutuyorlar ki biz Guiza'dan bile -hem de topukla- gol yemiş bir takımız. Kaldı ki en büyük bela Selçuk oynamıyor. (...Mustafa K. Gören temennileri) temel'in yeri Temel'le Dursun kahvaltıdaymış. Dursun, yediği zeytinlerin çekirdeklerini Temel'in tabağının altına doğru tıkıştırıyormuş... Kahvaltı bitiminde Dursun, Temel'e takılmış: "- Zeytine bayılıyorsun anlaşılan, bütün çekirdekler senin önünde..." Temel: "-Oğlum zeytini sen benden daha çok seviyorsun galiba... Çünkü çekirdekleriyle yemişsin..." bizim ora... Dadaşa sormuşlar; "-Beyefendi; 'küresel ısınma' hakkında ne düşünüyorsunuz?..." Dadaş bıyıklarını bükmüş, sakalını sıvazlamış dönmüş soruyu sorana; "-Vallah ağabeci, sobanın yerini heç bişe tutmir..." hayata dair... Nereye gitmeye karar verirsem beni yalnız oraya ulaştıracak olan güvenli yollarda yürümek istiyorum... Fakat bilmiyorum, ne istemek gerektiğini bilmiyorum. Kendimde binbir mümkünün var olduğunu hissediyorum. Fakat bunlardan yalnız bir tanesi olmaya rıza gösteremiyorum... ...Ve her an yazdığım her sözün, her yaptığım hareketin, çehremin silinemeyecek yeni bir çizgisini meydana getirdiğini düşündükçe ürküyorum. Öyle bir çehre ki, bir seçime varamadığından, onu cesaretle sınırlayamadığından kararsız, şahsiyetsiz, korkak olarak tespit edilecek... Allahım; yalnız tek bir şey istemeyi ve durmadan onu istemeyi bana ilham et... (...Andre Gide) itiraf reyonu (...isim: ramazan özbacak ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor) Öğretmenevinde 4 arkadaş oturuyoruz... Garson çağırılır ve 4 tane çay istenilir; "Tamam abi getiriyorum" cevabı alındıktan sonra beklenilir... Aradan 10 dakika geçer ve çay hâlâ ortada yoktur... Garson tekrar çağırılır ve çaylar hatırlatılır, "Abi hemen geliyor" cevabı alınır ve yine beklenmeye başlanır... 10 dakika geçer, çay yine ortada yoktur... Sinirler yavaştan gerilmeye başlar... Garson zor da olsa tekrar çağırılır ve çaylar sorulur... "Abi çay yeni demleniyor" cevabı alındıktan sonra, yumruklar sıkılarak "Tamam sen bize 4 tane su getir" denilir... Garsonun "Abi neyli olsun" sorusu üzerine arkadaş "Vişneli olsun" şeklinde bir cevap verir... Garsonun verdiği cevap ise akıllara zarardır, "Abi vişneli su olmaz ki, su sade olur..." Kafalar hışımla sağa sola çevrilerek benden, "Tamam birader 4 tane sade su getir" cevabını alan garson gider ve 4 tane sade su getirir... Ve sade sular afiyetle içilir... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) söz der ki "-Utanan kimseden zarar gelmez... Ama utangaç olduğunu söyleyen kişi, yapacağı patavatsızlığa kılıf arıyordur..." (...Sosyal fobiyi atmadan önce söylediği müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...KANALTÜRK / Telegol) AHMET ÇAKAR: Bu akşam seninle enteresan bir konsensüs içindeyiz, niye?... ERMAN TOROĞLU: Nasıl yani?... AHMET ÇAKAR: Sen mi değiştin, yoksa ben mi değiştim?... ERMAN TOROĞLU: Akıl Ahmet... Akıl hakkında konuşuyoruz... AHMET ÇAKAR: Kim kendinde neyin eksikliğini duyarsa onu konuşur... bir film diyaloğu "-Senin bir karakter olman, bir karakterin olduğu anlamına gelmez..." (...Pulp Fiction filminden)