SÖZ'ün gelimi...

A -
A +

(..."Yeni Murphy Yasaları" Murat Beyaz'dan) -Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır... -Yere düşürdüğün bir bozuk para veya bir küçük vida ulaşılması en zor yere yuvarlanır... -İnsanların seni seyretme ihtimali, düştüğün durumun komikliği ile doğru orantılıdır... -Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir... -Patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar... -Gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür... -Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar... -Duşa girip ıslandığında telefon çalar... -Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir... -Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır... -Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır... -Sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler... -Herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır... temel'in yeri... Doktor Temel; muayene olmak için gelen hastaya talimat vermiş; "-Hemen şu paravanın arkasına geçin, soyunun beyefendi..." -Ama ben bademcik için... "-Ne diyorsam onu yapın lütfen... Soyunun..." Adam paravanın arkasına geçmiş... Orada başka bir adam daha soyunuyormuş... Ona dert yanmış; -Ne biçim doktor bu?... Sadece bademciklerim için geldim, soyunmamda ısrar etti... "Seninki yine iyi" demiş diğeri; "-Ben kaloriferi tamire gelmiştim..." tuzaktan kumanda (...STAR / Komedi Dükkanı) TOLGA ÇEVİK: Çocuk ağlıyor ama... YÖNETMEN: Neden ağlıyor?... TOLGA ÇEVİK: Ne bileyim ben... YÖNETMEN: Üç ihtimal; Ya gazı vardır, ya acıkmıştır, ya da Fenerbahçe gol yemiştir... Üçünden biridir... Birini seç... TOLGA ÇEVİK: Bu nasıl soru birini seç?... YÖNETMEN: Tamam Fenerbahçe gol yediği için ağlıyor... TOLGA ÇEVİK: O zaman bunun ağlaması kesilmez ki... hayata dair... Bir yalnızlık okyanusundaki bir adadır... Hayat, kayaları umuttur... Ada'nın, ağaçları düş; çiçekleri ıssızlıktır, dereleri özlem... Ey dost, senin hayatın diğer adalardan ve topraklardan ayrılmış bir adadır. Limanlarından kaç gemi yelken açarsa açsın, başka iklimlere, kaç gemi varırsa varsın limanlarına, sen yine, yalnızlığın ızdırabıyla inleyen ve mutluluğu özleyen ıssız bir ada olarak bir başına kalacaksın. En yakın dostuna bile meçhulsün, onların ilgi dolu sevgisinden ve anlayışından çok uzaklardasın. Ey kardeşim, hayatın, diğer insanların konakladıkları yerlerden ayrık, ıssız bir konaklama yeridir. Hiçbir komşunun, içine göz atamayacağı bir yuvadır. Karanlığa gömülecek olsa, komşunun kandili onu aydınlatamaz. Erzağı tükense, komşunun ambarları onu dolduramaz. Bir çölde olsa, başkalarının elleriyle bellenip, çiçeklendirilmiş bahçelere sokamazsın onu. Bir dağın doruğu olsa, başkalarının ayak izleriyle çiğnenmiş olan bir vadiye indiremezsin onu. Ey kardeşim, senin ruhunun yaşantısı, ıssızlıkla çepeçevre sarılmıştır ve eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasa, ne sen SEN, ne de ben BEN olabilirdik. Eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasaydı, senin ağzından çıkan sözcüklerin benim ağzımdan çıktıklarına inanır; ya da senin yüzüne baktığımda aynadan kendi yüzümü seyrediyorum sanırdım. (...H.Cibran) bir film diyaloğu - (...Tooth Fairy filminden) "-Yapmayı bu kadar sevdiğin bir şey, asla zaman kaybı olamaz..." söz der ki "-Nelerin mutsuz ettiğini bilmiyorsan, nelerle mutlu olacağını bilemezsin..." (...Başları eller arasına almaya çağırırken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) kadınlar & erkekler (..."Kadınların yeni yalanları", Gazanfer Atak'tan) -Eşimle çok problem yaşıyorum... -Eşimle çok iyi anlaşıyorum... -Bizim yaşadığımız çok özel ve çok büyük bir aşktı... -Aslında problem bendeydi o beni hiç kırmadı... -Yaşlandığımda Ajda Pekkan gibi olurum kesin... -Aslında ben hep babamın kızıyım: Gururlu, dik ve sağlam... -Asla yalanı affetmem... -Canım ne kadar güzel olmuşsun... -Olur mu sen benden daha güzelsin... -Zamanında müziğe çok yeteneğim vardı ailem izin vermedi. -Kitap okumaya bayılırım. -Her sevgilimden evlenme teklifi aldım... -Şu işler hallolduktan sonra bir süre Avrupa'da yaşamak istiyorum... -Dolapta giyecek bir şey yok... -Dolapta yiyecek bir şey yok... -Ben övgüyü hiç sevmem... Çok rahatsız olurum... -Yardıma muhtaç bir insan gördüğüm zaman asla dayanamam... -Seni arardım ama senin aramanı bekledim... -İleride annem gibi bir kadın olmak istiyorum... -On yıl içinde büyük bir yıldız olacağım... -Kıvanç Tatlıtuğ'u hiç beğenmiyorum... -Sana güveniyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.