Taraftar uyanıklıkları...

Lig her geçen hafta biraz daha elektrikleniyor... Hakemler dövülüyor, futbolcular kovalanıyor, taraftarlar bıçaklanıyor... Maç yapılan semtlerin hastaneleri dolup taşıyor... Her geçen hafta bir öncekini arıyoruz... Bunlar gibi zeka ürünü rekabet tarzını yakalayamıyoruz artık; Beşiktaşlı taraftarların, İspanyolca "Cobarde Gallina Ortega" (Korkak tavuk Ortega) yazmaları ve Fenerli taraftarlara, "Biz cezalıyız, Ortega'yı çok seviyoruz, bu pankartı tribünde tutun" demeleri... Onların göğüslerini gere gere tribünde pankartı açmaları... Fenerli taraftarların, maçtan bir gün önce stada girip, G.Saray tribünlerine içi "sarı-lacivert boya doldurulmuş balon" asmaları... Maç için yerini alan G.Saraylı taraftarların, balonları patlatmaları ve evlerine baştan aşağı sarı-laciverte boyanmış bir şekilde gitmeleri... G.Saraylı taraftarların, deplasman takımına giriş yasağı olan basket maçına sarı-lacivert formalarla girmeleri... Girdikten sonra "üstteki formayı çıkarıp, sarı-kırmızı formalarla" salonun tamamında yerlerini almaları... Ben özgürüm... Özgür Kız'ın yeni albümü "Nil FM" çıktı... Albümde birbirinden farklı birçok müzik türü var, cazdan arabeske, arabeskten valse kadar... Nil Karaibrahimgil, "Dünya müziği çalan bir radyoya benziyor" diye anlatıyor kasetini... Kasetin girişi de radyoya uysun diye cızırtıyla başlıyor... Fakat müzik marketlerden alınan albümlerin yarısı geri iade ediliyormuş... "Bu kaset bozuk çıktı" diye... Yıllarını tencere kapağından anten yapmakla geçiren halka cızırtı verirsen, olacağı budur... İtiraf Hattı... (İsim: Y-erdem... Şehir: İstanbul... Yaş: 21...) Geçenlerde bir akşam bilgisayarıma trojan attılar... Ertesi sabah "Nasıl temizlerim" bunu diye düşünürken annem odama geldi ve neden düşünceli olduğumu sordu... Ben de bilgisayarıma virüs bulaştığını söyledim... Annemin olaya yorumu bilişim sektörüne damgasını vuracak nitelikteydi: "-E tabi iki haftadır temizlemezsen odanı virüs de bulaşır bilgisayarına, mikrop da..." (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Rakamlarla futbol... (Kırmızı kart gören futbolcuların tepkisi ne oluyor?...) % 5: Ellerini, "Ben ne yaptım" dercesine iki yana doğru açıyorlar... % 5: İşaret parmağı ile kendilerini gösterip, "Ben mi" diye anlamsız anlamsız bakıyorlar... % 5: Kartın rengini kestirmek için hakemin eline doğru bakıyorlar... % 85: Olan olmuş diye alkış tutup, Digitürk muhabirine koşuyorlar... "Ağar"dı bak saçlarım... DYP, 28 Mart'ta yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinde kullanacağı müzikleri belirlemiş... Müzik seçiminde semt ve adayın özelliği dikkate alınmış... Üsküdar'da, "Üsküdar'a gider iken"... Beyoğlu'nda, "Beyoğlu'nda gezersin"... Adalar'da, "Ada sahillerinde"... E inşallah Mehmet Ağar, seçimlerden sonra "Ankara'nın taşına bak" şarkısıyla başbaşa kalmaz... ayaküstü Popstar bütün dünyada yapıldı... Ama "ilk"ler yine Türkiye'den çıktı... -İlk kez bir jüri üyesi yarışmacının yükselişini yediremeyip istifa etti... -İlk kez yarışmadaki tavrından ötürü bir jüri üyesinin arabası kurşunlandı... -İlk kez bir başbakan, tarafsızlığını bozup yarışmadaki favorisini açıkladı... -İlk kez yarışmacı finale kaldığı arkadaşına aşık olduğunu açıkladı... -İlk kez çıkar çıkmaz elenen bir yarışmacı, finale kalandan daha çok öne çıktı... -İlk kez öbür finalisti de Amerika'ya eğitime gönderelim diye bir fikir çıktı... temelin yeri Zengin ve yakışıklı Temel, sosyetik bir ziyafette oldukça hoş görünümlü bayana yaklaşmış ve iltifat etmiş; "-Bu gece ne kadar güzelsiniz..." Burnu havada, oldukça şımarık kadın cevap vermiş; "-Ben ne yazık ki sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim..." Temel bozulmuş; "-O zaman siz de benim yaptığım gibi yapın küçük hanım" demiş; "-Yalan söyleyin..."