Tatil atasözleri...

> Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer Laila'dır... > Aç horoz hayatının bilinmeyen sırlarını anlatır... > Akılsız başın cezasını, selülitli bacaklar çeker... > El alemin kamerası torba değil ki büzesin... > Alma X aşkın ahını, çıkar aheste aheste... > Skandalın olsun, kamera Bağdat'tan gelir... > Gezen tilki, sereserpe yatan aslandan yeğdir... > Görünen tatil köyü paparazzi istemez... > Ben güzele güzel demem, güzel meşe olmayınca... > Su uyur, Acun uyumaz... > Gökhan Şükür'den ağzı yanan, Nihat Doğan'ı üfleyerek yer... > Helin Avşar'ın yanında Hülya Avşar da yanar... > Güneş girmeyen eve, Televole kamerası da girmez... > Besle Önder Fırat'ı, oysun gözünü... > Yuvayı ucankus.com yapar... > Üzüm üzüme baka baka bronzlaşır... itiraf reyonu... (isim: mustafa... şehir: istanbul... yaş: ondokuz...) Geçen hafta sonu beş arkadaş Ankara'ya gitmiştik... Neyse trende giderken sorun olmamıştı ama dönerken... Bizim arkadaş önceden giderek vagonu buldu ve "Gelin" dedi "Beşinci vagon burası"... Ve biz de geçtik koltuk numaralarımıza göre oturduk... Aradan on dakika geçti tren kalkmak üzereydi... Bir aile geldi ve "Yerimize oturabilir miyiz" dedi... Tabii biz emin olarak "Burası bizim" dedik "Bir yanlışlık olmasın"... Uzun süren tartışmanın sonunda "Burası beşinci vagon" dediğimiz anda millet koptu... Hep birden "Burası yedinci vagon" dediler, rezil halde vagonu terkettik... bizimkiler Bilgehan izinde bir yerden dönerken Tarabya'yı inerken, "Bebek Şenlikleri'ne davet" diye bir pankart görmüş... Hemen bebeğini alıp gitmiş... Gidince öğrenmiş ki; Bebek semtinin şenlikleriymiş, şenliklerde bir tane bebek yok... Ömer Abi'nin Bursa'da arabayla gireceği sokağın girişinde, "Çıkmaz Sokağı" yazıyormuş... Üst taraftan dolanmış, yine "Çıkmaz Sokağı" yazıyor... Meğer sokağın ismi "Çıkmaz Sokağı"ymış... Pendik Tersanesi'nde Heybeliada Vapuru'nun kaynak töreni yapılacak... Ziya'dan töreni takip etmesi isteniyor... Ziya Heybeliada'ya gidip Pendik Vapuru'nu soruyor... Hayata dair... > Hatalı olduğunu gördüğü halde kendisine karşı davacı kesilen birine rastlamadım... > Bütün günü yiyeceksiz, geceyi de düşünerek, gözüme uyku girmeden geçirdim; hiç bir yararı olmadı... En iyisi, birşeyler öğrenmeli... > Akıl sahibi kişiler doğru olandan öğrenmeye çalışır... Ondan aşağıda olanlarsa neyin işe yaradığını öğrenmeye çalışır... > Değerli bir kimse gördüğünde onun sevyesine nasıl çıkacağını düşün... Değersiz bir kimse gördüğünde ise içine dön ve kendini incele... > Doğa eğitimin önüne geçerse, bir dağ adamı yetiştirmiş olursunuz... Eğitim doğanın ötesine geçerse, bir katip yetiştirmiş olursunuz. Doğa ve eğitim doğru oranlarda harmanlanabilirse ancak o zaman üstün özellikleri olan insan yetiştirebilirsiniz... > Hakikati bilenle onu seven birbirine denk değildir; hakikati sevenle ondan zevk alabilen de birbirine denk değildir... > Zeki insanlar sudan, erdem sahibi insanlar tepelerden hoşlanır; zeki insanlar yerlerinde duramazken; erdem sahibi insanlar sukunet içindedirler; zeki insanlar hayattan zevk alırken; erdemliler onu uzun yaşar... > Gerçekten soylu olan adam dost canlısı ama laubali olamaz, aşağılık adam laubalidir ama dostluğu beceremez... > Kendisinden çok, başkalarından az şey isteyen biri kötülüklerden kaçınabilir... > Soylu insan kendi yetersizliğinden acı çeker, diğer insanlar onu umursamıyor diye çekmez acıyı... - Konfüçyüs - temelin yeri Dursun gurbetten dönmüş... Onu havaalanında kardeşi Temel karşılamış... Hoş beşten sonra "Benim sevgili kedim Pamuk ne alemde" diye sormuş Dursun; -Ona iyi baktın değil mi?... Temel "Senin kedin öldü" deyince Dursun kilitlenip kalmış... Bir süre sonra kendine gelince; "Ne kalpsiz adamsın" demiş; -İnsan önce 'Pamuk bir gün çatıya çıktı... Oradan indiremeyince itfaiyeye haber verdik... İtfaiye geldi ama Pamuk kendini aşağı attı' gibi şeyler söyler... Çok mu zor böyle anlatmak?... "-Kusura bakma abi..." -Neyse... Sen nasılsın, annem babam nasıllar?... "-Ben iyiyim abi... Annem de iyi... Babam bir gün çatıya çıktı..."