tebeşir tozu
"-Güvenin gözü kördür... Şüphe ise hiç yorulmadan haddinden fazlasını görür..."
?(...Grillparzer)
bir film diyaloğu!
"-Biriyle tanıştığınızda ilk farklılıklarınızı önce görürsünüz ama zaman geçtikçe benzerlikleri fark etmeye başlarsınız... Sanırım tüm dostluklar böyle başlar..."
(...California filminden)
Temel'in yeri
Dört ayda beşinci işini değiştiren Temel, son girdiği şirkette depo görevlisi olarak işe başlamış...
İlk haftanın sonunda yükleme yapılırken Temel, kullandığı yükleyicinin kontrolünü yitirerek bazı malların zarar görmesine sebep olmuş...
Bunu gören depo sahibi yanına gelerek Temel'e zararın tazmin edilmesi için zarar karşılanana kadar maaşının yüzde 10'unun kesileceğini söylemiş...
Temel bunu duyunca gülmeye başlamış... Patron şaşırınca Temel;
"-Ne kadar sürer bu zararı karşılamam sizce?..."
-Yaklaşık 8 ay sonunda zararı kapamış olursun...
"-Çok güzel... Nihayet sürekli ve güvenli bir iş bulabildim..."
itiraf reyonu
(...isim: cüneyt mensiz ...şehir: bilinmiyor ...yaş: bilinmiyor)
Bayramın ikinci günü arabamla giderken aniden direksiyon ağırlaştı... Hidrolik devre dışı kaldı...
Ne kadar denediysem de düzelmiyordu... Servisi aradım "İlgililerle görüşüp dönelim" dediler...
Beklerken aklıma geldi, "Bu araba da belki windowsla çalışıyordur" diye kontağı kapatıp açtım düzeldi...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Hayata dair...
Bir zamanlar bir papağan aldım ve papağana konuşmayı öğretme işine hemen başladım, büyük bir azimle...
İki ay boyunca her gün tam elli defa, "Danny, Danny" diyordum karşısında...
O büyük gün gelene kadar tam iki ay geçti... Papağanın bulunduğu odadan çıkıyordum ki, arkamdan bana seslendi; "Danny, Danny..."
İlki başarmıştım, artık kimse beni durduramazdı. Ona bu defa da soyadımı öğretmeye karar verdim; "Clark, Clark..."
Bu defa yalnızca iki yüz kere "Clark" dedikten sonra öğrendi...
Sonra çok ilginç bir şey oldu... Hastalanmıştım ve iki gün evde kaldım... Sürekli öksürüyordum... İyileşir iyileşmez, yakın arkadaşlarıma bir yemek vermek istedim...
Onlara konuşan kuşumu gösterirken, eğitim sürecine ilişkin çok önemli bir ilkeyi öğrendim... Kuşu parmağıma aldım ve ona "Danny
Clark" dedim... Fakat sonra kuş ne yaptı biliyor musunuz?... Öksürdü...
Kuşa öksürmeyi öğretmeye çalışmamıştım elbette... Hasta olduğum o hafta kapmıştı onu da... Fakat bu deneyim, bir kuşun bile çevresinin bir ürünü olduğunu öğretti bana... İnsanlar da öyledir... İnsanoğlunun beynine ne girerse, o çıkar...
Kötü birtakım alışkanlıklarla büyüdüyseniz, sizi büyütenlere sakın kızmayın... Şu dersi alın: Değişebilirsiniz... İstediğiniz insan olabilirsiniz... Olumsuz çevrenizi değiştirin ve istediğiniz sonucu alıncaya kadar sabredin... Unutmayın, dış görünüşün hiçbir önemi yoktur...
(...Danny Clark)
tuzaktan kumanda
(...FLASH - Desti İzdivaç)
EVLENECEK KADIN: 24 yaşında, yetişkin bir oğlum var... Eşimden ayrıyım, evlenmeye geldim...
SEMRA HANIM: Evet beyler; hem Karadenizli, hem neşeli, hem güzel, hem de hazırda oğlu olan bir hanım...
***
(...KANALTÜRK - Kırmızı Halı)
KAMURAN TOPUL: Amerika'dan film teklifleri geliyor mu yine?...
TAMER KARADAĞLI: Artık yabancı filmlerde rol almaktan ödüm kopuyor. Çünkü oyuncuyu milli maça gönderir gibi gönderiyoruz...
Kadınlar&Erkekler
Adam işten evine gelmiş ve karısına;
"-Hayatım, iş yerinden en sevdiğim arkadaşımı bu akşam yemeğe çağırdım..."
Kadın sinirlenmiş:
-Neee! Sen delirdin miii?... Ortalığı görmüyor musuuun?... Ev darmadağınnn...
-Üstelik yemek de yapmadımmm... Zaten
alışverişe de çıkmamıştım... Geçen akşamdan kalan bulaşıkları bile yıkamadım henüz...
-En sevdiğim pembe dizi "Şebekler de ağlar" var bugün televizyonda; onu izlemek istiyordummm...
"-Biliyorum canım, biliyorum...
-Biliyorsan arkadaşını neden çağırdın o zaman?...
"-O salak, bu aralar "evlenmek istiyorum" diye tutturdu da..."
(...Mehmet Albayrak'tan)
bizimkiler
Almanya'daki Bizimkiler'den... İsmail Arıcan bildiriyor:
Abonedeki Abdullah yolda bir bileklik bulmuş...
Aldı eline cetveli ölçüyor;
"-Uzunluğu 23 santim, şişkoluğu (Eni diyecek) 6 milim..."
iğnelik...
SÜRÜSÜNE BEREKET
Curcunayı sorarsan,
Bir alengir var yine...
Ekranda ne ararsan,
Milletin aleyhine!
Karıştırıyor önce,
Piyasayı kasıyor...
Borsa biraz düşünce,
Sırra kadem basıyor!
Millete muhâlefet,
Sâdece parti değil...
Sürüsüne bereket,
Bürokrat medya fâil!
(...Sefa Koyuncu)
