Te­mel'in ye­ri

A -
A +
Te­mel'in ye­ri Dur­sun'un ba­ba­sı öl­müş, Te­mel'e de­miş­ler ki; "-­Sen ar­ka­da­şı­sın, git a­lış­tı­ra a­lış­tı­ra söy­le..." Git­miş Te­mel; "-­Dur­sun ba­ban el­meş..." -­Ne?... "-­Ba­ban el­müş..." -­Ne di­yon be?... "-­Ba­ban öl­müş..." -­Man­yak mı­sın oğ­lum, doğ­ru düz­gün söy­le­se­ne... "-A­lış­tı­ra a­lış­tı­ra söy­le­yim de­dim..." -­Yü­rü git len... "-A­lış­tın mı?..." bi­zim­ki­ler... El­li san­tig­rat de­re­ce­de se­kiz gün aç su­suz da­ya­na­bi­len, şef­faf göz ka­pa­ğı­na sa­hip, on­lar­ca ki­lo­luk un, tuz, bez, ka­zan, ten­ce­re ve ta­va­yı "Ih" de­me­den ta­şı­yan çöl hay­va­nı de­ve, Hay­ret­tin A­bi'yi 50 met­re gö­tü­re­me­den yı­kıl­dı... ­Hay­ret­tin A­bi'nin Tu­nus se­ya­ha­tin­de­ki bu ma­ce­ra­sı; 100 ki­lo­nun al­tı­na düş­tü­ğü­nü id­di­a et­ti­ği za­ma­na denk gel­miş­tir... Ki, Ge­nel Ya­yın Mü­dü­rü­müz Nuh Al­bay­rak'ın ak­tar­dı­ğı­na gö­re, da­ha ön­ce Ce­za­yir'de de ay­nı sah­ne­ler ya­şan­mış. "Te­sa­düf" ta­bi­ri­ni kul­lan­mak­ta zor­lan­dı­ğı­mız bu o­lay­la­ra kar­şı Dış Ha­ber­ler Mü­dü­rü­müz Hay­ret­tin Tu­ran'ın sa­vun­ma­sı i­se: "-On­lar be­bek de­vey­di..." İtiraf Reyonu (...isim: sa­tış ...şe­hir: kdz/ereğ­li ...yaş: boş­ve­rin) Özel sek­tör­de sa­tış yö­ne­ti­ci­si ola­rak ça­lış­mak­ta­yım... He­pi­mi­zin ay­rı böl­ge­si var. İz­mit böl­ge­si­ne ba­kan Mu­rat ar­ka­da­şı­mız müş­te­ri zi­ya­re­ti­ne çık­tı­ğı için böl­ge­si­ne ge­çi­ci bir sü­re ben ba­kı­yor­dum... O haf­ta bir kı­zı ol­du ve ben müş­te­ri­siy­le gö­rü­şür­ken kı­zı­nın ol­du­ğu­nu söy­le­dim. Kar­şım­da­ki ba­yan is­mi­ni sor­du ben de "Ay­şe Can koy­du­lar" de­dim. Çok şa­şır­dı "Ay­şe Can mı" de­di... Ben de ga­yet emin "Evet" de­dim... "Ay­şe'yi an­la­dım da Can ne olu­yor" de­di. Ben de ıs­rar­la "Ni­ye şa­şı­rı­yor­su­nuz Ay­şe Can" di­ye di­ret­tim... Te­le­fo­nu ka­pat­tık­tan son­ra bi­raz da si­nir­len­dim ina­na­ma­ma­sı­na... Ar­ka­da­şı­mız se­ya­hat­ten ge­lin­ce ola­yı an­lat­tım ve gül­me­ye baş­la­dı, me­ğer kı­zı­nın adı Ay­şe Naz imiş... O gün ken­di­mi kö­tü his­set­tim, şir­ket­te gün bo­yu Ay­şe Can di­ye alay ko­nu­su ol­dum... İs­mi­min giz­li kal­ma­sı­nı önem­le ri­ca edi­yo­rum, ge­le­ce­ğim için önem­li... (omer.soz­tu­tan@tg.com.tr - iti­raf edin, re­zil ede­lim...) İğ­ne­lik... ÖĞRETMENİM ­Kal­bi sev­giy­le a­tan, ­Bil­gi­li öğ­ret­me­nim... ­Sen­sin gön­lüm­de ya­tan, Öm­rüm­ce ta­le­be­nim! ­Yo­rul­ma­dan an­la­tan, An­la­ma­dık­ça bey­nim... ­Bil­gi­me bil­gi ka­tan, ­Ha­yat ı­şı­ğım be­nim! ­Ba­na din bay­rak va­tan, ­Sev­me­yi öğ­re­te­nim... ­Yo­lu­mu ay­dın­la­tan, ­Sev­gi­li öğ­ret­me­nim! (...Se­fa Ko­yun­cu) tu­zak­tan ku­man­da... (...KA­NAL­TÜRK-­Med­ya­tik) ­YÜK­SEL AY­TUĞ: Ku­zey I­rak'a gi­dip, çu­va­lın in­ti­ka­mı­nı al­dın... İ­ki ge­mi­mi­zi ka­çı­ran So­ma­li­li kor­san­la­ra o­pe­ras­yon dü­şün­mü­yor mu­sun?... NE­CA­Tİ ŞAŞ­MAZ: Val­la biz o i­şi Bar­ba­ros Hay­ret­tin Pa­şa'ya bı­rak­tık... İstanbul 2020 İs­tan­bul 2020 O­lim­pi­yat­la­rı­na a­day ol­ma­ya ha­zır­la­nı­yor­muş. ­Bu­nu du­yun­ca es­ki bir rek­lam­da, park­ta ko­şu ya­pan "Sü­per S­tar"ı­mız ak­lı­ma gel­di. 2054 yı­lı ol­muş, s­ta­rı­mız koş­ma­ya de­vam e­di­yor­du. İs­tan­bul da bu­nun gi­bi. Kaç kez ve­to ye­me­si­ne rağ­men yi­ne a­day­lık ko­şu­su­na çık­mış. O­lan­la­ra i­nat bir kez da­ha a­day ol­muş. S­tar­lık böy­le­dir. Ko­lay de­ğil­dir. Sah­ne­ye bir kez çık­ma­ya gör. ­Ru­hu­nu­za iş­ler. İs­te­se­niz de bı­ra­ka­maz­sı­nız. Öl­mek var, dön­mek yok­tur. On­lar i­çin ha­yat böy­le­dir. ­Gö­rün­tü­ye mak­yaj, se­yir­ci­ye se­lam. ­Ko­şu­ya ay­nen de­vam. (...Mus­ta­fa Koç­-O­kur/­Ya­zar) bir film di­ya­lo­ğu! "-­Bu­ra­dan an­la­şı­lı­yor ki kaç ta­ne ki­tap o­ku­muş o­lur­san ol; bu dün­ya­da as­la, as­la, a­ma as­la an­la­ya­ma­ya­ca­ğın şey­ler var­dır..." (...Na­ked fil­min­den) te­be­şir to­zu "-İn­sa­nın ken­di ce­ha­le­ti­ni bil­me­si, il­me a­tıl­mış ilk a­dım­dır..." (...B.Dis­ra­e­li) İşsizlik Adam iş bul­mak için İs­tan­bul'da İş­çi Bul­ma Ku­ru­mu'na mü­ra­ca­at et­miş... "Evet bir iş var" de­miş il­gi­li me­mur; "-Sa­bah prog­ram­la­rın­dan ko­nuk arı­yor­lar... Tüm ya­pı­la­cak iş gü­lü­ne­cek yer­de gü­le­cek, ağ­la­na­cak yer­de ağ­la­ya­cak­sı­nız... Ara­da bir mik­ro­fon alıp fik­ri­ni­zi söy­le­ye­cek­si­niz fa­lan..." Se­vinç­ten göz­le­ri par­la­mış ada­mın; -Ohhh çok iyi, he­men baş­la­ya­bi­li­rim... "-Ta­mam... O za­man ya­rın sa­bah ye­di­de Ada­pa­za­rı'nda ola­bi­lir mi­si­niz?..." -Ne­den?... İş Ada­pa­za­rı'nda mı?... "-Ha­yır, iş İs­tan­bul'da... Fa­kat baş­vu­ru kuy­ru­ğu­nun so­nu şu an­da ora­da..." Te­mel'in ye­ri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.