Te­mel'in ye­ri

A -
A +
Te­mel'in ye­riTe­mel'in ye­ri Te­mel'le ni­şan­lı­sı Fa­di­me tar­la­dan kö­ye dö­nü­yor­muş... Te­mel'in bir e­lin­de i­pin­den tut­tu­ğu ku­zu, ö­te­ki e­lin­de boş bir ko­va, kol­tu­ğu­nun al­tın­da bir ta­vuk, o­mu­zun­da da bir dir­gen var­mış... Fa­di­me i­se, bir ku­cak o­dun gö­tü­rü­yor­muş e­vi­ne... Bir a­ra Fa­di­me Te­mel'e dön­müş; "-­Te­mel... Bu yol­da se­nin­le yü­rü­mek­ten kor­ku­yo­rum, ya ba­na sal­dı­rır­san..." -­Yap­ma ya­hu... E­lim­de bun­lar var­ken, sa­na na­sıl sal­dı­ra­bi­li­rim ki?... "Ha­yır ya­ni" de­miş Fa­di­me; "-­Dir­ge­ni ye­re ba­tı­rıp, ku­zu­yu o­na bağ­la­dık­tan son­ra, ta­vu­ğu da ko­va­nın al­tı­na ka­pa­ta­rak ya­par­sın di­ye kor­ku­yo­rum..." bir film di­ya­lo­ğu! -­Ben An­ka­ra'day­ken Ti­re'yi çok öz­ler­dim, bi­li­yor mu­sun?... "-An­ka­ra'day­ken her yer öz­le­nir..." (...Yu­mur­ta fil­min­den) te­be­şir to­zu "-İ­yi ma­ze­ret­ler bul­ma­yı ba­şa­ran­la­rın, baş­ka şey­ler ba­şa­ra­bil­di­ği çok na­di­ren gö­rü­lür..." (...Ben­ja­min F­rank­lin) ha­ya­ta da­ir... Bir an­ne ola­rak ne za­man yar­dı­ma ih­ti­yaç duy­sam, ru­hu­ma en so­ğuk ha­va­lar­da bi­le çi­çek açan bir bit­ki­nin to­hum­la­rı­nı eken iki ka­dı­nı, an­ne­mi ve bü­yü­kan­ne­mi ha­tır­la­rım... O gün ters bir gün­dü... Eve gel­di­ğim­de ka­pı­da do­ğal ga­zın ikin­ci ih­ba­rı­nı bul­dum... Ço­cuk­la­rı­mın üçü­nün de su­rat­la­rı asık­tı... Ber­ber 11 ya­şın­da­ki Tommy'nin sa­çı­nı çok kö­tü tı­raş et­ti­ği için sü­rek­li baş­lık ta­kı­yor­du... "Öğ­ret­me­nim baş­lı­ğı­mı al­dı ve ge­ri ver­me­di, çün­kü cen­til­men bir er­kek ka­pa­lı yer­de baş­lık tak­maz­mış..." Gün bo­yu "kel", "daz­lak" gi­bi söz­le­re ma­ruz kal­mış­tı okul­da... Be­nim­le ko­nu­şur­ken de iki eliy­le ba­şı­nı ört­me­ye ça­lı­şı­yor­du... Li­sa ilk ele­me­ler­de ba­şa­rı­lı ol­du­ğu he­ce­le­me ya­rış­ma­sın­da, kork­mak fi­ili­ni doğ­ru he­ce­le­ye­me­di­ği için elen­miş­ti... Bi­rin­ci sı­nıf­ta­ki Jen­ni ise, oku­ma der­sin­de kı­kır­da­dı­ğı için ce­za­ya kal­mış­tı... "Ta­mam ço­cuk­lar, an­la­dım... Bu­gün he­pi­miz için şans­sız bir gün. Öy­ley­se bu­gü­nü kut­la­ya­lım..." Ço­cuk­lar bu söz­le­ri­me çok şa­şır­dık­la­rı için, boş boş yü­zü­me bak­tı­lar... "-Bü­yü­kan­nem Tow­se her za­man 'Ba­şa­rı­sız­lık­la­rı­mız­dan, ba­şa­rı­la­rı­mız­dan al­dı­ğı­mız­dan da­ha çok ders alı­rız" der­di... Hay­di bu­gün­kü ba­şa­rı­sız­lık­la­rı­mı­zı kut­la­mak için ye­me­ğe çı­ka­lım..." O gün­den son­ra, ben­zer pek çok kut­la­ma yap­tık ve ya­şa­dı­ğı­mız tra­je­di­den olum­suz bir bi­çim­de et­ki­len­mek ye­ri­ne, ders al­ma­yı öğ­ren­dik... Uma­rım, ben de ço­cuk­la­rı­mın ru­hu­na ben­den ön­ce­ki iki bil­ge ka­dı­nın yap­tık­la­rı gi­bi, umut to­hum­la­rı eke­bil­mi­şim­dir... (...Ju­dith Tow­se) i­ti­raf re­yo­nu (...i­sim: fı­rat tat­lı ...şe­hir: is­tan­bul ...yaş: yir­mi dört) Ay­nı za­man­da bir iş i­çin git­ti­ğim Ka­ra­de­niz'de kü­çük bir o­tel­de kal­dım... O­da­la­ra kü­çük b­ro­şür­ler koy­muş­lar... ­Bi­ri­nin al­tın­da şöy­le bir not ya­zı­yor­du; "-­Pö­cek­ler ye­rel­dir, pek za­ra­ri yok­tur..." > (o­mer.soz­tu­tan@tg.com.tr - i­ti­raf e­din, re­zil e­de­lim...) kadınlar&erkekler ­Ka­dın ol­mak; er­ke­ğin­den ve­re­bil­di­ği gü­ve­nin faz­la­sı­nı is­te­me­mek­tir... Ba­zen yas­lan­mak ye­ri­ne, yas­la­nı­la­cak in­san ol­mak­tır... ... ­Ka­dın ol­mak; ba­zen duy­gu­lu cüm­le­le­re kar­şı­lık ve­re­bil­mek­tir... ­Şar­kı­yı din­le­mek de­ğil, şar­kı­ya eş­lik e­de­bil­mek­tir... ... ­Ka­dın ol­mak; sev­gi­li­nin ö­zün­den (kal­bi­nin de­rin­lik­le­rin­den) ge­len söz­le­ri ken­di ö­zü­ne da­vet e­de­bil­mek­tir... Kal­bi­nin ka­pı­la­rı­nı a­ça­bil­mek­tir sev­gi­li­ye... ... ­Ka­dın ol­mak; her do­ku­nu­şun­dan çok şey bek­le­mek de­ğil­dir sev­gi­li­nin... He­kim ol­ma­dı­ğı­nı ha­tır­lat­mak­tır... ... ­Ka­dın ol­mak; sev­gi­li, ha­yat yü­kü­nü ta­şır­ken ya­nın­da sı­kıl­ma­dan yü­rü­ye­bil­mek de­ğil­dir... Or­tak ol­mak­tır yü­ke ba­zen... ... ­Ka­dın ol­mak; ba­zen cı­lız vü­cut­ta­ki güç­lü kal­bi bu­la­bil­mek­tir... Bel­ki de his­se­de­bil­mek...  (...Ah­met Yıl­dı­rım Gün'den) tuzaktan kumanda (...CNN­TÜRK - 5N1K) ­CÜ­NEYT ÖZ­DE­MİR: Söy­le­dik­le­rin­le ve söy­le­me­dik­le­rin­le sü­rek­li e­leş­ti­ri­li­yor­sun... AY­SUN KA­YA­CI: Sev­di­ğim bir ya­za­rın kö­şe­sin­de o­ku­dum, 'En çok nef­ret et­tik­le­ri­miz as­lın­da en çok hay­ran­lık duy­duk­la­rı­mız' di­ye bir ya­zı yaş­mış­tı. Ba­na bir te­sel­li ol­du. *** (...HA­BER­TÜRK - Bu Ge­ce) ­SA­BA TÜ­MER: Te­le­viz­yon sey­re­di­yor mu­su­nuz?... YIL­MAZ ER­DO­ĞAN: Bel­ge­sel iz­li­yor­dum, on­da da tat­sız­lık zir­ve­de. Hay­van­la­rı da ken­di­le­ri­ne ben­zet­ti­ler. Bak­tım hay­van­ca şey­ler o­lu­yor... *** (...FOX - Çar­kı­fe­lek) S­TÜD­YO KO­NU­ĞU: A.R.O.G.'a git­tim a­ma bek­le­di­ği­mi bu­la­ma­dım... MEH­MET A­Lİ ER­BİL: G.O.R.A.'yı ter­si­ne çe­vi­rip, A.R.O.G. yap­tı, mil­let yi­ne sey­re­di­yor... Bun­lar Cem Yıl­maz'ın ti­ca­ri a­maç­lı p­ro­je­le­rin­den baş­ka bir şey de­ğil... iğ­ne­lik... SALTANAT ­Şu pet­rol fi­ya­tı­na, ­Ko­lay er­mez a­kıl sır... ­Bir­den çı­kar ka­tı­na, ­Ko­ca ül­ke­ler tır­sır! Kâ­bus o­lur zi­fir­den, ­Kor­ku­tur ren­gi i­le... ­Sar­sı­lır büt­çe bir­den, ­Sal­la­nır kol­tuk bi­le! ­Her sal­ta­nat pal­ya­tif, K­ral da taht­tan i­ner... ­Pet­ro­le al­ter­na­tif, ­Hid­ro­jen ve nük­le­er! (...Se­fa Ko­yun­cu) Te­mel'in ye­ri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.