Televizyon evliliğinin riskleri...

* Evliliğin reytingi öldürdüğünün anlaşılması... * Programda sürekli alınan elektrikte bir kaçak olması... * Kendini sürekli konuşmak zorunda hissetme durumu... * Gece gündüz makyajlı gezme hali... * Her köşede bir kamera olduğu hissine kapılma durumu... * Sürekli hafta sonunda elenme tedirginliği... * Bütün ev işlerini gelinin tek başına yapacak olması... * "Şu tuzluğu uzatsana" lafına bile gücenme, ağlama hali... * Format alışkanlığı sebebiyle sessizlik sağlanamaması... * Bütün hırsızların evlenenlerde altın olduğunu bilmesi... ...gündemin kırıntıları... Memurların artık, "Bugün git, yarın gel" deme hakkı yokmuş... Kesmez bizi... Memur bizi aradığında, "Bugün işim var, yarın gelirim" zevkini tatmamız lazım... *** Ligde; sezon başından beri, biri ölümle sonuçlanan yüzden fazla bıçaklama olayı yaşanmış... Federasyon Başkanının ismi "Levent Bıçakcı" olunca... *** Hafıza kaybını bitirip, eskisinden daha iyi bir hafızaya sahip olmak için hap çıkıyormuş... Bize eskiden aklımızda kalanları yitirecek bir hap lazım... *** Tayyip Erdoğan, Erzurum'da "-Kış Olimpiyatları'na talibiz" demiş... 17 Aralık'tan sonra aday olalım... Ortalık buz keserse... *** "Size Anne Diyebilir Miyim" le ekranda "evlilik" programı savaşları başlayacakmış... Eskiden kan uyuşmazlığı vardı, şimdi kan-al uyuşmazlığı... itiraf reyonu (isim: bahattin_k... şehir: istanbul... yaş: yirmisekiz...) Beyazıt meydanında giderken kulaklığı takmış telefonda işyerinden arkadaşla konuşuyorum... Bu arada bir saat satıcısı etrafına milleti toplamış, birşeyler anlatıyor, ama ben duymuyorum bile... "Patron seni sordu" diyen arkadaşa "Yalan söylüyorsun" dedim... Adam yakama yapıştı... Uzun uğraşlar sonunda, "Şu abiyle bir konuşsana" diye kulaklığı taktım da zor kurtuldum... *** (isim: hsnslmz... şehir: nevşehir... yaş: ondokuz...) Bilgisayarı yeni almıştım... Başına oturup kurcalıyordum, annem geldi "Bu bilgisayar" dedi, "Evet" dedim... Baktı baktı, "Oğlum" dedi (ekranı göstererek), "Tamam anladım bilgisayar bu da; (kasayı göstererek) şu kocaman kutu ne diye var" dedi... Gülmekten karnım yarıldı... bizimkiler 2004'ü tamamlarken, Dündar Abi bu yıla damgasını vuran bombayı yaptı... Olay şöyle gelişti; Kafeteryada 5-6 kişi oturuyorlardı... Yeni çocuğu olanlardan biri, "Şu telsizler varmış... Hanım mutfakta yemek yaparken, çocuk ağlayınca duyuyormuş" dedi... Dündar Abi, "Masrafa girmeye gerek yok... Daha kolay bir yolu var" dedi, "Biz üç çocuğu da öyle büyüttük"... ...Ve anlattı; "-Hanım mutfağa girerken beni arayıp, telefonu çocuğun beşiğine koyuyor... Ben hem iş yapıyorum, hem çocuğu dinliyorum... Çocuk ağlarsa ev telefonunu arıyorum hanım gidiyor..." *** Faruk Abi' yle Harun Abi; özürlülerle ilgili yazı dizisi için görme özürlü vatandaşlara röportaja gidiyorlar... Yolda, "Ne soracağız, ne edeceğiz" diye konuşurken, Harun Abi diyor ki; "-Sen konuş, ben resim çekeyim"... Faruk Abi, "Niye" diye merak ediyor... Harun Abi açıklıyor; "-Sen takım elbiselisin..." Bugünün buluşu H İlk kez kışın sobalı evlerde kapı açık kalmasın diye kapıya yay bağlandı... (01.12.1972) Tebeşir Tozu... "Doğru yolda yürüyen bir topal, yolunu şaşıran bir koşucudan daha önce hedefine varır..." (Bacon) temelin yeri Tezkere zamanı yaklaşmış... Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar almışlar... Bir daha bu gariban, saf Temel' e ayak işleri yaptırmayacaklarmış... Kararı Temel' e açıklamışlar... Habere çok sevinen Temel yine de doğrulatmak için tek tek sormuş; "-Sen Dursun, botlarını bana boyatmayacaksın değil mi?..." -Evet boyatmayacağım... "-Sen İdris, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?..." -Hayır otlanmayacağım... "-Sen Hasan, çoraplarını bana yıkatmayacaksın değil mi?..." -Yıkattırmayacağım... Herkesten gerekli cevabı alan Temel "iyi" demiş; "-Ben de bundan sonra çay kazanlarına tükürmeyeceğim..." sağdan - soldan (Kral TV SMS kuşağında bir yazı - Faruk Ağzıkara gönderdi..) "-Seni çok seviyorum aşkım... İyi ki varsın, iyi ki benimsin... Bu arada Konyaspor'a sevgiler..." *** (Annesinin Ayla Yılmaz'a yazıp kapıya bıraktığı not... Kendi yolladı...) "-Kızım biçimsiz adamlar dolaşıyordu anahtarı bırakamadım... Teyzenlere gelip al..." *** (Mustafa Muhtar'ın, bir radyoda duyduğu anons...) "-Üsküdar'dan Müslüm Gürses'in istediği parçayı Hakkı Özdemir seslendiriyor; Son pişmanlık neye yarar?..." *** (Kayhan Savcı'nın yolda gördüğü arabanın arka camı...) "-Alem buysa Hakan Şükür benim..." Zamane bedduaları... * ANAP'ta Genel Başkan koltuğuna aday olarak gösterilesin... * Her sabah haberleri seyredip, meteorolojiye güvenerek dışarı çıkasın... * Kira gibi ödeyip evsahibi olacağım diye torunlarına milyarlarca borç takasın... * Haberin olmadan kredi kartı limitin artırıla e mi?... sanatik kritik "Hilal 'Ben Türkiye'nin Kylie Minoque'u olacağım' diyorsa olabilir... Buna çok müsait bir yapısı var..." (Doğuş) politik kritik "Bürokratik oligarşiyi aştığımız gün bu milleti tutabilene aşkolsun... Çok hızlı gider, makası kaparız..." (Tayyip Erdoğan) sportik kritik "Hocalara karışılmaz... -Hakan'ı niye oynatmıyorsun' dersem, Yanal da bana Mahmut Hanefi'yi sorar..." (Christoph Daum) Şifa Yemek Öğle Menüsü Tavuk Suyu Çorba... Fırın Piliç... Sebzeli Pilav... Meyve...