Temel'in yeri

Dursun, Temel'i hesap kitap içinde görünce sormuş: -Hayrola Temel, derin hesaplara dalmışsın... "-Bütün mahalleye borcum var ne yapayım..." -Onları nasıl ödeyeceğini mi hesaplıyorsun?... "-Hayır... Başka bir semte taşınmanın bana kaça mal olacağını..." bizimkiler -İş Bankasına para yatırmak için çıkıp Yapı Kredi kuyruğunda beklemek... -Masa başında çalışırken çalan telefona mause ile cevap vermek... -Menemen yaparken yağı tavaya, yumurtayı çöpe kırmak... -Neskafe koyduğu bardağın üstünü çayla doldurmak... -Bütün bunları bir günde kim yapar; tabii ki Cem... iğnelik > Hünerİlim Çin'de olsa da, Yitik malımız bizim... Fenni Frenk bulsa da, Almalıyız azizim! Lâkin kültür modada, Uyanıklık şart zinhâr... Zîra yanlış rotada, Hayatî tehlike var! Batı edebiyâtı, Edepsizlik zerk eder... Altüst eder hayâtı, Etkilenmemek hüner! > (...Sefa Koyuncu) tebeşir tozu "-Çevrendekileri alçaltarak değil, kendini gerçekten yücelterek büyüyebilirsin..." (...Reich) tuzaktan kumanda (...NTV-Haydi Gel Bizimle Ol) CAN DÜNDAR: Doğu'daki sıkıntılar askerî müdahalelerle sağlanamayacak ve bunu çözecek olan kahraman olacak, Türkiye'nin çehresini değiştirecek... AYSUN KAYACI: Google dünyayı değiştirecek en iyi 5 fikre 10 milyon dolar ödül veriyor... Belki biz de böyle bir kampanya yapabiliriz yani... Bir film diyaloğu! "-Herkes ölür, ama herkes gerçekten yaşamaz..." (...Braveheart filminden) kritik "-G.Saray ve F.Bahçe'nin başındayken de samimiyetle söylediğim gibi çocukken Beşiktaşlıydım... Bu göreve layık görülmem benim açımdan en özel davetlerden biriydi... Tesislere girdiğimden beri heyecanım sürüyor..." (...Mustafa Denizli) S.Ö.Z. der ki; "-Söylediğiniz şeyin yayılmasını istiyorsanız onu yavaşça söyleyin..." (...Artık diğer düşünürlere kafa tuttuğunu gösteren müthiş S.Ö.Z.leri) SÖZ'ün gelimi Ertuğrul Sağlam ne yaptı? Sağlam, "4 gün önce istifa edecektim fakat Beşiktaş'ı düşünerek lige verilecek arayı fırsat bilerek salı günü istifamı verdim. Ki yerime gelecek antrenör bu arayı iyi değerlendirebilsin. Kulübümde herhangi bir kaos yaşanmasın" dedi. Ertuğrul Sağlam istifa ettiğinde Beşiktaş ligde kaçıncı sırada idi?... Yenilgisiz 3. sırada. Ligde 6 maçta 4 yenilgi, 2 mağlubiyetle, 12. sırada bulunan Fenerbahçe antrenörü Louis Aragones ne yaptı?... O da lige verilen arayı değerlendirmek için İspanya'ya uçtu. Fark herhalde anlaşılmıştır... Her ne kadar "Fiyat farkı" gibi görünse de; Kesinlikle bu fark kumaş farkı... (...Mustafa Koç-Okur/Yazar) kadınlar & erkekler -Yolu yarılayan kadınlarla kolay ve zor bir hayat iç içedir. Sevgisinde de, öfkesinde de cömerttir. -Evet anlamına gelen kadınsı hayırlarla kapris yapılmayacağını çoktan öğrenmiştir. -Erkeğin ilerisinde olmak için didinmez. Yan yana, can cana duruşlar tercihidir. -Bazen bir anne şefkati, bazen de bir aslan kükremesi ile şaşkınlığa çevirir. -Yolu yarılayan kadınlar duygularını yaşamasını bilir. Davranışları sebepsiz değildir. -Kalbi kırıldıysa ağlar, ağlayışının sebebi erkeğin ona sunacağı sevgi değildir. -Mutluysa yüzünde gülücükler açar, gülüşünün sebebi dikkat çekmek değildir. -Seviyorsa kıskanır, kıskanç oluşunun sebebi kendine güvensizlik değildir. -Üzgünse omuz arar, destek istemesi çaresizliğinden değildir. Suskunsa sebebi vardır, kendi haline bırakılması gerekir. -Yolu yarılayan kadınların hissiyatı kuvvetlidir. Aldatıldığını sezgilerini kullanarak gün ışığına çıkarır. -Veda vakti geldi demenize bile gerek yoktur... O verdiğiniz mesajı çoktan anlayıp kendi yolunu tutmuştur. (...Mehmet Albayrak'tan) Hoca Nasreddin bir gün! "İçinde ben de vardım!" Nasreddin Hocamızın, Evi iki katlıymış. İki kat arasında, Tahta merdiven varmış. Hoca, bir gün yukardan, Aşağıya inerken, Ayağı, cübbesine, Takılıp düşer birden. Ve aşağıya doğru, Yuvarlanarak hatta, Bir anda kendisini, Buluverir alt katta. Bir şey olmamış gibi, Sonra da kalkar hemen. Ve bahçe kapısını, Açarak çıkar evden. Lakin Hoca merhumun, Bu yuvarlanmasıyla, Çok büyük bir gürültü, Çıkar tabiatıyla. Çünkü koca bir beden, Tahta merdivenlerden, Pata küt aşağıya, Yuvarlanmıştır birden. Çıkan bu gürültüyü, Komşu da işitmiştir. Ve "acaba bu ne ki?" Diye merak etmiştir. Sonra onu görünce, Der ki: (Hoca Efendi, Bu sabah sizden gelen, O gürültüler neydi?) Hoca, hiç bozuntuya, vermeden der ki hemen: (Cübbem yuvarlandı da, O sestir size gelen.) Der ki: (Hoca, aşkolsun, Cübbenin düşmesiyle, Hiç o kadar gürültü, Çıkar mı, doğru söyle.) Hoca der ki: (O kadar, İnceleme be canım. Cübbem yuvarlanırken, İçinde ben de vardım.) (...Serdar Uyan)