Temel'in yeri

A -
A +
Temel'in yeri Adam köşe başında dilenen Temel'in sözlerine kulak vermiş; "-Allah rızası için şu köre bir sadaka beyefendi..." Çileden çıkmış tabii; "-Nasıl körsün sen?... Benim beyefendi mi hanımefendi mi olduğumu nerden biliyorsun?..." "Kör olan arkadaşım Dursun" demiş Temel; "-Yemeğe gitti de, gelene kadar onun yerine bakıyorum..." SÖZ'ün gelimi... Yıl 2000-2001 Türkiye Ekonomik Krizi Ekonomik kriz ve sonrasında birçok banka battı birçoğu da el değiştirdi. Batanlar battı gitti. Onlara sözüm yok. El değiştirenlerin hikâyeleri bana hep ilginç gelmiştir. Detaya girmeden sorsak? Kriz öncesi bu bankaları kimler yönetiyordu, sahipleri kimlerdi? Kriz sonrası kimler yönetiyor, sahipleri kimler? Mevduat güvencesi nedeni ile herkes paralarını kurtardı dense de aslında batıkların ve krizin 60 milyar dolarlık faturasını yine de vergiler ile vatandaş ödemişti. ... Yıl 2008 Global Ekonomik Krizi Bu kez dünya genelinde birçok banka batıyor ya da bir şekilde el değiştiriyor. Batanlar battı, batacak. Onlara sözüm yok. Detaya girmeden sorsak? Kriz öncesi bu bankaları kimler yönetiyordu, sahipleri kimlerdi? Kriz ve sonrasında kimler yönetecek, sahipleri kimler olacak? Bir Afrika deyişi. "Beyaz adam geldiğinde elinde İncil, bizim ise topraklarımız vardı... Bize gözlerimizi kapatarak dua etmeyi öğrettiler... Uyandığımızda gördük ki onların toprakları, bizim İncillerimiz vardı..." (...Mustafa Koç-Okur/Yazar) bizimkiler Çantadan uzaktan kumanda aletinin çıkması komik olsa da olağan bir durumdur... Ancak akşam eve gidince oradaki kumandanın yerinde olması, olayı gizemli hâle sokar... Bir televizyon ve biri nereden geldiği belli olmayan iki kumanda ile günler geçmektedir... Taa ki; bir ay sonra, mahallede arkadaşlarla sohbet edilirken, içlerinden birinin şu sözlerine kadar; "-Sanki yer yarıldı, uzaktan kumanda içine girdi kardeşim..." Cem'in misafirliğe gittiği gün, hem cep telefonunu, hem de cep telefonu diye uzaktan kumandayı çantasına attığı anlaşılmıştır... tuzaktan kumanda (...KANALTÜRK-Telegol) TANJU ÇOLAK: Ertuğrul ayrıldıktan sonra Avrupa'dan çok transfer teklifi var; Suriye'den Azerbaycan'dan... ORHAN ERTANHAN: Avrupa ülkesi değiller ama olsun. S.Ö.Z. der ki; "-Sevgi toprağın beslemesiyle büyür, aşk rüzgâra karşı..." (...Oy oy oy... Müthiş S.Ö.Z.leri) kritik "-Futbol hayatım boyunca hep dediler ki, "Bülent rakiplerini tekmeliyor, Türk hakemleri es geçiyor, Avrupa'da olsa maçları tamamlayamaz... Ben Avrupa kupalarında 101, Milli Takım'da 105 maç oynadım, hiç kırmızı kart görmedim..." (...Bülent Korkmaz) bir film diyaloğu! "-Bazen seninle hiç tanışmamış olmayı diliyorum... Çünkü tanışmamış olsaydık, geceleri yatarken dünyada senin gibi biri olduğunu bilmeden uyuyabilirdim..." (...Can Dostum filminden) Hoca Nasreddin bir gün! "Yolculuk nereye?" Bir gün, Hoca merhuma, Adamın biri gelir. Der ki: (Kabul edersen, Geldim sana misafir.) Karnı açtır diyerek, Hoca da ekmeklikten, Bolca ekmek getirip, Sofraya dizer hemen. Sonra dönüp yemeği, Getirince, bu sefer, Görür ki, ekmeklerin, Yerinde yeller eser. Yemek dolu sahanı, Koyar sofra üstüne. Ekmek getirmek için, Mutfağa girer yine. Geriye döndüğünde, Dona kalır hayretten. Zira bir lokma bile, Kalmamıştır yemekten. Velhasıl gide gele, Bitab düşer, yorulur. Neticede ekmek de, Yemek de kalmaz olur. Kahveleri içerken, Sorar Hoca bu defa: (Allah nasib ederse, Yolculuk ne tarafa?) Der: (Bende iştahsızlık, Hastalığı var diye, Bursa'ya gidiyorum, Birkaç gün tedaviye. Sakın az kaldım diye, Üzülme, olma mahzun. Dönüşte de uğrayıp, Kalırım daha uzun.) Hoca der: (Ne yazık ki, Ailece yarın biz, Maalesef kasabayı, Terk edip gideceğiz. Siz misafir olunuz, Dönüşte başka eve. Çünkü biz gidiyoruz, Hiç dönmemek üzere.) (...Serdar Uyan) iğnelik... > MERSİN'E Üçüncü Yeni dostlar, Dâvet etti Mersin'e... Etmeliyiz itibâr, Hakîkatin sesine! Getirilmeli dile, Hayâtın tadı tuzu... Kurallı nesir ile, Vezinli şiir mevzu! Kulak ver şöyle eğil; Doğrusu bu diyorum... Dostlar tersine değil, Mersin'e gidiyorum! > (...Sefa Koyuncu) tebeşir tozu "-Hırs, bir sandalın yelkenini şişiren rüzgâra benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar..." (...Voltaire) hayata dair Hiç kimse onu bulandırmadığı ve ihlal etmediği sürece hukuk, teneffüs ettiğimiz hava gibi görünmez ve tutulmaz bir şekilde etrafımızı kaplar... Hukuk ancak kaybettiğimizi anladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibi sezilmez bir şeydir... (...Pierre Calamanderi) Temel'in yeri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.