Temel'in yeri

A -
A +
Temel'in yeri Te­mel'le Dur­sun bi­sik­let­le­ri ile do­la­şı­yor­muş... Bir­den Dur­sun ine­rek te­ker­lek­le­rin­de­ki ha­va­yı bo­şalt­ma­ya baş­la­mış... "Ya­hu" de­miş Te­mel; "Bu­na ne ge­rek var ki?..." "Ra­hat bi­ne­mi­yo­rum" de­miş Dur­sun; "Bu bi­sik­let ba­na çok yük­sek ge­li­yor..." Te­mel he­men in­miş bi­sik­le­tin­den... Alet çan­ta­sın­dan anah­ta­rı çı­kar­tıp se­le­yi ve di­do­nu sö­küp yer­le­ri­ni de­ğiş­ti­re­rek tek­rar tak­ma­ya uğ­ra­şır­ken, Dur­sun sor­muş; -Sen şim­di ne ya­pı­yor­sun?... "-Se­nin gi­bi saf bir adam­la ge­ze­mem" de­miş Te­mel; "-Ben ge­ri dö­nü­yo­rum..." Bir film di­ya­lo­ğu! FRANK SLA­DE: Be­nim­le ay­nı fi­kir­de ol­ma­mak gi­bi bir lük­se sa­hip de­ğil­sin ev­lat... Be­nim do­lu bir 45'li­ğim var, se­nin­se si­vil­ce­le­rin... (...Ka­dın Ko­ku­su fil­min­den) tuzaktan kumanda (...ATV-Pa­zar Ma­ga­zin) MU­HA­BİR: Si­ze 'Ap­tal sa­rı­şın' la­ka­bı tak­mış­lar?... ES­RA VE CEY­DA: Açık­ça­sı ze­kâ­mı­zı ih­ti­ya­cı­mız ol­du­ğun­da çı­kar­tı­yo­ruz, di­ğer za­man­lar din­len­di­ri­yo­ruz... Xxx (...STAR-F.Bah­çe-Ar­se­nal) UĞUR ME­LE­KE: Hü­cu­ma çı­kar­ken çok ra­hat­lar... ER­TEM ŞE­NER: Evet çok zor hü­cum ge­liş­ti­ri­yo­ruz... Çok ko­lay po­zis­yon ve­ri­yo­ruz... Ey­vah ey­vah ge­li­yor­lar yi­ne... kritik "-Ben ge­nel ola­rak stand-up'çı­lar­dan sı­kı­lı­yo­rum. Ben sa­de­ce Cem Yıl­maz'ın bir ta­ne­si­ni iz­le­dim, ta­ham­mül ede­me­dim... Eğer sah­ne­de­ki oyun­cu de­ğil­se, bir oyun­cu ola­rak sı­kı­lır­sı­nız, tan­si­yo­nu­nuz dü­şer, şe­ke­ri­niz dü­şer, çok kö­tü olur­su­nuz..." (...Fer­han Şen­soy) Zen­gi­ne yar­dım Es­ki­den ca­mi av­lu­la­rın­da, kö­şe baş­la­rın­da ba­ğı­rır­lar­dı. "-Fa­ki­re yar­dım. Fa­ki­re yar­dım." Ame­ri­ka'dan baş­la­yıp bü­tün ba­tı ül­ke­le­ri­ne içi­ne alan kriz­den son­ra du­rum de­ğiş­ti. Şim­di Ba­tı'nın her ta­ra­fın­da şöy­le ba­ğı­rı­yor­lar. "-Zen­gi­ne yar­dım. Zen­gi­ne yar­dım. Ban­ka­la­rı kur­ta­rın." Sa­ğol­sun Ba­tı­lı dev­let yet­ki­li­le­ri de bu fer­yat­la­rı göz ar­dı et­me­di­ler. Ban­ka­la­ra 3.7 tril­yon do­lar­lık bir kay­nak ayır­dı­lar. Bu­nu gö­rün­ce biz­de­ki ba­zı ak­lı­ev­vel­ler du­rur mu? Kriz ge­li­yor. Kriz ge­li­yor. Ni­ye ted­bir al­mı­yor­su­nuz? Mak­sat baş­ka. Biz­de ol­ma­yan kri­zi biz­de de çı­kart­mak. Son­ra­sı­nı ga­yet iyi bi­li­yor­su­nuz. "-Ban­ka­lar ba­tı­yor. Zen­gi­ne yar­dım. Zen­gi­ne yar­dım." Gö­zü­nü­zü top­rak do­yur­sun emi. (...Mus­ta­fa Koç-Okur/Ya­zar) bizimkiler İz­mir rek­lam ser­vi­sin­de ça­lı­şan ga­ze­te­mi­zin en yaş­lı­la­rın­dan Fu­at Abi, an­ne­si ve­fat eden Bas­ri Abi'ye baş­sağ­lı­ğı di­le­yip ya­nın­dan ay­rı­lı­yor... Da­ha son­ra Bas­ri Abi'nin ye­rin­de ol­du­ğu­nu bil­dir­mek için Meh­met Abi'yi arı­yor; "-Abi Bas­ri gel­miş, baş­sağ­lı­ğı di­le­me­ye gi­der­sin di­ye ara­dım..." Kar­şı­da­ki ses, onu şöy­le kar­şı­lı­yor; "-Fu­at Abi ben Bas­ri Bas­ri..." Not: Ar­ka­daş el­li yaş üs­tü­dür... Meh­met Abi di­ye Bas­ri Abi'yi ara­mış­tır... (...Mu­rat Murç­lu'dan) Hoca Nasreddin bir gün! Adil tak­sim!.. Ho­ca, ak­ra­ba­sın­dan, Bi­rin­dey­ken mi­sa­fir, Ev sa­hi­bi sof­ra­ya, Piş­miş ta­vuk ge­ti­rir. Der ki: (Ho­ca efen­di, Şu­nu sen ada­let­le, Par­ça­la­ra ayı­rıp, Tak­sim et bi­ze he­le.) Ha­nı­mı, iki oğ­lu, İki de kı­zı var­dır. Bir de adam ve Ho­ca, Hep­si ye­di in­san­dır. Ho­ca, ön­ce ta­vu­ğun, Boy­nuy­la ge­ri­si­ni, Adam­la ha­nı­mı­nın, Önü­ne sü­rüp der ki: Ka­rı ko­ca, bu evin, Baş ve son sa­hi­bi­dir. Bu yüz­den bu kı­sım­lar, On­la­rın na­si­bi­dir. İki ka­na­dı­nı da, Ko­pa­rıp son­ra he­men, İki kı­za uza­tıp, Der ki: (Siz, çok geç­me­den, Ka­nat­lı kuş­lar gi­bi, Ev­le­nip uçar­sı­nız. Onun için ka­nat­lar, Si­zin do­ğal hak­kı­nız.) İki ba­ca­ğı­nı da, Ko­pa­ra­rak he­men­ce, İki oğ­la­na ve­rip, Der ki: (Siz bü­yü­yün­ce, Bu eve, öte­be­ri, Alıp ge­ti­rir­si­niz. Onun için ayak­lar, Si­ze la­yık şüp­he­siz.) Ge­ri­ye bü­tü­nüy­le, Göv­de kıs­mı ka­lır ki, Onu da ken­di alır, Ho­ca­mız ta­bii ki. Öbür­le­ri, pek mem­nun, Gö­rün­me­se de bi­raz, Yi­ne de bu tak­si­me, Ede­mez­ler iti­raz. (...Ser­dar Uyan) Ha­ya­ta Da­ir -Her bi­ri­miz tüm ha­yat de­ne­yim­le­ri­miz­den yüz­de yüz so­rum­lu­yuz... -Ak­lı­mız­da olan her dü­şün­ce ge­le­ce­ği­mi­zi be­lir­le­mek­te­dir... -Her­kes için en bü­yük mut­suz­luk, "Ye­te­rin­ce iyi de­ği­lim" di­ye dü­şün­mek­tir... -Bu sa­de­ce bir dü­şün­ce ve dü­şün­ce de­ğiş­ti­ri­le­bi­lir... -Ken­di­miz­le ba­rı­şık ol­du­ğu­muz za­man ha­ya­tı­mız her yö­nüy­le dü­ze­ne gi­rer... -Olum­lu de­ği­şim­le­rin anah­ta­rı şim­di ve bu­ra­da ken­di­mi­zi ka­bul et­mek­tir... -Be­de­ni­miz­de "Has­ta­lık" de­nen şe­yin üre­ti­ci­si bi­ziz... -Ken­di hak­kı­mız­da dü­şün­dük­le­ri­miz ken­di ger­çek­le­ri­miz­dir... (...Lo­ui­se Hay) tebeşir tozu "-Çin­ce'de kriz ke­li­me­si­nin ya­zı­lı­şı iki ka­rak­ter­den olu­şur; teh­li­ke ve fır­sat..." (...John F. Ken­nedy) kadınlar erkekler Ye­di se­kiz dil bi­len bir bil­ge­ye: "Üs­tad" di­ye sor­muş­lar; "-Ger­çek bir uz­man ola­rak bü­tün dil­le­rin özel­li­ği­ni bi­li­yor­su­nuz... Söy­ler mi­si­niz; aca­ba an­la­şıl­ma­sı en zor dil han­gi­si­dir?..." Bil­ge zat hiç dü­şün­me­den ce­vap ver­miş: "-Ka­dın­la­rın di­li..." ...gün­de­min kı­rın­tı­la­rı... Eko­no­mik kriz­de işi­ni kay­be­den CE­O'lar so­lu­ğu doğ­ru­ca Kör­fez'de alı­yor­lar­mış... De­mek ki 70 do­la­rın al­tı­na düş­se bi­le pet­rol­de hâ­lâ ge­le­cek var. S.Ö.Z. der ki; "-Do­ma­tes, bi­ber, so­ğan... Pi­şi­rir­sen me­ne­men olur, pi­şir­mez­sen sa­la­ta olur... Ara­da­ki çiz­gi­ye dik­kat et..." (...Ha­ya­tın bi­lin­me­yen çiz­gi­le­ri­ni an­la­tır­ken et­ti­ği Ha­bip Ar­vas müt­hiş S.Ö.Z.le­ri) Temel'in yeri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.