tuzaktan kumanda
(TGRT - İftar Sonrası...) MUSTAFA SARIGÜL: Komşusu tokken aç yatan bizden değildir... *** (KANAL D - Ana Haber...) VATANDAŞ: Arka arkaya üç tane öncü deprem oldu... DEPREM UZMANI: Siz nerden biliyorsunuz öncü olduğunu?... VATANDAŞ: Ben otuz yıllık İzmirli'yim... *** (SHOW - Thai Kick Box...) ORHAN AYHAN: Sevgili seyirciler Ugandalı gülüyor ama arabayla dayak yiyor... ------ > S.Ö.Z. der ki; "-Yalan söylemek ayıptır... Yalanı yalan söyleyerek düzeltmek sanat..." ('Bu ne ki' dedirtecek ilginç ama aynı zamanda müthiş S.Ö:Z.leri...) ------ > İftar saati... Meçka* Engin Karnı acıkmıştır ve zaman geçmek bilmemektedir... "Zaman daha çabuk geçer" diye uzun süre bakmadığı bilgisayarın saatine gözünü kaydırır... Saatler 17.00'ı göstermektedir... Geri almadığına göre 16.00'dır... Oysa bilgisayar saati otomatik olarak geri almıştır... Saatten gözünü kaçırıp çalışmaya devam eder, ama serviste bir gariplik vardır... "İftara yeni saate göre daha 1 saat 12 dakika var, bu millet nereye gitti" diye düşünür... Yemekten gelip bir yandan yalanan, bir yandan sigarasını tüttüren Cem'i görür... ...Ve olaylar gelişir... * Vatansever, toplum adamı, herkesin yardımına koşan, gerçek insan... ------- > sanatik kritik "-Sayısız tehlikeli sahnede rol aldım, hemen hemen her filmde ata bindim... Suç benim değil, sinirli olan hayvanındır..." (...Cüneyt Arkın) ------ > politik kritik "-İnsanları olduğu gibi kabul etmelisiniz... Özgürlükten yanaysak, 'özgürlüğün bir kısmını kabul etmiyorum' diyemeyiz..." (...Tayyip Erdoğan) ------ > sanatik kritik "-Spor konuşulacak bir şey değil, yapılacak bir şey... Dil ile dudakla yapılanlar, el ile ayakla yapılması gerekenlerin önüne geçti..." (...Mehmet Ali Şahin) ------ > bizimkiler... Davulcu, Bilgehan'ın kapısını çalıp bahşiş istemiş... "Ben hep yiyip yattım, sizin davulu duymadım bile" diyerek vermek istememiş... Davulcu "Tamam abi işte... Seni hiç rahatsız etmemişiz" demiş ve 10 milyonu alıp gitmiş... *** Adnan Abi, "Ateşböceği Ercan"ın ismini bir anda hatırlayamadı; "-Neydi o adamın adı?... Hah 'Balarısı Ercan..." *** Dündar Abi klasiği... Kaybolan cep telefonunu çaldırarak bulmayı düşünüyormuş... Tabii o sırada kaybettiği cep telefonuyla konuşuyor... Karşıdakine söyleniyor; "-Abi kapat da şu telefonu bulayım, ararım seni..." ------ > hayata dair (Bütün hatalı alanlarını yok etmiş bir insanın portresi...) Ü Bu insanlar, hayatın her yönünü severler, şikayet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler... Ü Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir... Ü Çok açık ve dürüst konuşurlar... Çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler... Ü Kendilerini şikayet etmeden kabullenirler... Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler... Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler... Ü Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar... Gereksiz kavgalarda asla taraf tutmazlar... İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar... Ü En önemlisi bu insanlar kendilerini severler... Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal çöküntüye götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler... Ü Hatalı alanlardan bağımsız insanlar, mutluluğu kovalamazlar... Sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur... Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir... (...Dr. Wayne W. Dyer) ------ > ...gündemin kırıntıları... Kaya Çilingiroğlu da bir nevi hırsız sayılır, "Kalp Hırsızı"... Neyse ki güvenlik kameralarına yakalandı... *** Cüneyt Arkın da Başbakan gibi attan düştü... Dünyayı kurtaran adamla, dünyayı kurtarması istenen adamın kaderi.. *** Leyla Zana'nın yeni partisinin logosunda "Gül" olacak... Yine meçhul bir parti olacak anlaşılan... Rumuz: Goncagül... ------ > kadınlar & erkekler Andy Rooney demiş ki; "Birçok sebepten dolayı otuz yaşını aşmış kadınları beğeniyor ve takdir ediyoruz..." Sebeplerini de şöyle sıralamış; ... Otuz yaşını geçmiş bir kadın asla sizi gecenin bir yarısı uyandırıp "ne duşünüyorsun" diye sormaz... Umurunda değildir çünkü ne düşündüğünüz... ... Eğer otuzunu aşmış bir kadın TV'deki maçı seyretmek istemiyorsa, söylene söylene TV'nin karşısında yanınızda oturmaz... Yapmak istediği bir şeyi yapar... Ve bu genellikle daha enteresan bir şeydir... ... Otuz yaşını aşmış bir kadın kendini yeterince iyi tanır ve kendinden emindir... Kim olduğunu, ne olduğunu, ne istediğini ve kimden istediğini bilir. Otuzunu aşmış çok az kadın onun hakkında ya da yaptıkları hakkında ne düşündüğünüzü önemser... ... Otuzunu aşmış kadın, ağırbaşlıdır... Bir operanın ortasında ya da bir restoranda sizinle çağlık çığlığa kavga etmesi çok nadirdir... Ha tabii hak ettiyseniz, sizi vururken de hiç tereddüt etmez, sonuçlarına katlanmayı da planlayarak... ... Otuzunu aşmış kadın övgüler yagdırmakta çok bonkördür, çoğu hakedilmemiş bile olsa... Çünkü takdir edilmemenin ne olduğunu iyi bilir... ... Otuzunu aşmış kadın sizi bayan arkadaşlarıyla rahatlıkla tanıştıracak kadar kendine güvenir... Daha genç bir kadın, en iyi arkadaşını bile görmezlikten gelebilir, yanındaki adama güvenmediği için... ... Kadınlar yaşları ilerledikçe medyumlaşırlar... Ona karşı kendinizi savunmanıza hiç gerek yoktur, onlar her bir haltınızı bilirler... ------ > temelin yeri Temel, köpüre köpüre Dursun'a anlatıyormuş: "-Adamın bana yüz milyon borcu var... Bir yıldır semtime uğramıyor..." Dursun akıl vermiş; "-Hemen mahkemeye ver..." -Nasıl vereyim?... Elimde borç senedi yok ki... "-Öyleyse mektup yaz ve parayı iste..." -Yazdım, cevap vermedi... "-Bir daha yaz, beş yüz milyon borcunu ver de..." -Beş yüz milyon mu?... Halbuki sadece yüz milyon borcu var... "-İyi ya... Beş yüz milyon yazınca, sana yüz milyon borcum var demeye mecbur olacak... Sen de imzalı bir kağıt istemiyor musun? Mektubu alınca hemen mahkemeye başvurursun...." ------ > Şifa Yemek İftar Menüsü * Kremalı Sebze Çorba... * Piliç Haşlama... * Sade Pirinç Pilavı... * Cevizli Revani... ------ el değmeden hazırlanmış turkcell birinci futbol ligi... malatya çocuklardan sevgiyi esirgeme kurumu... zeynep kamil star olunmaz star doğulur kadın ve doğum hastanesi... moda neyse onu araştırmacı gazeteciler derneği... çocukluğu esirgeme kurumunda geçmiş sanatçılar kurumu... değil malkoçoğlu, kralını tanımayan atlı spor kulübü... evlileri boşayan, boşananları barıştıran aracı kurum... olmamış deyip on üzerinden dört veren magazin azetecileri derneği...