Tuzaktan kumanda...

A -
A +

(...SHOW TV - Ana Haber) ALTYAZI: Düriye'nin güğümleri kalaylı mı?... *** (...CNN Türk - Futbolmania) ÖMER ÇAVUŞOĞLU: Burada hakem yanlış bayrak kaldırıp orta hakemi yanıltıyor... AZİZ ÜSTEL: Bayrak bir ulusun simgesidir Ömer Bey... HHH (...ATV - Ana Haber) MUHABİR: Annenizin deli dana olduğunu ne zaman öğrendiniz?... *** (...FLASH - Ana Haber) HABER: Sayın seyirciler Guantanamo cezaevindeki Türk asıllı tutuklu 6 sene sonra kurtuldu... TUTUKLUNUN ANNESİ: Oğlumun psikolojisi bozuldu, 5 senedir cezaevinde... SPİKER: Tabii bu normal, 4 yıldır içerde... > Tebeşir Tozu... "-Büyüklüğün belli bir ölçüsü yoktur... Yükselten ya da alçaltan şey kıyaslamadır... Nehirde büyük görünen bir gemi, denizde küçüktür..." (...Seneca) > sağdan - soldan (...Zonguldak - Okul Televizyonu - Bülent Tacir) "-KULLANMADIĞINIZ ZAMAN BENİ KAPATIN... BÖYLECE HEM ELEKTRİK TASARRUFU YAPMIŞ OLURSUNUZ, HEM DE ÖMRÜMÜ UZATMIŞ OLURSUNUZ..." (...İstanbul - Duvar Yazısı - Taha Koç) "-EŞEK HERİFİN DAMATLARI, LÜTFEN ÇÖP DÖKMEYİNİZ..." (...İstanbul - Müzik Market - Salih Çelik) "-G.SARAY'IN AVRUPA'DAKİ BAŞARILARINI ANLATAN DVD VE F.BAHÇE'NİN AVRUPA BAŞARILARINI ANLATAN 1,44 MB'LIK DİSKET MÜZİK MARKETİMİZDE..." (...Tekirdağ - Çiçekçi - Mustafa Yakup) "-KUŞUM AYDIN GÜLÜ GELMİŞTİR..." > S.Ö.Z. der ki; "-Yoğun trafiğe katlanmanın tek yolu, gün içinde ne kadar boş şeye zaman ayırdığınızı hatırlamaktır..." (...Avcılar civarında ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > kadınlar & erkekler Kadın kahvaltıda kurabiye yapmış, "Hayatım" demiş kocasına, "-Bunu her sabah millet işe giderken profesyonel olarak yapıp satsam sence ne kadar verirler?..." "Bilemiyorum" demiş avukat kocası kurabiyeyi zorlukla yutmaya çalışırken, "-Sanırım en az 3 - 4 yıl..." > Taşlamalar... Haşlamalar... TANK PALETLERİ Tank paletleri Yok etmesin diye Gelincik tarlarını, Gündüz, gece Rüyamda bile Gelincik tohumları ekiyorum. ... Umutlar, tomurcuklanır Belki, yeşerir diye yürekler. (osman.yavuz.inal) > sanatik kritik "-Hesabını ve cevabını vermeyen adam, habere devam edemez... Kendini gerçekten gösterilmek istendiği gibi bir skandalın sorumlu baş aktörü gibi görüyorsan, haberi bırak Ali... Ama öyle görmüyorsan, çık ve rezillerden hesap sor Ali... Anchorman Ali Kırca gibi ol, utanıp pısma Ali..." (...Reha Muhtar) politik kritik "-Sevgili vatandaşlarım bakın biz yıkmaya, vurmaya değil, kucaklamaya ve yapmaya, inşa etmeye geldik... Birileri vurabilir, birileri ak diyor diye siyah diyebilir, önemli değil... Biz Aşık Veysel gibi söz verdik, 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik ve gidiyoruz..." (...Tayyip Erdoğan) > sportik kritik "-Futbolcuların hepsi düz demeçler veriyor... "Önemli olan üç puandı onu aldık, önümüzdeki maça bakıyoruz, bu hafta iyi çalıştık"... Ne yani diğer haftalar iyi çalışmıyorlar mı? Ben diyorum ki; siz konuştuğunuz zaman insanlar sizi dinlemeli. Ama bazı oyuncular konuşurken sadece ben dinliyorum..." (...Fatih Terim) > Bizim ora... (...Nizip'te edilen hayır dualar) -Ömrün uzun ola düğünün güzün ola... -Su gibi murazın (bahtın) ola... -Tuttuğun altın ola; -Toprak diye pençelediğin altın ola... -Uşağının (çocuğunun) gününü göresin... -Külfetinin (ailenin) hayrını gör... -Düşünde ağ tüy bite... -Anan baban gününü göre... -Düşmanına zabınlık (zayıflık) vere... -Herifinin (kocanın) hayrını göresin... > Bugünün buluşu > İlk kez bir gazete, sizin hangi ünlü ile aynı gün doğup kendinizle gurur duymanız için "Bugün doğan ünlüler" köşesi yaptı... > Bizimkiler Cem tatilde dibe dalınca bir cep telefonuyla göz göze gelmiş... "Hangi saf düşürdü" gülerken telefonun rehberini kendisininkine benzetmiş... Kendisininkiymiş zaten... *** Talip evdeki televizyonun ara kablosunu tamir etmek istemiş... "Şarteli indireyim de çarpılmayayım" diye düşünmüş... Karanlıkta çalışamayınca şarteli kaldırıp fişi prizden çıkarmak aklına gelmiş... > Temel'in yeri... Adam Afrika seyahatinden son derece hasta dönmüş, hemen doktor Temel'e koşmuş... İlk muayenesi sonucu acilen hastanede özel bir odaya yatırılmış, yapılan bir seri test sonrası odasının telefonu çalmış... "Ben sizin doktorunuz Temel" demiş telefondaki ses; "-Test sonuçlarınız biraz önce tamamlandı... Sizde çok tehlikeli bulaşıcı bir virüse rastladık..." "Aman doktor bey" demiş adam panikleyerek; -Ne yapacağız şimdi?... "-Sizi pide ve lahmacun diyetine almaya karar verdik..." -Peki bunlar beni iyileştirecek mi Temel Bey?... "-Tabii ki hayır... Fakat... Sizi beslemek için oda kapınızın altından ittirerek verebileceğimiz yiyecekler sadece bu ikisi..." > Yeni yeni meslekler > İkinci El Araba Almak İsteyenleri "O Kadar Para Vereceğine Üç Beş Milyar Daha Koy, Sıfırını Al" Diye Pohpohlayan Dost İşleri Müdürlüğü... > Sigarayı Bırakan Kişiyi, "Ne De Olsa Yakında Başlayacaksın, Yak İşte" Diye Gaza Getiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Arkadaş İşleri Bakanlığı... > El Ele Yakalanmasına Rağmen "Aramızda Bir Şey Yok, Sadece Arkadaşız" diyen Dünya Ahiret Kardeş Sanatçılar Birliği... > Hayata dair... Eğer çocuğumuza, "Bir daha eve bu kadar geç gelirsen arabayı vermem" dediğimizde, bu zor olsa, ya da bunu yapmak uygun olmasa da sözümüzde durmalıyız... Bunun gibi eğer çocuğumuza, "Odanı toplarsan, öğleden sonra seni yüzme havuzuna götürürüm" demişsek, bunu mutlaka yapmalıyız... Aksi halde çocuklarımız söylediklerimizin bir anlam taşımadığını çok çabuk kavrayacaklardır... Tutulmamış bir sözün çocuk için yalandan bir farkı yoktur... Anne babaların sürekli olarak doğruyu söylemesi çocuğa dürüst olmanın kurallarını öğretir... (...B.Stone) > söz'ün gelimi, çerçeve özel versiyonu: çok zaman önceydi... o kadar zaman önceydi ki "zaman" diye bir şey yoktu... insanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı... bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı... derken zaman diye üç parçalı bir şey buldu etti insan... bir parçasına dün dedi, diğer parcasına bugün, öteki parçasına da yarın... sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu... dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı... farkında olmadan rezil etti bugününü... oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu... bir türlü beceremedi... bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı... bugünü eline yüzüne bulaştırdı... mutsuz oldu insan... ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı... ne yarın ne de dün... (samet sam'ın iğnesinden)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.