(...STAR - Bilimsel Uygulamalar Merkezi) ÖYKÜ SERTER: Zaten teknoloji öyle boyutlara geldi ki; burada hapşırsak kutuplarda "çok yaşa" diyorlar... *** (...SHOW TV - Uçankuş) BÜLENT ERSOY: Kafayı yedik dediysek de o kadar değil. Daha kimseden psikopatik destek almıyorum... Tebeşir Tozu... "-Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olur..." (...Benjamin Disraeli) S.Ö.Z. der ki; "-Yalnızlığın en kötü tarafı, yalnızlığı anlatacak kimsenin olmaması..." (...Artık kelimelerle dans ederken söylediği müthiş S.Ö.Z.leri) Bugünün buluşu > Adı Aslı olan birine, "Ben de fotokopisi" diye espri yapıldı... (...09.10.1990 - Fatih Güney'den) >> Son sözleri... REKLAM DEPARTMANI: Efendim bir reklam filmi için sizinle çalışmak istiyoruz... ASENA: Tamam görüşelim, nasıl bir tanıtım olacak?... REKLAM DEPARTMANI: Selocan diye bir miniğimiz var... Size telefonu veriyor, "Turkcell'le bağlan annene" diyor, hepsi bu... >> sağdan - soldan (...Yalova - Yol Levhası - Mehmed Yavuz) "-PETETE..." *** (...İstanbul - Garaj Kapısı - Melek Zümbülgil) "-BU GARAÇ KAPI ÖNÜNÜ KAP(A)MA... KULANILIYOR... NOT: ARABAN ÇEKTİRİLİR..." *** (...Batman - Kiralık Daire - B.Melik Ataç) "-EV KİRASI SİVİLLERE;300 YTL; ÖĞRENCİYE: 355 YTL... DAYALI DÖŞELİ EV KLİMALI... NOT:BALKONDA UĞUR DERİN DONDURUCU..." *** (...Yalova - Dükkan Camı - Mehmed Yavuz) "-ÇAMİDAYIM..." *** (...Afyon - Duvar Yazısı - Murat Gülşen) "-SENİ SEVİYORUM... O KENDİNİ BİLİYOR... (BENİ DE BİLİYOR)" >> Bizimkiler Milli Takım'ın Macaristan'la yaptığı maçı alan Küçük Hüseyin "Kadro 12 kişi oldu" diye bağırıp duruyor... Telaş maçtaki dakikalar geçtikçe artınca çevredekiler yanlışlığa ilgi duyuyor ve "Hayırdır" diye yanaşıyor... Kadrodaki fazlalık bulunuyor; İbrahim Toraman... Hüseyin, "Nasıl oldu da oldu" sorularına önce kafayı kaşıyor, sonra lambayı yakıyor; "-Haaa... Maçtan önceki kola reklamında vardı, ordan aklımda kalmış..." *** -3 fıstık... 3 leblebi... 1 mısır... 1 fındık... 2 biskrem... 1 canpare... 1 hanımeli... 4 çizi... 1 dido... 3 çokonat... "Nedir" diyecek olursanız, herkesin perhizde olduğunu zannettiği Hayrettin Abi'nin Faik Dükkan'dan alıp, yazdırdığı yiyeceklerin listesi... Arkasında Adnan Abi'nin notu var; "-Hayrettin Abi; misafirim geldi yalanına kim inanır... Afiyet olsun..." *** Hazır yeri gelmişken unuttuğum bir olayı da anlatayım... Herkes Faik Abi'nin dolabından yiyecek bir şeyler alıp, altına ismini not ediyor... Aybaşında da tahsilat yapılıyor... Sırrı aldıklarını yazarken listede Yusuf'un ismini görüp, onun bulunduğu yerin karşısına yazıyor; "-Sevgili kardeşim, çoktandır görüşemiyoruz... Yarın iftardan sonra kafeteryada buluşalım..." *** Fahri Abi, Hayati Abi, Sebahattin Abi iftar sonrası muhabbetinde, uzmanlık alanlarını konuşuyor... Hayati Abi, eğitimini verdiği beden dilinden bahsediyor uzun uzun... Sebahattin Abi soruyor, "Abi bu bedenin dili tam olarak nerede?..." >> itiraf reyonu... (...isim: hüseyin sali ...şehir: istanbul ...yaş: yirmiüç) Bizim şirketten bir arkadaş, yolda yürürken müşterisiyle telefonla konuşuyormuş... Laf açılmış, Mısır Çarşısı'nın civarında, "Bu fiyatlarla bombayı patlatacağız" diye espri yapmış... Orada bulunan bir sivil polis bunu duymuş ve "Çarşı bombalanacak" diye bizim arkadaşı tutuklamış... Durumu kurtarmak epey zamanını almış... Siz siz olun her yerde her şeyi söylemeyin... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) >> Temel'in yeri... Temel'in üç çocuğu varmış ve hepsiyle de arası çok iyiymiş... Babalarını çok seviyorlarmış ve onu el üstünde tutuyorlarmış... Bir gün mal muhabbeti olmuş ve Temel de sağken miras meselesini çözmenin uygun olacağını düşünmüş... Ama Temel malının tapusunu çocuklarına verdikten sonra hastalanmış... İşler umduğu gibi gitmemiş ve Temel'e kimse bakmak istememiş... Temel düşünmüş, bir gün çocuklarını yanına çağırmış, "Size bir sır vereceğim" demiş ve yastığının altına sakladığı hamsi heykelini çıkarmış... "-Malı paylaştırdım size, ancak altınlardan söz etmedim, altınların nerde olduğu bu hamsinin karnında yazılı... Ben öldükten sonra açıp okursunuz..." O günden sonra Temel kuş sütüyle beslenmeye başlamış... Oğulları ve gelinler çevresinde fır dönmeye başlamış... Gün gelmiş, Temel ölmüş... Herkes ağlıyormuş ağlamasına da akılları hamsideymiş... Sonunda cenaze töreni bitmiş hamsiyi alıp ortadan kırmışlar... İçinden bir kağıt çıkmış, kardeşlerden bir okumuş; "-Sağlığında malının tapusunu çocuklarına verenin bu hamsi kadar beyni yoktur..." Hayata dair... Daha yakında düşünmemek seni, Ve seni daha uzakta düşünmemek, Olduğun yerde düşünmek seni, Çünkü olduğun yerde gerçeksin... ... Daha yaşlı düşünmemek seni, Ve daha genç düşünmemek, Ne daha büyük ne daha küçük, Ne daha sıcak ne daha soğuk... ... Seni düşünmek ve özlemini çekmek senin, Görmek istemek seni; Ve seni sevmek, Gerçekten olduğun gibi... (...Erich Fried) sanatik kritik "-Can Tanrıyar, yedi yıldır hayat arkadaşlığını silip, mesleğini yapmayı tercih etti... Şunu anladım ki hem güven anlamında gazeteci ile evlenilmez, hem de evde saklambaç oynamamak için gazeteci ile evlenilmez..." (...Petek Dinçöz) politik kritik "-Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı yarın bir gün ola ki Fransa'ya gittiğinde kalkıp da 'Ermeni soykırımı yoktur' dediği zaman ne yapacaksınız?... Alıp da içeri mi atacaksınız?... Böyle bir gücünüz mü var?..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Aynanın karşısına geçip nerem iyi diye bakmıyorum, çünkü artist değilim... Farklı karakterlerle birlikteyim ama sahaya çıkınca ne konuştuğunuzun önemi var, ne de dilin. Futbolun dili birdir... Ben uzaydan gelmedim..." (...Runje) >> çok tutulan "ilginç dış haberler" servisi notları; >> çin'de bir papağan sahibesine acı gerçekleri bir gün hiç acımadan söyledi... kadın papağanı sayesinde kocasının kendisini aldattığını öğrendi... papağanın kocayı taklit ederek sürekli "seni seviyorum", "boşanacağım", "biraz daha sabırlı ol" gibi kelimeler kullanması, kadının üzerinde soğuk bir duş etkisi yaptı... >> amerikalı bir çılgın, dişinin ağrısına dayanamayınca, silahla dişine ateş etti... eşi tarafından hastaneye kaldırılan adam, dört saat süren bir ameliyattan sonra hayata döndü... >> ispanya'da televizyondaki boğa güreşlerine özenen iki erkek kardeş, "hangimizin kafası daha sağlam" diye iddiaya girince, kafalarını defalarca birbirlerine vurdular ve ikisi birden beyin sarsıntısı geçirdi... >> italya'nın kuzeyinde yaşayan bir adamın hemzemin geçitte arabası aniden arızalandı... arabasını hareket ettiremeyen adam, o sırada üstüne doğruca gelen trenin çarpması sonucu öldü... ilginç olan şey; aynı adamın kızı da olaydan dört yıl önce aynı geçitte aynı makinistin kullandığı aynı trenin çarpması sonucunda ölmesiydi... >> kanada'da düzenlenen güzellik yarışmasının organizatörleri, jüriye bir görme özürlüsünü de çağırdı... yarışmacıları seslerini duyarak değerlendiren kişi, onların iç güzelliklerini bu yolla anlamaya çalıştı...