Tuzaktan kumanda...

(...KANAL D - Ana Haber) MEHMET ALİ BİRAND: AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle taburcu edildi... Eski Başbakan Bülent Ecevit için ise hapishane önündeki bekleyiş sürüyor... *** (...STAR - Lütfen Bu Konuya Girmeyelim) SABA TÜMER: Welcome to our studio... YOGA HOCASI: Türkçe biliyorum... SABA TÜMER: Biz de alıştık İngilizce konuşmaya, hep yabancı konuk aldığımız için... *** (...SHOW TV - Gün Aydın) MERİÇ ERKAN: Biz bir ilki gerçekleştirdik ve Ahu Tuğba benimle evlenmek için referanduma gitti... KUŞUM AYDIN: Biz burada öyle kelimeler kullanmıyoruz... Lütfen anket deyin.. Tebeşir Tozu... "-Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür... Ona iyiliği kötülüğü katan sizsiniz..." (...Montaigne) sağdan-soldan... (...İstanbul - Kamyon Arkası - Hakan Yavuz) "-DÜŞMEDEN DÜŞÜN, DÜŞÜNCE AĞLAMA..." *** (...Sivas - Turist Konağı - Hüseyin Polat) "-DAMSIZ VE FRANSIZLAR GİREMEZ..." *** (...İstanbul - İşyeri Camı - Volkan Yavuz) "-KALPAZANLAR DİKKAT, BU DÜKKANDA 50-100 YTL GEÇMEZ..." (...İstanbul - Kamyon Deposu - Dilaver Arvas) "-SEN DOLDUR BEN İÇEYİM..." >> Bizim ora... Karnesi zayıflarla dolu olan Posgoylu Cemender'in oğlu İlimdar eva gelür gelmesüne ama garneyi bubasına nasıl gösdereceğinin telaşı içindedir... Onun bu halini gören Cemender: "-Ola gal bahem buraya naluğ ediyersin, nay ettin garnani gatirdün mi?..." -Geturdim buba ama o ogretman hamusuna zayuf vermuş... Bihen zor sorular soriyer... Cuvap vermeyunca da aha bele oliyer... "-Ula nasul zayuf veriyer gederum mektebe onu zanduğum içune goyar dereye aturum..." -Aha buba isdamiyersen senda bah... Cemander karneyu görande beynundan vurulmişa dondi... Uşağun elinden tuttuğu gibu mekteba vardi. Doğru ögratmanin odasına çıhdu ve sordi: "-Ogretmen bey sen benim oğlana nasul zayıf veriyersin?..." -Çalışmıyor Cemander Bey... "-Zor soriler soriyermişsin?..." -Hayır aksine çok kolay sorular soruyorum... "-Ula İlimdar gel bahayunm ögretmanin bir sori sorsun benum yanimda..." -Söyle bakalım ilimdar iki kere iki kaç eder?... "-Aha buba gordin mi gene zor soriyer..." >> Temel'in yeri... At yarışı hastası Temel, arkadaşlarıyla sohbet ediyormuş... Başından geçen bir olayı şöyle aktarmış: "-Bir keresinde rüyamda onbir atlı bir yarış gördüm... Ne tesadüf ki o gün onbirinci ayın, onbirinci günüydü... Oğlumun onbirinci yaş günü, benimse okuldan mezun olmamın onbirinci yıldönümüydü... O gün bir de yarışın birinin onbir atlı bir yarış olduğunu öğrendim... Ben de bunların bir işaret olduğunu düşünüp, o oyunda onbirinci ata oynadım..." -Eee... Kazandın mı peki?... "-Yok yahu... Oynadığım at onbirinci oldu..." Bizimkiler Holdingin VIP salonunda büyük iftar için hazırlıklar yapılıyor... Hüseyin Kılıç Abi yemekte bir aksilik çıkmaması için büyük bir titizlikle hazırlıkları gözden geçirmektedir... Yanında Şifa Yemek'in sorumlusu Fahri Yükseldi Abi ile, denetlemedeler... "Hah" diyor Hüseyin Abi, "Bu anfinin gelmesi iyi oldu... Konuşmaları arkadakiler de net bir şekilde duyacak"... Garsonlardan biri olaya açıklık getiriyor; "-Abi o kahve makinesi..." Hayata dair... İlk gün kolaydı, İkinci gün biraz zor, Üçüncü gün daha zor ikinciden... ... Günden güne daha zor... Öylesine zordu ki yedinci gün Dayanılmayacakmış gibi neredeyse... Şimdiyse; Özlemini çekerim, Yedinci günün... (...Erich Fried) ...gündemin kırıntıları... Zico, Ankara beraberliğinden sonra da, "Acele etmeyin" demiş; "-Karamsarlık için henüz çok erken..." Bu hocanın ismi "Beyaz Pele" değil, "Tozpembe Pele" olmalıymış... *** Tigana UEFA maçı için "Tottenham'ı biraz tanıyorum" demiş; "-Çünkü 2 sene Londra'da yaşadım..." Biz de 2 senedir seninle yaşıyoruz; daha tanıyamadık ama dur bakalım... S.Ö.Z. der ki; "-Aşkta ilk önce; 'kaybetmemek' üzere planlar yapan kaybeder..." (...'Seven terkedilir'i dolandırarak söylerken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) Bugünün buluşu > İlk kez şaka olsun diye biri için gazeteye ölüm ilanı verildi... (...18.10.1978) kadınlar & erkekler Kadın 10 yıllık kocasına bağırır: "-Az koşmadın peşimden... Ama senin o kur yaptığın dönemlerde, ben senin yüzüne bile bakmıyordum... Peşinden hiç koşmadım..." Kocası cevaplar: "-Ne olmuş yani?... Kapan da farenin peşinden koşmaz ama eninde sonunda fareyi yakalar..." itiraf reyonu... (...isim: şekerci % yüz laz ...şehir: istanbul ...yaş: yirmibeş) Ben İstanbul'dayım, babam Rize'nin Pazar ilçesinin Boğazlı köyünde Cin Ali'nin evinde... Özel numaradan telefonuma birkaç kez cevapsız çağrı gelince, sonunda çalar çalmaz açtım, "Kardeşim kimsin sen, niye rahatsız ediyorsun" dedim ama karşıdaki başkasıyla konuşuyor; "Hilmi bir şort aldım geçen gün"... Sesten babam olduğunu anladım... Yanlışlıkla tuşa basmış olacak... Dinlemeye koyuldum yanındakiyle muhabbetini; BABAM: Ambardaki arkadaşlarla denize cideceğum diye 10 milyon verip Rizesipor şorti aldım, sançi yerin tibune kirdi... Bulamadum... ARKADAŞI: Senin uşaklar almiş olmasun, denize gideceğuz diye... BABAM: Haa olabilur... O hayursuzlar alabilur... Dur ben bi arayayum... Hemen telefonu kapatıp babamı aradım... BEN: Baba nasılsın, ne var ne yok?... BABAM (Sinirli): İti an çomaği tut... Ula bi şort aldiydum Rizesiporlu nereyedur?... BEN: Baba ben almadım, hem ben Fenerli'yim... BABAM (İyice sinirli): Nee?... Fenerli misun?... Birkaç kez "Alo alo" deyip, çekmiyor numarasıyla kapattım telefonu... Birkaç gün sonra İstanbul'a geldiklerinde olayı hatırlattım... Annem; "Babanızı hiç yüzerken görmediğim için, gidip boğulmasın diye şortu ben sakladım. Şimdi havalar soğudu, artık denize de giremez" diyerek valizden çıkarıp şortu babama verdi... Babamın şartelleri attı; "-Hem Fenerli pi oğlun var, hem de senin inadına ben da bu soğuk havada denize kirmezsem..." Bu yazı yayınlanana kadar belki babam denize girmiş olacak... Ama şimdilik değişik bahanelerle zor durduruyoruz... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) sanatik kritik "-Kendimi Almanya'da hiç yabancı hissetmedim... Ama okulda Almanlar bize hor gözle baktılar... İcabında 'Türken Raus' (Defolun Türkler) dediler... Ama ben büyük bir fark hissetmedim... 'Biz onlardan farklıyız, acaba daha mı değersiziz' diye düşünmedim..." (...Tarkan Tevetoğlu) politik kritik "-Bizim kültürümüzde kına iki yerde yakılır... Nikahta ve evladını askere gönderirken... Ve bizde 'git oğlum git, ya gazi ol ya şehit' der, analarımız böyle uğurlardı... Biz bu kültürle yetiştik... Dolayısıyla askerlik yan gelip yatma yeri değildir dedim..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Bu takımın niye bu halde olduğunu inanın ben de bilmiyorum... Teknik Direktör Zico ve oyuncularla sürekli konuşuyorum, ortada hiçbir sorun yok... Ama kimse merak etmesin; hem tribündeki paralı askerlerin oyununu hem de kötü gidişi çözeceğim..." (...Aziz Yıldırım) >> söz market "taşlamalar haşlamalar" fransa ayarı: yine tezgah peşindesin fransa: gün bu kadar kısa, hayat bu kadar güzelken, yine tezgâh, yine tezgâh, peşindesin fransa... barış, kardeşlik, yerine, yalan dolan bir yasa, al takke ver külah, peşindesin fransa... tarihi anlamadan, doğruyu yanlıştan ayırmadan, güneşi balçıkla sıvama, peşindesin fransa... vah vah vah... eyvah ki eyvah... kendini kargalara güldürme, peşindesin pransa... güneş balçıkla sıvanmaz: kendi tarihlerinde çamur bulunanlar, bununla yüzleşmek yerine, başkalarının tarihine, çamur atmaya kalktılar... "çamur bu, tutmasa da izi kalır" deyip, iç siyasetlerine hizmet adına, tarihi siyasetle yazmaya kalktılar, ve boylarından büyük çamur attılar... bugünün, yarın tarih olacağını unuttular, kendileri çamur içinde kaldılar, bre gafiller!... güneş çamurla sıvanır mı hiç?... (osman.yavuz.inal)