Tuzaktan kumanda...

A -
A +

SAVAŞ AY: Ecevit'e sen de üzüldün değil mi?... YELİZ YEŞİLMEN: Nasıl üzülmem?... Dürüst insandı... SAVAŞ AY: Oy vermiş miydin peki?... YELİZ YEŞİLMEN: Dostluk ve Sevgi Partisi'ne mi?... DSP yani... HHH SAVAŞ AY: Atamızın da vefat yıl dönümü... Nasıl andın Ata'yı?... YELİZ YEŞİLMEN: Herkes gibi saygı duruşu... Saat 10:00'da... *** SAVAŞ AY: Padişahlar devrinde yaşasan?... YELİZ YEŞİLMEN: Fatih Sultan Mehmet'in yanında olmak isterdim... SAVAŞ AY: Nerede otururdunuz?... YELİZ YEŞİLMEN: Yerebatan Sarayı... Gittim oraya... SAVAŞ AY: Karıştırdın evlat... YELİZ YEŞİLMEN: Neyi ağabey?... SAVAŞ AY: Padişahlar Topkapı Sarayı'nda... YELİZ YEŞİLMEN: Çıkaramadım birden... İstanbul'a geç geldim o yüzden çıkaramadım... > Tebeşir Tozu... "-Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur..." (...Antoine Bret) > Kadınlar & Erkekler (...Kadınların yaşı nasıl tahmin edilir) Kadın ve yaş hassasiyet isteyen bir konudur... Tıpkı ağaçlar gibi kadınların da yaşını tahmin etmek zordur... Öncelikle ellerine bakın... Her gün üç ton krem, fondoten, pudra, nemlendirici vs. sürmekten ve geçirdiği estetik operasyonlardan sonra yüzüne bakınca yaşını tahmin edememeniz doğaldır ama elleri gerçeği gizleyemez... Ellerinin üst kısımında çok kırışıklık varsa en az 45... Söylediğinden daha genç olduğunu düşünüyorsanız, makyajına dikkat edin... Ağır makyaj kadının yaşını büyütür... Bir başk alternatif de elinizde hesap makinesiyle güzel bir kıza sırnaşıp, yaşını tahmin edebileceğinizi söylemektir... Hesap makinesine kıza verin ve yaşını yazmasını söyleyin... Sonra yaşını 7 ile çarpsın ve çıkan sonucu bu kez 1443 ile çarpsın... Sonra makineyi siz alın ve sonucuna bakın... Sürpriz... Makinede kızın yaşını üç kez yanyana göreceksiniz... Hata yapmak bazen faydalı olabilir... Bir kadına yaşını sorduğunuzda, sizin tahminizi istiyorsa kesinlikle 25 deyin... 25 mükemmel yaştır... Eğer daha gençse, olgun göründüğünü düşünüp mutlu olacaktır... Yaşlıysa zaten minnettar olacaktır... (...Maximum) > sağdan - soldan (...Konya - Eskici - Cemil Pınarcı) "-HURDACI, LAYLONCU, TEMİZLİK ÜRÜNLERİ, ESKİ DOLAP ALINIR, ESKİ MAKİNE ALINIR, BAKIR ALAMIYOM..." *** (...İstanbul - Daire Kapısı - Hasan Yılmaz) "-KAPIMA KEDİ YAVRULARINI BIRAKAN KİŞİYE SÖYLÜYORUM... ANNEN SENİ BEBEKKEN CAMİ AVLUSUNA MI BIRAKTI?... NE OLUR BIRAKMAYIN, BİR BEBEK ANNESİ OLMADAN YAŞAYAMAZ..." *** (...Ankara - Kırtasiye - Fatih Parlak) "-Vİ Sİ Dİ İÇİN TEMİZLEME SİDİSİ ALDIN MI?... GÖZ OKUYUCU TEMİZ OLURSA ÖMRÜ UZUN OLUR... KAÇMA... KAÇIRMA..." > S.Ö.Z. der ki; "-Koca iltifatların da eleştirilerin de yarısını kabul etmeli, kadın ise ikiye katlamalıdır..." (...Kadın erkek gerçeğine ışık tutarken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > Bizim ora... Erzurum'un bir köyünde köyün tamamı hayatında hiç ayna görmemiştir... Köylülerden biri aynaya ilk rastladığında, aynayı alıp bakmaya başlar, ardından aynada gördüğü suratı ölen kardeşi zannedip ağlar... "-Vay benim zavallı gardaşım, vay benim zavallı gardaşım..." Aynayı koynuna alıp yatar... Hanımı eşinin ayna koynunda yattığını görünce şüphelenir... Uyandırmadan adamı, aynayı alıp bakar... Öfkeden kudurmuştur... "Vay" der heyacanla, "Herifim beni bir şırfıntı ile aldatir..." Aynayı alıp, köyün muhtarına gider... Aynayı göstererek, "Muhtar Efendi" der; "Benim herif beni bir karıyla aldatir..." Aynayı alır muhtar... Yüzüne tutar ve şaşkın bir ifade ile "Bacım" der; "-Bu bir karıdan ziyade düzenbaza benzir..." > itiraf reyonu... (...isim: ömür avcı ...şehir: trabzon ...yaş: yirmibir) Arkadaşım Ahmet Gegöz ile Trabzon Maçka'da muhteşem manzarayı hayran hayran izleyerek geziyoruz... Yolun sonunda bir kalabalık görüyoruz... "Ne oluyor" diye biz de meraklanıyoruz ve o tarafa doğru yöneliyoruz... Kalabalığın arasına girip bakıyoruz ki deve var... Halk onu izliyormuş... Tabii biz de ağzımızı açtık bakıyoruz... Bizim Gegöz olayı şu cümleyle özetliyor; "-Şuna bak la, hayvan gibi..." >(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > Temel'in yeri... Temel işlediği cinayetten yargılanıyormuş... Hakim elinde suç aleti olan bıçağı göstermiş; "Bunu tanıyor musun" diye sormuş... Temel, "Tanımıyorum" demiş... Sonra bir daha sormuş, "Tanıyor musun" diye... Yine "Tanımıyorum" demiş Temel... Suç aletini tanımayınca hakim mahkemeyi ertesi güne ertelemiş... Ertesi gün hakim yine sormuş; -Bunu tanıyor musun ?... "-Tanıyorum hakim bey..." -Nerden tanıyosun bakalım?... "-Dün gösterdin ya hakim bey..." > Bizimkiler Engin Abi gençliğinde kurban derisi toplamak için görevlendirilmiş... Kurban kesen herkes olayı bildiği için kapısının önüne koyarmış, onlar da alıp kamyona atarmış... "Bahçeli bir eve daldım" diyor; "Baktım orda çok güzel bir deri yığını var, kat kat... Şöyle kucaklayıp kaldırdım, gözümü açtığımda hastanedeydim..." Meğer Engin Abi'nin deri yığını zannettiği şey, oldukça büyük bir köpekmiş... > Bugünün buluşu > İlk kez uyuyan birinin kulağı ve burnu tüyle gıdıklanarak gıcıklık yapıldı... (...14.11.1921 - Veli Örs'ten) > Taşlamalar... Haşlamalar... BOZDUR BOZDUR HARCA Hak ettiğin değeri Belirtmek için şimdi sana; "Beş kuruşluk değerin yok" desem; Yeni kuruş sayarsın kendini Kıymete binersin... ... "Bir metelik etmezsin" desem Tedavülden kalktın ya Dem vurursun tarihi değerinden... Oysa sen, Kalp parasın, kalp para Bozdur bozdur harca... (osman.yavuz.inal) > sanatik kritik "-Şu reyting denen olay nasıl bir şeydir?... Türkiye'ye mal olmuş, sanatının zirvesindeki iki sanatçı ekrana çıkıyor ve reyting için evlilik teklifleri yapılıyor... Halk bunu kabul etmez, zirveye koyduğu sanatçılar, yine onların gözünde değerlerini yitirir..." (...Bülent Ersoy) > politik kritik "-Bazı siyasilerimiz, 'efendim bu bir Amerikan planı, bu bilmem ne planı, Mehmet Ağar da burada piyon olup bu hükümette görev almayı istiyor' diyor... Ya Allah'tan korkun yani ben bu hükümette ne görev alacağım?... Bu hükümetle benim ne işim var?..." (...Mehmet Ağar) > sportik kritik "-Her geçen gün daha kötü oynuyorsunuz... Size her imkanı sunuyoruz, ama görüyoruz ki bu kadar emeği boşa çıkarıyorsunuz... Sivas maçında bir çuval inciri berbat ettiniz... Kendinize çeki düzen verin, giydiğiniz formanın kıymetini bilin..." (...Murat Aksu) > guiness'e giren türk rekorları (son): >> kişi başına ekmek tüketiminde dünya birinciliği (kişi başına 199,6 kilogram)... >> hakan şükür'e ait dünya kupasında atılan en hızlı gol (29 Haziran 2002)... >> 81 sessiz harften oluşan bir kafkas dilini dünyada tek konuşan kişi, tevfik esenç (1992 yılında vefat etti.)... >> selçuk - efes'te 20 bin kişinin aynı anda deve güreşini izlemesi... >> 150 mm boyutunda dünyanın en büyük fosilinin (foraminiferida) orta eosen yaşlı bir kayaçta türkiye'de bulunması... >> en değersiz paranın türk lirası olması (Şubat 2003, 1 USD = 1.672.449 TL) (bu rekor aralık 2005'ten itibaren artık trkiye'ye ait değil)... >> 8,8 cm ile artvin'li mehmet özyürek'in en uzun burun rekoru... >> naim süleymanoğlu (3) ve halil mutlu'nun (2) halterde kırdığı farklı rekorlar... >> bilkent üniversitesi'nce dünyanın en küçük mikrofonunun yapılması (ortalama saç kalınlığı 50 mikron iken bu mikrofunun çapı 40 mikron idi)... >> edirne'de kırkpınar güreşleri, 1460'dan beri aralıksız devam eden en eski güreş organizasyonu..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.